Ne demiştiNe oldu


Tempo TV, 3 Aralık 2008

Adnan Oktar: Kuran’da onlara mustazaf denir yani fakir insanlar, acz içinde olan insanlar, tabii ki Müslümanın hedefidir bu Allah ona hedef göstermiştir. Yani fakirleri kurtarmak, onları rahatlatmak onlara mal, mülk sağlamak, imkan sağlamak, ekonomik seviyelerini yükseltmek, müslüman için bu farzdır.
Bütün müslümanlara farzdır. Geceli, gündüzlü bunun için Müslüman gayret edecek. Biz de tabii ki bu gayretin içerisindeyiz. Onun için Türk-İslam birliğini istiyoruz. Onun için ekonomik yardımlaşmayı, faizin kalkmasını, vergilerin indirilmesi, ticaretin gelişmesini istiyoruz. Zenginlerin elinde eğer imkan varsa fakirlere bunları dağıtmasını istiyoruz. Devletin de vergileri azaltmasını istiyoruz. Bunlardan amaç halkın refahı ve huzurudur tabii ki…



Ekin TV, 29 Ocak 2009

Adnan Oktar: Bir kere bunun ilk başlangıçtaki çözümünü söyledim Türk İslam Birliği’dir. Bu Allah’ın bizi mecbur ettiği, Cabbar ismiyle bize ittiği, zorla bize yaptıracağı bir sistemdir. Türk İslam birliğinin hatta haftalar günler içinde olması gerekiyor. Yani çok süratli olması gerekiyor. Ama ilk tedbir olarak alınacak şeyler şöyle düşünülebilir şöyle söyleyebilirim. Bir kere çok tevekküllü olmak lazım, stokçu kafadan kaçınmak lazım. Yani parayı biriktirmek, yiyecek biriktirmek, mal biriktirmek yanlış. Çok az da olsa fakirlere mutlaka para verilmesi, dağıtılması lazım, bu çok büyük bereket olarak geri döner. Yani mesela yüzbin lirası varsa onun onbin lirasını verse de olur. Yani mutlaka paranın ve malın dağıtılması lazım... Bunun yapılması durumunda haftalar içinde günler içinde bu büyük nimetin etkilerini görmeye başlarız. Yani hayret edilecek bir sevinç ve hayret edilecek bir zenginlik ve gelişme olacaktır. Yani herkes şaşırır meydana gelen zenginliğe.

Bugün, 7 Mart 2009



Konya’da, Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyası çerçevesinde yaptırılan dersliklerin yaklaşık yarısı, zengin olmayan, tüm birikimlerini okula bağışlayan eğitim gönüllüsü hayırseverlerden geldi.

Konya'da, gelir durumu iyi olmayanların da desteğiyle eğitim devam ediyor. Adana'da tarım işçisi çocukların eğitim projesine hayırseverler sahip çıkıyor. Türkiye'de yoksul çocuklar devlet desteği yetmese de sosyal yardımlaşmayla okumaya çalışıyor.

Konya İl Milli Eğitim Müdür Halil Şahin, ‘’Hayırsever zengin iş adamlarının okul için yaptıkları bağışlarla, zengin olmayan ancak elindeki tüm birikimlerini eğitim yardımı için bağışlayan hayırseverlerin bağışları, yarı yarıya oldu. Yani Konya’da eğitim için yapılan bağışların yaklaşık yarısı, maddi olanakları çok da iyi olmayan kişilerden geldi. Bağışta bulunan varlıklı iş adamlarımız servetlerinin bir bölümünü eğitim için harcadılar ancak geri kalan hayırseverler, yaptıkları bağışlarda tüm birikimlerini ortaya koydu. Bu durum eğitimciler olarak bizi çok duygulandırdı. Bu şekilde büyük bir özveriyle yapılan eğitime katkılardan bazılarını, isim olarak saymak istiyorum. Atiye Atçeken isimli emekli memur ablamız, hayatı boyunca eşiyle kendisinin birikimi olan, halen içinde oturduğu evi ve iş yerini, ölümünden sonra satılıp okul yapılması için bağışladı. Biz de kendisinin yaptığı bu hayrın karşılığını bu dünyadayken görebilmesi için, devlet imkanlarıyla kısa sürede tamamlanacak bir okula kendi ismini verdik.’’ dedi.


Hürriyet, 7 Mart 2009