Pelamis adlı küçük bir deniz yılanı bir dalgıçtan çok daha üstün yetenekleriyle Allah'ın yaratmasındaki mükemmelliği ispatlıyor...
Bilimsel adı Pelamis Platarus olan “sarı şeritli” deniz yılanı Güney Doğu Asya ve Kuzey Avusturalya kıyıları ile nehir ağızlarında yaşar. Pelamis küçük bir yılan sayılır. Boyu en fazla 80 cm. ağırlığı ise 200 gramdan azdır. 1,5 mm uzunluğundaki küçücük dişinden çıkan zehir, kobranınkinden 5 kat daha güçlüdür. Zehirin 1 gramının binde üçü kadarı bile bir insanı öldürmek için yeterlidir. (Bilim ve Teknik, “Deniz Yılanları Geliyor”, Nisan 1991 sf.34)
Panama’daki Smithsonian Tropikal Araştırmalar Enstitüsü’den Ira Rubinoff, Jorge Motta ve Jeffrey Graham çalışmalarında yılanların zamanlarının %87’sini suyun altında geçirdiklerini tespit ettiler. Pelamis, su yüzeyine bir saniye kadar sadece nefes almak için çıkıyordu ki, bu su altı için oldukça iyi bir performans sayılır.
Pelamisin üstün dalma tekniği
Pelamis başından kuyruğuna kadar uzanan tek bir ciğere sahiptir. Ciğer hava ile dolu iken vücut hacminin yaklaşık %10’unu kaplar. Bu, su altındaki yılana ancak 17 dakika için yeterli oksijen sağlayabilir. Oysa araştırmalar sırasında 213 dakika süren ve 50 metreye ulaşan dalışlar tespit edilmiştir. Pelamis’in bu başarısının ardındaki sır “ciğerlerini suyun kaldırma kuvvetini kontrol etmek için kullanması”nda saklıdır.
Yılan derin dalış öncesi ciğerini iyice hava ile doldurur. İçine aldığı hava vücudunun % 20’si kadardır. Dalış dört aşamadan oluşur. İlk aşamada yılan, dakikada 5 metrelik bir hızla dalar. Dibe doğru gittikçe suyun basıncı artar ve hayvanın ciğerleri büzülür. İkinci aşamada yılan dakikada 1,7 m. hızla dalışına devam ederken kritik bir derinliğe ulaşır ki, bu derinlikte kendi ağırlığıyla suyun kaldırma kuvveti dengededir. Hayvan artık dalışını bitirmiş, yükselmeye başlamıştır. Üçüncü aşamada dakikada 0,11 metrelik yavaş bir yükselme söz konusudur. En son aşamada yılan, nefes almak için dakikada 3-4 m. hızla yukarı çıkar. Böyle bir dalış için yılan, havayı ciğerine amaçladığı derinliğe göre doldurmaktadır. Pelamis, dalış sırasında ihtiyacı olan oksijenin üçte birini de derisi vasıtasıyla sudan karşılar.
Dalış için tasarlanmış özel dolaşım sistemi
Yılan, karışık kirli kanı aynı anda hem ciğer ve deri altı kılcallarına, oksijen alması için; hem de vücut hücrelerine, içinde bulunan bir miktar oksijenin kullanılması için gönderen bir kalbe sahiptir. Deniz yılanlarının bu dolaşım sistemi, kanda toplanan azotun deri yoluyla atılmasına da imkan verir. Bu hayati bir öneme sahiptir; çünkü aksi takdirde basınç altında kanda büyük miktarlarda eriyen azot, yüzeye çıkarken hızla gaz haline geçerek küçük baloncuklar oluşturup damarların tıkanmasına, yani balığın “vurgun yemesine” yol açabilecektir. (Harun Yahya, Düşünen İnsanlar İçin)
Allah, yarattığı her canlıya yaşam ortamına uygun özellikler vermiştir. Pelamis’deki bu hassas düzenleme Allah’ın tüm evrendeki güç ve ihtişamının delillerinden yalnızca bir tanesidir:
“Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, herşeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir.” (Furkan Suresi, 2)