Gözardı Edilen Kuran Hükümleri

 

Alay etmemek, küçük düşürücü lakaplar takmamak

Alay etmemek, küçük düşürücü lakaplar takmamak

Ey iman edenler, bir kavim (bir başka) kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar; kadınlar da kadınlarla (alay etmesin), belki kendilerinden daha hayırlıdırlar. Kendi nefislerinizi (kendi kendinizi) yadırgayıp-küçük düşürmeyin ve birbirinizi 'olmadık-kötü lakablarla' çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir. Kim tevbe etmezse, işte onlar, zalim olanların ta kendileridir. (Hucurat Suresi, 11)

http://www.harunyahya.org/tr/Gozardi-Edilen-Kuran-Hukumleri/11399/Alay-etmemek-kucuk-dusurucu-lakaplar-takmamak


Allah’ın ayetlerine karşı mücadele yürüten insanlara sevgi beslememek

Allah’ın ayetlerine karşı mücadele yürüten insanlara sevgi beslememek

Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavim (topluluk) bulamazsın ki, Allah'a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun. Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları Kendinden bir ruh ile desteklemiştir... (Mücadele Suresi, 22)

Allah'ı anmada gevşeklik göstermemek

Allah'ı anmada gevşeklik göstermemek

Sen ve kardeşin ayetlerimle gidin ve Beni zikretmede gevşek davranmayın. (Taha Suresi, 42)

Allah'ın rahmetinden umut kesmemek

Allah'ın rahmetinden umut kesmemek

(Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir." (Zümer Suresi, 53)

Allah'ın ve dinin aleyhinde konuşulan ortamı terk etmek

Allah'ın ve dinin aleyhinde konuşulan ortamı terk etmek

Ayetlerimiz konusunda 'alaylı tartışmalara dalanlar': -onlar bir başka söze geçinceye kadar- onlardan yüz çevir. Şeytan sana unutturacak olursa, bu durumda hatırlamadan sonra, artık zulmeden toplulukla beraber oturma. (Enam Suresi, 68)

Bağışlanma dilemek

Bağışlanma dilemek

Ve Rabbiniz'den bağışlanma dileyin; sonra O'na tevbe edin. O da sizi, adı konulmuş bir vakte kadar güzel bir meta (fayda) ile metalandırsın ve her ihsan sahibine Kendi ihsanını versin. Eğer yüz çevirirseniz gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım. (Hud Suresi, 3)

Başkalarını uyarıp kendini unutmamak

Başkalarını uyarıp kendini unutmamak

Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız? (Bakara Suresi, 44)

Beğenilmeyen bir şeyi infak etmemek

Beğenilmeyen bir şeyi infak etmemek

Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır. (Bakara Suresi, 267)

Belirlenmiş vakitlerde hamd etmek ve Allah’ı tesbih etmek

Belirlenmiş vakitlerde hamd etmek ve Allah’ı tesbih etmek

Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O'nu tesbih eder; O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır. (İsra Suresi, 44)

Bilgi sahibi olunmayan bir konunun savunuculuğunu yapmamak

Bilgi sahibi olunmayan bir konunun savunuculuğunu yapmamak

Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. (İsra Suresi, 36)

Bineklere binildiğinde Allah’ın nimetlerini anmak

Bineklere binildiğinde Allah’ın nimetlerini anmak

Onların sırtlarına binip-doğrulmanız, sonra doğrulduğunuz zaman, Rabbinizin nimetini zikretmeniz ve: "Bunlara bizim için boyun eğdiren (Allah) ne Yücedir, yoksa biz bunu (kendi hizmetimize) yanaştıramazdık" demeniz için. Ve biz elbette, Rabbimiz'e çevrilip-döneceğiz." (Zuhruf Suresi, 13-14)

Bir şey unutulduğunda Allah'ı zikretmek

Bir şey unutulduğunda Allah'ı zikretmek

... Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir." (Kehf Suresi, 24)

Bir topluluğa karşı duyulan kinin adaletten alıkoymaması

Bir topluluğa karşı duyulan kinin adaletten alıkoymaması

Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır. (Maide Suresi, 8)

Boş konuşmamak

Boş konuşmamak

İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün 'boş ve amaçsız olanını' satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır. (Lokman Suresi, 6)

Boş şeylerden yüz çevirmek

Boş şeylerden yüz çevirmek

Onlar, 'tümüyle boş' şeylerden yüz çevirenlerdir. (Müminun Suresi, 3)

Cimrilik yapmamak, malı yığıp biriktirmemek

Cimrilik yapmamak, malı yığıp biriktirmemek

Onlar, cimrilikte bulunurlar, insanlara da cimriliği emreder (önerir)ler. Allah'ın fazlından kendilerine verdiğini gizli tutarlar. Biz o kafirlere aşağılatıcı bir azab hazırlamışızdır. (Nisa Suresi, 37)

Din ahlakını yaşamakta gevşeklik göstermemek, ağır davranmamak

Din ahlakını yaşamakta gevşeklik göstermemek, ağır davranmamak

Şüphesiz içinizden ağır davrananlar vardır. Şayet, size bir musibet isabet edecek olsa: "Doğrusu Allah, bana nimet verdi, çünkü onlarla birlikte olmadım" der. (Nisa Suresi, 72)

Dinde zorlama olmaması ve din ahlakına hikmetle, güzel öğütle davet etmek

Dinde zorlama olmaması ve din ahlakına hikmetle, güzel öğütle davet etmek

Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir. (Bakara Suresi, 256)

Dinin bir hükmünü yerine getirmeyi ticaret veya eğlenceye tercih etmemek

Dinin bir hükmünü yerine getirmeyi ticaret veya eğlenceye tercih etmemek

Oysa onlar (kendilerini tümüyle Allah'a ve İslam'a teslim etmeyenler) bir ticaret ya da bir eğlence gördükleri zaman, (hemen) ona sökün ettiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın Katında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır." (Cuma Suresi, 11)

Elçiye içten bir saygı beslemek

Elçiye içten bir saygı beslemek

Medine halkına ve çevresindeki bedevilere, Allah'ın elçisinden geri kalmaları, kendi nefislerini onun nefsine tercih etmeleri yakışmaz... (Tevbe Suresi, 120)

Emanete ve ahitlere riayet etmek

Emanete ve ahitlere riayet etmek

Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir. (Müminun Suresi, 8)

Emaneti ehline teslim etmek

Emaneti ehline teslim etmek

Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir. (Nisa Suresi, 58)

Evlere girildiğinde selam vermek

Evlere girildiğinde selam vermek

... Evlere girdiğiniz vakit, Allah tarafından kutlu, güzel bir yaşama dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklar, umulur ki aklınızı kullanırsınız. (Nur Suresi, 61)

Fasıktan gelen habere göre hareket etmemek

Fasıktan gelen habere göre hareket etmemek

Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu 'etraflıca araştırın'. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz. (Hucurat Suresi, 6)

Getirdikleriyle sevinip, yapmadıklarıyla övünmemek

Getirdikleriyle sevinip, yapmadıklarıyla övünmemek

Getirdikleriyle sevinen ve yapmadıkları şeyler nedeniyle övülmekten hoşlananları (kazançlı) sayma; onları azaptan kurtulmuş olarak sayma. Onlar için acı bir azap vardır. (Al-i İmran Suresi, 188)

Gösteriş için infak etmemek

Gösteriş için infak etmemek

Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah'a ve ahiret gününe de inanmazlar. Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o. (Nisa Suresi, 38)

Güven-korku haberini yaygınlaştırmamak

Güven-korku haberini yaygınlaştırmamak

Kendilerine güven veya korku haberi geldiğinde, onu yaygınlaştırıverirler. Oysa bunu peygambere ve kendilerinden olan emir sahiplerine götürmüş olsalardı, onlardan 'sonuç-çıkarabilenler,' onu bilirlerdi. Allah'ın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı, azınız hariç herhalde şeytana uymuştunuz. (Nisa Suresi, 83)

Hiçbir şeyin müminleri adaletten alıkoymaması

Hiçbir şeyin müminleri adaletten alıkoymaması

Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır. (Maide Suresi, 8)

İbadette kararlı olmak

İbadette kararlı olmak

Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde O'na ibadet et ve O'na ibadette kararlı ol. Hiç O'nun adaşı olan birini biliyor musun? (Meryem Suresi, 65)

İnkar edenlerin sahip oldukları zenginliklere özenmemek

İnkar edenlerin sahip oldukları zenginliklere özenmemek

Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin; Allah bunlarla, ancak onları dünyada azablandırmak ve canlarının onlar inkar içindeyken zorluk içinde çıkmasını istiyor. (Tevbe Suresi, 85)

İnsanları uyarmak

İnsanları uyarmak

İş(in) hükme bağlanıp biteceği, hasret gününe karşı onları uyar; onlar bir gaflet içindedirler ve onlar inanmıyorlar. (Meryem Suresi, 39)

"İnşaAllah" demek

"İnşaAllah" demek

          Hiçbir şey hakkında "Ben bunu yarın mutlaka yapacağım" deme. Ancak: "Allah dilerse" (İnşaAllah yapacağımde)...(Kehf Suresi, 23-24)

İsraf etmemek

İsraf etmemek

... İsraf ederek saçıp-savurma. Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür. (İsra Suresi, 26-27)

İş hayatında ve günlük yaşamda farklı bir karakter göstermekten sakınmak

İş hayatında ve günlük yaşamda farklı bir karakter göstermekten sakınmak

(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar. (Nur Suresi, 37)

İşinden boşalınca başka bir işe başlamak

İşinden boşalınca başka bir işe başlamak

Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et. (İnşirah Suresi, 7)

Kaybedilenlere üzülmemek ve kazanılanlarla şımarmamak

Kaybedilenlere üzülmemek ve kazanılanlarla şımarmamak

Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (Allah'ın) verdikleri dolayısıyla sevinip-şımarmayasınız. Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez. (Hadid Suresi, 23)

Kınayanın kınamasından korkmamak

Kınayanın kınamasından korkmamak

Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerine) Kendisi'nin onları sevdiği, onların da Kendisi'ni sevdiği, mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve onurlu,' Allah yolunda cehd eden (çaba harcayan) ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir. (Maide Suresi, 54)

Kıskançlık ve hasetten sakınmak

Kıskançlık ve hasetten sakınmak

... Nefisler ise 'kıskançlığa ve bencil tutkulara' hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik yapar ve sakınırsanız, şüphesiz, Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır. (Nisa Suresi, 128)

Kuran okurken şeytandan Allah'a sığınmak

Kuran okurken şeytandan Allah'a sığınmak

Öyleyse Kuran okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. (Nahl Suresi, 98)

Müminlere karşı tevazulu, inkarcılara karşı caydırıcı olmak

Müminlere karşı tevazulu, inkarcılara karşı caydırıcı olmak

Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerine) Kendisi'nin onları sevdiği, onların da Kendisi'ni sevdiği mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve onurlu,' Allah yolunda cehd eden (çaba harcayan) ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir. (Maide Suresi, 54)

Müslümanlara destek olmak, çekişmemek

Müslümanlara destek olmak, çekişmemek

Allah'a ve Resulü’ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46)

Müslümanlara müjde vermek

Müslümanlara müjde vermek

Şüphesiz Biz seni, hak ile bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmiş olmasın. (Fatır Suresi, 24)

Namazda huşu içinde olmak

Namazda huşu içinde olmak

Müminler gerçekten felah bulmuştur. Onlar namazlarında hûşû içinde olanlardır. (Müminun Suresi, 1-2)

Nefsi temize çıkarmamak

Nefsi temize çıkarmamak

Kendilerini (övgüyle) temize çıkaranları görmedin mi? Hayır; Allah, dilediğini temizleyip yüceltir. Onlar, 'bir hurma çekirdeğindeki iplikçik kadar' bile haksızlığa uğratılmazlar. (Nisa Suresi, 49)

Öfkeyi yenmek

Öfkeyi yenmek

Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever. (Al-i İmran Suresi, 134)

Özür olmaksızın oturmamak

Özür olmaksızın oturmamak

Müminlerden, özür olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cehd edenler (çaba harcayanlar) eşit değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla cehd edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) vadetmiştir; ancak Allah, cehd edenleri (çaba harcayanları) oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kılmıştır. (Nisa Suresi, 95)

Selam verildiğinde aynısıyla veya daha fazlasıyla karşılık vermek

Selam verildiğinde aynısıyla veya daha fazlasıyla karşılık vermek

Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah herşeyin hesabını tam olarak yapandır. (Nisa Suresi, 86)

Sevilen şeylerden infak etmek

Sevilen şeylerden infak etmek

Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. (Al-i İmran Suresi, 92)

Sözüne itimat edilmeyecek kişilere güvenmemek

Sözüne itimat edilmeyecek kişilere güvenmemek

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık, alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber taşıyan), Hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkar, Zorba-saygısız, sonra da kulağı kesik; Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye, Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: "(Bunlar) Eskilerin uydurma masallarıdır" diyen.. (Kalem Suresi, 10-15)

Şükretmek

Şükretmek

Hayır, artık (yalnızca) Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol. (Zümer Suresi, 66)

Yabancı evlere izinsiz girmemek

Yabancı evlere izinsiz girmemek

Ey iman edenler, evlerinizden başka evlere, yakınlık kurup (izin almadan) ve (ev halkına) selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır; umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz. (Nur Suresi, 27)

Yalan söylememek

Yalan söylememek

Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve sözü doğru söyleyin. (Ahzab Suresi, 70)

Yapmayacağı şeyi söylememek

Yapmayacağı şeyi söylememek

Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi neden söylersiniz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah Katında bir gazab (konusu olması) bakımından büyüdü (büyük bir suç teşkil etti). (Saff Suresi, 2-3)

Zanda bulunmamak, gıybet etmemek, tecessüs etmemek

Zanda bulunmamak, gıybet etmemek, tecessüs etmemek

Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir. (Hucurat Suresi, 12)

Verilen borcu yazmak

Verilen borcu yazmak

Ey iman edenler, belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız. Aranızdan bir katip doğru olarak yazsın, katip Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın, yazsın. Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah'tan sakınsın, ondan hiçbir şeyi eksiltmesin... (Bakara Suresi, 282)

Kuran okunduğu zaman susup dinlemek

Kuran okunduğu zaman susup dinlemek

Kuran okunduğu zaman, hemen onu dinleyin ve susun. Umulur ki esirgenmiş olursunuz. (Araf Suresi, 204)

2439
PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo