Çekirgelerin ağızlarında öğütücü özelliğe sahip güçlü çeneler vardır. Bu ağız yapısı hayvanın bitkisel dokuları kolay öğütmesini sağlar. Arıların alt dudak ve alt çeneleri çiçektozu toplayabilmek için dil şeklindeki alt dudağın çevresinde yer alır. Küçük yassı bir küreğe benzeyen çeneleri ise çiçektozu toplamada kullanılmaz. Lahana kelebekleri ise çiçeklerin balözünü emmek için, kaynaşmış art çenelerden oluşan ve çiçeğin içine erişebilen uzun hortumlarını kullanırlar.
Larousse, Tematik Ansiklopedi, 4. Cilt, s.163
"... öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir." (Al-i İmran Suresi, 134)
Allah ayette müminlerin öfkelerini yendiklerini ve haklı oldukları durumlarda dahi affedici olduklarını haber vermektedir.
“Affedici ve bağışlayıcı olmak” Kuran'da tavsiye edilen güzel ahlak özelliklerindendir. Kuran ahlakından uzak yaşayan kimseler için affetmek son derece zordur. Çünkü bu gibi kişiler yapılan bir hata karşısında hemen öfkeye kapılırlar. Öfke, insanın akli fonksiyonlarını perdeleyen, olayları sağlıklı değerlendirip doğru karar verebilmesini engelleyen bir etkendir. Belli durumlarda insanın öfkelenmesi yaratılışından kaynaklanan bir davranış olsa bile güzel olan, bu öfkeyi sürdürmeyip, yenmektir. Affedicilik, hoşgörü, sabır, sevgi gibi üstün ahlak özelliklerinden uzak yaşam süren kişiler birbirlerine karşı kolaylıkla kızgınlık duyabilmekte ve kin duyabilmektedirler. Oysa müminler, kendilerinin tamamen haklı oldukları ve karşı tarafın tümüyle haksız olduğu bir durumda bile hiç tereddütsüz affedebilirler. Çünkü iman edenler, yaşadıkları her olayın Allah'ın izniyle gerçekleştiğini ve her şeyin bir kader üzerine yaratıldığını bilirler ve davranışlarını bu bilinçle belirlerler.
Müminin öfkesini yenmesi, öfkenin sebep olabileceği çeşitli hatalardan ve zararlardan korunmasına da vesile olur. Öfkeyi yenmek ve bağışlamak, başta iç huzuruna vesile olmakla beraber sıkıntılı ve gergin ruh halinin huzura ve ferahlığa dönüşmesini de sağlar. Bu nedenle müminler öfkelenmekten büyük bir titizlikle sakınır ve her durumda üstün bir ahlak sergilerler. Kuran'da "Kim sabreder ve bağışlarsa, şüphesiz bu, azme değer işlerdendir." (Şura Suresi, 43) ayetiyle affetmenin üstün bir ahlak özelliği olduğu bildirilmiştir. Kuran’ı ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetini kendileri için rehber edinen müminler, Allah’ın sonsuz rahmetine ve cennetine kavuşabilmek için bağışlayıcı olmak da dahil Kuran'ın tüm hükümlerini titizlikle yerine getirmeye çabalarlar.
Sürüngen Ayağı
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 100 milyon yıl
Bölge: Myanmar
Amber içindeki fosiller, bundan on milyonlarca yıl önceki ormanlarda nasıl bir yaşam olduğunu ortaya koyan önemli delillerdir. Amberler üzerinde yapılan araştırmalar, sadece amberin içindeki canlı hakkında değil, bu canlının yaşamış olduğu ortam ve çevresindeki diğer canlılar hakkında da bilgi verir. Resimdeki 100 milyon yıllık sürüngen ayağı fosili ise, söz konusu canlıların aradan geçen bunca zamana rağmen hiçbir değişime uğramadığını, bugün sürüngenler hangi özelliklere sahipse ve nasıl yaşıyorsa 100 milyon yıl önce de aynı şeylerin geçerli olduğunu göstermektedir.
Adnan Oktar’ın 3 Mayıs 2016 tarihli A9 TV röportajından
ADNAN OKTAR: İmam Rıza, İmam Mehdi (a.s)’nin özelliklerini anlatıyor. "Aklımda kaldığı kadarını anlatayım" diyor sahabe. "Mehdi insanların en bilgini, en hikmetlisi, en takvası, en halimi, en cömerti, en çok kulluk yapanıdır. Her tarafı görür" diyor. Herhalde televizyon internet ona dikkat çekiyor olabilir. "Onun gölgesi yoktur" diyor herhalde televizyondaki görüntüsünü kastediyor. Çünkü televizyonda görüntü iki boyutlu olduğu için gölgesi olmaz. Televizyonu çok mükemmel açıklamış. Bak "her yeri görür" diyor. Sağı solu her yeri görür diyor. Gölgesi yoktur diyor televizyondaki görüntünün de gölgesi yok değil mi? "Gözü uyur fakat kalbi uyumaz." Yani kalbi sürekli Allah'la beraberdir diyor. "Ona ilham edilir" Allah tarafından kalbine Allah ilham eder. "Kokusu misk kokularının en güzelidir." Çok güzel bir kokusu vardır diyor. "Duası müstecap (kabuldür) hatta dua etse taş ortadan yarılır" diyor. Yevm'ul-Helas 84'te. Yani hiç ummadık şeyler bile olur diyor onun duasıyla. Taş ortadan yarılır onu mecaz anlamında söylüyor. Yani en olmayacak gibi olan şeyler olur anlamında diyor.