Falkland Adalarındaki doğal yaşamın konu edildiği belgeselde, zemin örtüsüne uygun görünüme sahip kuşların daha iyi kamufle olduğu anlatılıyordu. Bununla ilgili olarak, adanın yüzey örtüsünü oluşturan bir tür otla, çizgili kara kuşun birlikte evrim geçirdiği iddia ediliyordu. Ancak burada anlatılan olgunun "evrim" olarak nitelendirilmesi sadece evrimci önyargılarla ilgili bir çarpıtmadır.
Falkland Adalarındaki doğal yaşamın konu edildiği belgeselde, zemin örtüsüne uygun görünüme sahip kuşların daha iyi kamufle olduğu anlatılıyordu. Bununla ilgili olarak, adanın yüzey örtüsünü oluşturan bir tür otla, çizgili kara kuşun birlikte evrim geçirdiği iddia ediliyordu. Ancak burada anlatılan olgunun "evrim" olarak nitelendirilmesi sadece evrimci önyargılarla ilgili bir çarpıtmadır.
Adanın yüzey örtüsüne uyumlu tüy rengi ve desenlerine sahip kuşların zaman içinde seçilmesi ve sözkonusu görünüme sahip kuşların popülasyon içinde yaygınlaşması, ancak varyasyonla ilgili bir durumdur. Bu durumun evrim olarak nitelenmesi bir çarpıtmadır çünkü sözkonusu canlıların DNA’sına yeni genetik bilgi eklenmesi sözkonusu değildir. Bu durum aslında evrim teorisi için en büyük açmazlardan birini oluşturmaktadır ve Darwinizm propagandasını sürdüren kuruluşlarca da kasıtlı olarak gözardı edilmektedir. National Geographic TV gibi kuruluşların izleyenlerinden sakladıkları bu gerçek şudur: Tek bir hücreden evrimleştiği varsayılan canlılar aleminde, basitten komplekse doğru gelişim yaşandığı iddiası; canlıların DNA’sına yeni genetik bilgi ekleyen bir mekanizmanın varlığını gerektirir. Böyle bir mekanizma ise mevcut değildir. Evrimciler canlıların genetik bilgisini evrimleştiren mekanizmanın mutasyonlar olduğunu öne sürerler. Oysa yüzyılı aşkın sürede yapılan sayısız gözlem ve deneyde mutasyonların yeni genetik bilgi eklemek yerine varolan genetik bilgiyi bozduğu gözlemlenmiştir.
National Geographic TV ekranındaki çarpıtmanın temelinde de bu açmaz yatmaktadır. Yapılan gözlemlerden tek bir tanesinde dahi canlıların yeni genetik bilgiler kazanarak evrimleşmesi gibi bir durumungörülmemiş olduğunu bilen Darwinistler, yenilgiyi kabul etmek yerine, canlının çevreye uyumunu sağlayan varyasyonların seçildiği durumları "evrim" çarpıtmasıyla açıklamayı seçmişlerdir.
Görüldüğü gibi, National Geographic ve diğer tüm Darwinistler kanıtların götürdüğü yere gitme prensibini terketmiş, kanıtları kendi felsefelerine göre çarpıtmayı seçmişlerdir. Şüphesiz bu tutum Darwinizm’in bilim-dışı ve hatta bilimsel bulgulara rağmen desteklenen bir inanç olduğunun güzel bir örneğidir. (National Geographic TV’de "evrim" olarak çarpıtılan bu durum, evrim biyologlarının ‘mikro-evrim’ olarak nitelendirdikleri durumlardır. Bunlar evrim teorisine hiçbir destek sağlamamaktadır. Bu konuda daha fazla bilgi için bkz. "Mikroevrim" İtirafları )