Penguenler, yaklaşık –40oC`lik bir ortamda yaşamak için özel donanımlara sahiptirler. Buzun üzerinde yaşar, beslenir, avlanır ve yavrularını büyütürler. Bu, kuşkusuz son derece büyük emek isteyen bir iştir. Ancak penguenler, bir insanın asla yaşamaya güç yetiremeyeceği böyle bir ortamda varlıklarını sorunsuz devam ettirebilirler. Elbette bu, bu canlıları da, onların yaşadıkları şartları da yaratan Yüce Allah (cc)`ın büyük bir mucizesidir.

Penguenlerin, zor şartlardan olumsuz etkilenebilecek olan yavruları özel korumaya almaları gerekmektedir. Dişi penguen genellikle tek yumurta bırakır. Ve bu yumurtanın tüm sorumluluğu, erkek penguene aittir. Kuluçkaya, erkek penguen yatar. Ortalama –40oC`de, 65 gün boyunca, yerinden hiç kıpırdamadan bu görevi yerine getirmeye çalışır. Bu, gerçekten zor bir 65 gündür. Bu süre boyunca erkek penguen, dondurucu soğukta hareketsiz ve hiç yemek yemeden bulunduğu yerde kalır. Kuşkusuz bir insan için böyle bir durumun sonucu ölümdür. Fakat erkek penguen, hiç tereddüt etmeden, şikayet etmeden, bıkıp sıkılmadan üstlendiği bu görevi sonuna kadar devam ettirir. Allah (cc) ona yapması gerekeni ilham etmiştir. O da Allah (cc)`a boyun eğmiştir. Allah (cc) bir ayetinde bu gerçeği insanlara şöyle haber verir:

"Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah`a tevekkül ettim. O`nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiç bir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)" (Hud Suresi, 56)

Kuluçkadan çıkan yavru, ilk iki ayı, anne ve babasının ayaklarının arasında geçirir. Bu koruma yavru için çok önemlidir. Çünkü yanlışlıkla 2 dakika kadarlık bir süre için bile buradan çıkması, donarak ölümüne sebep olacaktır. Ancak böyle bir durum söz konusu olmaz çünkü küçük penguen, diğer tüm canlılar gibi Allah (cc)`ın koruması altındadır. Anne ve babasına, onu korumaları gerektiğini ilham eden, onu kışın zor şartları içinde ısıtıp yaşatan, tüm alemlerin Rabbi olan Allah (cc)`tır.

Dişi penguenler, kuluçka dönemi ve sonrasında yavrularına bakabilmek için uzun süren yolculuklara çıkarlar. Penguenler, büyük gövdeli olmalarına karşın, yürüyüşlerini zorlaştıracak kadar küçük bacaklara sahiptirler. Normal şartlarda bu, yürümeyi zorlaştıracak ve canlının daha fazla enerji harcamasına sebep olabilecek bir dezavantaj gibi görünmektedir. Sınırlı miktarda besinle uzun yürüyüşlere çıkan bu canlılar için bu durum, oldukça büyük bir zorluk anlamına gelmelidir.

Ancak durum hiç de böyle değildir. Penguenler, sağa ve sola sallanarak yürürler. Bu sarkaç benzeri ilginç yürüyüşün oldukça büyük bir önemi vardır. Bu yürüyüş sayesinde penguenler büyük ölçüde enerji tasarrufu yaparlar. Penguenler, yana doğru adımlar atarak bacaklarının kısalığının dezavantajını ortadan kaldırır ve kaslarının daha az yorulmasını sağlarlar. Hatta her adımın sonunda bir sonraki adım için enerji toplamış olurlar.

Penguenler, eğer düz yürümüş olsalardı, kendi boyutlarındaki bir hayvandan iki kat daha fazla enerji harcamaları gerekecekti. Ancak bu özel yürüyüş şekli sayesinde penguen sadece yürümeye başlarken ve dururken enerji harcar. Kısıtlı olan besininin denize ulaşmaya alışan penguene yetebilmesi için en isabetli yöntem budur.

Dişi penguen, kendisine verilmiş üstün bir özellik sayesinde kilometrelerce yol yürüyebilir ve besin toplar. Erkek penguen, yine kendisine verilmiş üstün bir özellik sayesinde günlerce dondurucu soğuğun altında hareketsiz ve yemeksiz kalabilir. Yavru penguen, babasının ayaklarının arasında, dondurucu soğuğa karşı koyabilir ve büyüyene kadar korunur. Bunlar, Allah (cc)`ın varlığının, üstün yaratma sanatının, gücünün, şefkatinin ve rahmetinin tecellileridir. Onları böyle yaşatan, nelere ihtiyaçları olacağını bilen, onları koruyan, onlara rızık ve nimet veren göklerin ve yerin hakimi olan Allah (cc)`tır.