Kral Kradeniz, 2 Ocak 2009 Adnan Oktar: Bizim milletimizin yediden yetmişe gönlünde yatan bir ülkü vardır. Çocukluğumuzdan beri biz bunu biliriz Türk İslam Birliği. Biz Osmanlı’nın evlatlarıyız. Onların torunlarıyız. Biz dedemizden ne gördüysek bunu yapacağız. Bu Türk İslam Birliği’nin oluşması için şu an şartlar tam anlamıyla oluştu. Tam anlamıyla var. Türk İslam Birliği oluştuğunda, SINIRLAR AÇILDIĞINDA, IRAK, SURİYE Suriye, Azerbaycan, Türkistan, Tacikistan, Kazakistan, Ermenistan, Gürcistan, Kafkaslar, hepsi Allah’ın izniyle, BU BİZİM İŞTE BAYRAMIMIZ. Bayram günümüz olacak. BİZİ BURADAN ARABAYA BİNECEĞİZ, BASIP GİDECEĞİZ TA HAZAR'A KADAR, denizin kenarına masayı kuracağız, yemeğimizi yiyeceğiz. Oradan basacağız Türkistan’a, oradan basacağız Ermenistan’a, her yere gideceğiz. Sınır kapılarından sadece bir selam vermemiz gerekir, bu kadar. Yani pasaporta vizeye, hiçbir şeye gerek yok. Ekin TV, 29 Ocak 2009 Adnan Oktar: Herkesin her yerde Türk İslam Birliğine olan arzusu, iştiyakı çok iyi vurgulanmalı. Mesela resmi makamlara dilekçe yazılabilir, yazılar yazılabilir, kahvehanelerde sohbet edilebilir, konuşmalar yapılır. Televizyon konuşmaları her şeyle bunun çok ciddi gündem yapılması lazım. O kadar mantıksız ki bizim birleşmememiz. Aynı soydanız, aynı dindeniz, aynı ırktanız, yani her şeyimiz bir, bir sürü kapı var, açılsın o kapılar. Azerbaycan’ın kapıları açılsın, Gürcistan’ın kapıları açılsın, İran’ın kapısı açılsın, Irak’ın, SURİYE'NİN KAPILARI AÇILSIN, Türkistan’ın kapıları açılsın. Rahat rahat gidip ticaret yapalım, sohbet edelim, konuşalım. Onlar bizim canımız ciğerimiz parçamız, kardeşlerimiz. KAPIYA GİTTİĞİMİZDE BİZ NİYE PASAPORT GÖSTERELİM? NORMAL ARABAYLA BASIP GEÇELİM. |