Bütün tarihsel araştırmalarda yüz yüze geldiğimiz gerçekler, insana ait istek ve kaprislerin yönlendirmesi doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Ve kanıtlar, bilgiyi aktaranların güvenilirliğine bağlıdır. Bu kişiler, bilinçli olarak aldatabilirler, ya da kötü bir niyet olmaksızın yanlış yönlendirebilirler. Bir insan, yalan söyleyebilir, yanlış yapabilir. (Edward A.Freeman, Race and Language, The Colonial Press,New York: 1900)Bu durumda, bize aktarılan tarihin doğruluğundan nasıl emin olabiliriz?
II. Dünya Savaşını yorumlayan bir tarihçi eğer nasyonal sosyalist bir görüşe sahipse sadece sağdaki resmi göz önüne alarak Hitler'i kendince bir kahraman olarak tanıtabilir. Oysa Buchenwald toplama kampında çekilen aşağıdaki fotoğrafta Hitler'in neden olduğu katliamlardan sadece bir örnek görülmektedir."Tarih" geçmiş olayların kronolojik şekilde kaydedilmesiyle tanımlanır. Bu olaylara verilen anlam ve önem, "tarihçi"nin sunuş tarzına bağlıdır. Örneğin bir savaşın tarihini yazan kişinin, savaşı kazanan tarafın haklı veya haksız olduğunu düşünmesi, verdiği bilgiyi etkileyebilir. Söz konusu tarihçinin sempati duyduğu topluluk diğer tarafın bölgesini işgal etmiş ve sayısız gaddarlık yapmış olsa dahi, bu tarihçi onu "kahraman" olarak tanımlayabilir. Örneğin birbirine düşman olan iki ülkenin tarih kitapların bakacak olursak, bu kitaplarda aynı tarihi olayların tamamen farklı açılardan yorumlandığını görürüz.
O dönemde yaşayan insanların tıpkı bugün olduğu gibi düşünme kapasiteleri olduğu görülmektedir. Hep düşündüğümüz gibi ilkel insanlar değillerdir. Ağaçtan inip uygarlık kurmaya çalışan maymun benzeri yaratıklar oldukları düşünülmemelidir. Zeka yönünden bakacak olursak bize benzedikleri görülmektedir. (Taş Devrinde Yaşam, Terra X Belgeseli, TRT 25)
“Herkes böyle anıtsal yerlerin ancak kompleks, hiyerarşik medeniyetler tarafından tarımın keşfinden sonra yapılabileceğini düşünürdü. Ama Göbeklitepe her şeyi değiştirdi. Burası çok ayrıntılı, kompleks ve (sözde) tarım öncesi döneme ait. Sadece bu, burayı çok uzun zamandır yapılan en önemli arkeolojik buluş haline getirdi.”
(http://www.guardian.co.uk/science/2008/apr/23/archaeology.turkey)
|