20. yüzyılın başları, garip, ürkütücü ve şaşırtıcı bir akıl tutulmasının yaşandığı dönemdi. Tek bir kıvılcım bir dünya savaşı başlatmış, hiç kimse uzlaşma ihtimalini düşünmemiş, dünyanın lider ülkeleri birbirlerini katleder hale gelmişlerdi. Osmanlı dağıldı, dünya toprakları paylaşıldı, ülkeler birbirlerini sömürmenin yollarını aradılar.
1. Dünya Savaşı, devletlere de halklara da çok büyük zararlar verdi kuşkusuz. Fakat o garip savaş arzusunu yok edememişti. 20. Yüzyılın ortalarına gelindiğinde değişen pek bir şey yoktu. Yine tek bir kıvılcımla, dünyayı paylaşamayan devletler birbirine girmiş, katliamların peşi sıra atom bombaları kitleleri yok etmişti. Faşist ve komünist liderler, sadece dünyaya değil kendi insanlarına da bela getirdiler. İki dünya savaşı geriye, milyonlarca ölünün yanı sıra, kitleleri sonraki yıllarda da felaketlere sürükleyecek ve daha pek çok savaşın sebebi olacak bozuk ideolojiler de bıraktı.
Merkezi New York’ta bulunan uluslararası haber sitesi Rescue News, Harun Yahya’nın “Savaşma arzusu nasıl dizginlenir?” başlıklı makalesini 12 Haziran 2016 tarihinde yayınladı.