Prof. Douglas Geivett, 'İnsanları İmana Nasıl Yönlendireceğiz?' Sorusuna Cevap Veriyor.

49960

OMAR MOHSANI: İsa Mesih ile kişileştirilmiş vahiy konusu ile devam edelim. Birleşik devletler nasıl daha dindar ve daha fazla imana sahip olabilir? Amerikan gençliğini imana yönlendirmek için ne gibi gayretler gösterebiliriz? Bu bağlamda hem kurumların hem de bireylerin sorumluluğu sizce nelerdir?

Prof. DOUGLAS GEIVETT: Bu harika bir soru ve insanlar bu soruyu cevaplamanın en iyi yolunu bulmaya çalışıyorlar. Bence geçmişte bu konuda daha iyiydik ve daha iyi iş çıkartıyorduk çünkü bizler gençlerden yetişkinlere kadar her seviyeden insana inandığımız şeyler ve bunlara inanmamızın en iyi sebepleri hakkında kiliselerde eğitim veriyorduk. Bence sorun kültürdeki akımlar ve uyum sağlama konusunda daha takıntılı hale geldiğimizde ve belki de, artık kendimize has hayatlar yaşayamayacak şekilde araya kaynadığımızda başladı. Gerçekten inandığımız temel şeylere ve onlara inanmamız için en iyi sebeplere geri dönmeliyiz. Ve ben insanların bu şeylerin ne olduğunu bilmek istediğini düşünüyorum ancak biz onlara bu isteklerinin hakkını vermiyoruz. Bu nedenle, ilk olarak daha fazla ve daha açık şekilde söyleyerek doğru olduğunu düşündüğümüz şeyin ne olduğunu ve sürekli belirttiğim gibi - bunlara inanmamızın ardında yatan en iyi sebepleri anlatmalıyız. İnsanlar buna duyarlılar, inancın gerekçelerini önemsiyorlar, kanıtları önemsiyorlar. Biz insanlar olarak bu şekilde yaratılmışız. Öğrencilerime, insanlar hakkında iki şey söylüyorum; bilişsel olarak konuşmak gerekirse, her normal insan gerçeği bilmek ister. Bu elimizde olmayan bir şeydir. Neyin doğru olduğunu bilmek isteriz. İşte, bildiğiniz üzere, hakikat her zaman rahat ve kolay değildir, belki bazı şeylerin doğru olduğunu fark ederiz ve keşke doğru olmasaydı deriz. Bu yüzden, gerçeğin ne olduğunu keşfettiğimizde onu bastırırız. Fakat özümüzde gerçeği keşfetmeye yönlendirilmiş durumdayız. Bu birincisi. İkincisi ise, yalnızca kanıtlara karşı duyarlı olmamız. Kanıtlara tepki veririz; bunu düşünmeden yaparız. Bunun yanı sıra, üzerinde düşünmek zorunda olduğunuz, ölçüp biçtiğiniz, mantık yürüttüğünüz, birbirinizle tartıştığınız ve derin düşünerek sonuçlara vardığınız kanıtlar da var. Ancak elimizdeki kanıtların çoğuna anında karşılık veririz. Bu da yaratılışımızın bir parçası. Yani bizler hakikat odaklıyız, kanıta duyarlıyız. Hakikatle bağlantı kurmamızı sağlayan şey de kanıttır. Bu yüzden, ileri yaşta olsun, orta yaşlı olsun, genç olsun insanlarla konuşurken kanıt odaklı olduklarına güvenebileceğimizi düşünüyorum. Hepimiz gerçek inancı ararken delillere yanıt veriyoruz. Yapmamız gereken yalnızca bunu ciddiye almak ve yeniden, inandığımız şeylere dair argümanlarımızı, delilleri ve gerekçeleri sunmaya başlamalıyız. Bence buradan- yalnızca inanca açıklık getirmekten- başlamalıyız.

 

 

 

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER