Türkiye'nin Liderliğinde Türk Birliğinin Desteğinde Türk-İslam Birliği

31803
Türk-İslam dünyasının bir olması vakti gelmiştir. Dini, dili, örfü, geleneği, göreneği bir olan bu toplumların birleşmemesi, ortak hareket etmemesi için hiçbir sebep yoktur. Çoğunluğu aynı dili konuşan, bir olan Allah'a iman eden, Peygamberimiz (sav)'e gönülden teslim olmuş ve içten bir saygıyla O'nu seven, İslam ahlakının gereği olan misafirperverliği, sevgiyi, fedakarlığı, tevazuyu, candanlığı, vefakarlığı yaşayan kısacası özleri, kanları, canları bir olan Türk-İslam toplumları için birlik olmak büyük bir kolaylık ve nimettir. Bu milletler arasındaki mevcut ayrılık ise, son derece suni ve gereksiz bir ayrılıktır. Kafkasya'dan Tanzanya'ya, Fas'tan Fiji'ye kadar uzanan geniş bir coğrafyaya yayılmış olan Türk-İslam dünyası birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğinde, Allah'ın izniyle, yeniden şahlanacaktır.

İslam ahlakının özünde birlik vardır. Allah Kuran'da yeryüzünde bozgunculuğun son bulması için iman edenlerin birbirleriyle dost olmaları, ittifak etmeleri, birlik ve beraberlik içinde olmaları gerektiğini bildirmiştir:

... Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73)^

Yeryüzünde akan kanın durması, anarşinin, terörün son bulması, Türk-İslam dünyasına refahın, bereketin ve huzurun hakim olması, tüm Müslüman aleminin güvenliğe kavuşması ve dünya barışının sağlanması için Türk-İslam Birliği'nin kurulması şarttır.

  • Türk-İslam Birliği'nin laik yapısı inanan inanmayan, her düşünceden ve ideolojiden insanın koruyucusu olacaktır. Laik ve demokratik esaslara dayanan ve hukukun üstünlüğü prensibini ilke edinmiş bu birliğin çatısı altında sadece Müslümanlar değil Yahudiler ve Hıristiyanlar da diledikleri gibi ibadetlerini yerine getirecekler, özgür ve rahat bir yaşama sahip olacaklardır. Yalnız dindarlar değil, Budistler, ateistler, inançsızlar, materyalistler kısaca herkes Türk-İslam Birliği'nin sağladığı hür ortamda fikirlerini dilediği gibi ifade edebilecek, istediği gibi yaşayacaktır. İnancı, düşüncesi, ırkı, milliyeti ne olursa olsun tüm insanların birinci sınıf vatandaş muamelesi göreceği Türk-İslam Birliği, insan haklarına ve temel özgürlüklere hak ettiği değeri veren demokratik ve laik yapısıyla örnek bir toplum modeli oluşturacaktır.
  • Türk-İslam Birliği bir itidal birliğidir. Bu birlik fanatik, baskıcı, tahakküm eden bir birlik değil, tam tersine insana saygılı, hoşgörüye ve merhamete dayalı, açık fikirli ve hür düşünceli bir kardeşlik ve sevgi birliği olacaktır. Hem bu birlik altında birleşen milletlere hem de dünya milletlerine güvenlik sağlayacaktır. Türk-İslam dünyasının böylesine akılcı, sağduyulu ve adil bir liderliğe kavuşması, hem bugün pek çok sorunla karşı karşıya bulunan yaklaşık 1.5 milyar Müslüman için, hem de dünyanın tüm diğer insanları için çok hayırlı olacaktır. Müslümanlar, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in devrinden bu yana, insanlığa; akıl, bilim, düşünce, sanat, kültür, medeniyet gibi alanlarda öncülük etmiş, "insanların hayrı"na dev eserler ortaya koymuşlardır. 21. yüzyılın gerçek bir aydınlanma çağı olmasının öncüsü de Türk-İslam Birliği olacaktır.
  • Türk-İslam Birliği'nin vesile olacağı aydınlanma tüm dünyaya güzellik sunacaktır. ABD, Rusya, Çin, İsrail ve tüm Avrupa Devletleri Türk-İslam Birliği'nin kurulmasıyla uzun yıllardır devam eden kökleşmiş sorunların bir anda çözüme kavuştuğunu görecek, bu durumdan herkes fayda sağlayacaktır. Türk-İslam dünyası dışında kalan büyük devletlerin güvenliğe, ekonomiye, kültürel değerlere dair tüm endişeleri bu birliğin kurulmasıyla tamamen ortadan kalkacaktır. Terörle mücadele sona erecek, kültürel çatışma riski tamamen ortadan kalkacak, yer altı kaynaklarından tüm insanların en güzel şekilde faydalanması sağlanacak, ekonomi istikrara kavuşacak ve buhran ihtimali bertaraf edilecek, askeri giderlere ayrılan bütçe insanların daha kaliteli ve güvenli yaşamaları için sarfedilecektir. Açıktır ki, güçlü bir Türk-İslam Birliği'nin varlığı bütün milletlerin menfaatinedir.
  • Türk-İslam dünyası çok güzel bir olgunlaşma dönemi yaşamaktadır. 19. yüzyılın son dönemlerinden bu yana 100 yıldan uzun bir süredir yaşanan sıkıntılar, Türk-İslam alemini bilinçlendirmiş ve güçlendirmiştir. Gerçek din ahlakı bu coğrafyada müthiş bir yayılma göstermiştir. Başta genç nesil olmak üzere, bilinçli ve olgun, fanatiklikten sıyrılmış geniş bir kitle mevcuttur. Türk-İslam aleminin şevkle ve coşkuyla beklediği birleşmenin gerçekleştirilmesi için çok uygun bir zemin olduğu açıkça görülmektedir. Bu ortamın çok iyi değerlendirilmesi, gereken adımların bir an önce atılması şarttır.


Milli Değerleri Koruma Vakfı

----------

Bu tam sayfa ilan
28 Haziran 2008 tarihinde Vakit
28 Haziran 2008 tarihinde Önce Vatan
30 Haziran 2008 tarihinde Vakit
30 Haziran 2008 tarihinde Yeni Çağ
gazetelerinde yayınlanmıştır.
PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER