Türkiye'nin dünya çapındaki etkisinin ifade eden haberler gündeme geldi

755

06 Mayıs, 2009

Adana CRT TV, 30 Eylül 2008

Adnan Oktar: Türkiye çok hayırlı, güzel bir yolda, gittikçe temizleniyor, duruluyor, dinçleşiyor, sağlık kazanıyor, urlarından arındı, kanserli hücreleri alındı, nekahat devresini atlattı, şimdi dinç bir delikanlı Türkiye. Yiğit bir delikanlı. BÜTÜN ORTADOĞU, BALKANLARIN, BÜTÜN İSLAM ALEMİ’NİN, TÜRKLÜK ALEMİ’NİN LİDERİ OLACAK İNŞAALLAH. Türk İslam Alemi birleşecek, büyük bir Türk-İslam Birliği oluşacak, Türkiye başına geçecek, ağabeylik yapacak, dünyada üçüncü güç olacak, Amerika ve Rusya’nın dışında bir denge unsuru olacak ve dünyaya bir sulh ve selamet çağı getirecek inşaALLAH.

Yeni Şafak, 29 Ekim 2009

Radikal Gazetesi, 1 Şubat 2009

Bundan böyle Türkiye’nin dahil olmadığı bir ‘büyük Ortadoğu dizaynı’ yürümez. George Mitchell, mutlaka Türkiye’ye gelecektir… Ortadoğu, Amerika’nın bölgedeki müttefikleri arasında sadece İsrail ve itibarsız Arap  rejimleriyle ile kafa kafaya vererek dizayn edebileceği bir alan olmaktan çıkmıştır.  TÜRKİYE’SİZ YENİ ORTADOĞU DİZAYNI OLAMAZ.

Radikal Gazetesi, 3 Şubat 2009

Ancak, Davos’taki çıkışı, Tayyip Erdoğan’ı ve ‘Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’ sıfatını taşıdığı için Türkiye’yi ‘Ortadoğu denklemi’nde yepyeni bir yere taşımıştır ve böylelikle ‘Ortadoğu denklemi’ni de değiştirmiştir. Bunun, böyle olmasının başlıca üç nedeni var: 1. Hareket eden ve siyaset zemininde ‘ayak değiştiren’ Türkiye olduğu için. Türkiye, herhangi bir ülke değil. İsrail’in ve Filistin’in, Suriye’nin ve Lübnan’ın, Irak’ın ve S.Arabistan’ın, Ürdün’ün ve Mısır’ın bulunduğu coğrafyayı tam 400 yıl boyunca yönetmiş olan devletin ana mirasçısı. Bu ülkeler Osmanlı yönetiminden çıkalı daha 100 yıl olmadı. Bazıların 100 yıl önce bırakın bugünkü sınırlarını buna en başta İsrail dahil- isimleri bile yoktu. Böyle bir Türkiye’nin üstelik tam da NATO üyesi ve AB katılımcı üyesi sıfatları devam ederken- 2009 şartlarında Gazze’deki kan banyosu üzerine İsrail’e karşı takındığı tavır, böylece birdenbire tüm Arap ve Müslüman dünyada ‘moral liderliği’ ele geçirmesine yol açtı. Türkiye’nin bunu yaparken ‘dinî kimlik’ ile değil ‘Batılı değerler’ üzerinden SÖZ KONUSU ‘MORAL LİDERLİĞİ’ ÜSTLENMESİ, ister istemez, ‘Ortadoğu denklemi’ni değişmek zorunda bırakır. (Bunu Amerika dahil, Ortadoğu’daki aktörlerin anlaması, kavraması ve sindirmesi zaman alabilir.)

Radikal Gazetesi, 10 Şubat 2009

YAKIN GELECEKTE, TÜRKİYE ULUSLARARASI POLİTİKANIN VE ULUSLARARASI DENGELERİN ‘ODAK NOKTASI’NDA OLACAK. Bunun ipuçlarını Münih’te aldık. Türk dış politikasının Kafkasya boyutunu önümüzde kısa vade içinde gayet ilginç gelişmelere gebe olabilir… Kimsenin peşinden koşmanıza gerek de yok. Size geliyorlar.  Gelecekler.

Radikal Gazetesi, 11 Şubat 2009

Uluslararası dengeler, bölgenin geldiği yeni nokta ve yeni dinamikler TÜRKİYE’Yİ ORTADOĞU’DA ‘OLUMLU ROL SAHİBİ’ BİR ‘AĞIRLIK MERKEZİ’ OLARAK ÖNE ÇIKARTIYOR.

Yeni Şafak, 7 Ocak 2009

Türkiye'nin Gazze'deki katliamın durdurulması konusunda gösterdiği çaba Batı basınında yankılanmaya devam ediyor. İngiliz The Guardian gazetesi, Türkiye'nin de perde arkasında ÖNEMLİ BİR ROL OYNADIĞINI YAZDI. Guardian bir diplomatın, "Türkler her zaman doğru insanlarla temas halindeler ve konuşuyorlar. TÜRKLER GERÇEKTEN TARAFSIZ ARABULUCULUK YAPIYORLAR. PROFESYONEL VE SAMİMİLER." görüşlerine de yer verdi.

Radikal, 17 Şubat 2009

Türkiye, 17 Şubat 2009

Milliyet, 17 Şubat 2009

Vakit, 9 Mart 2009

"Açıkça görünen o ki, Türk ve İslam dünyası dışında dünyaya yeni bir şey söyleyecek hiçbir güç yok. Ayrıca bu ülkelerdeki tabii kaynak zenginliği de hiçibr yerde yok. ÖYLEYSE HELVA YAPMANIN TAM ZAMANI DİYENLER DE HAKSIZ DEĞİL. TÜRKİYE BÖLGESEL BİR DÜNYA GÜCÜ OLMUŞTUR. HER BAKIMDAN DÜNYAYI DEĞİŞTERECEK LİDERLERİN DE BURADAN ÇIKMASI MÜMKÜN GÖRÜNÜYOR.

Türkiye'nin geliştireceği politikanın adı ne olursa olsun, ülkemizi getireceği nokta dünya liderliğidir. Biz 100 yıl önce kaybettiğimiz konuma yeniden kavuşmaya hazırlanmalıyız."

Bugün, 13 Ocak 2009