Alakarga, yemek için topladığı palamutları birer birer toprağa gömer. Önce bir delik kazar, palamudu içine koyar ve daha sonra diğer hayvanların bunu fark etmemesi için itinayla deliğin üstünü kapatır. Bu yerleri daha sonra tekrar bulabilmek için dikkatlice işaret koyar. Belli ağaçlar, düşmüş kütükler, kaya parçaları gibi nesneleri işaret olarak kullanır. Hatta bazen buralara küçük taş parçaları taşıyarak yanlarına işaret koyar. Birçok kuş, tohumları bu yöntemle saklar. Bazı türlerin günde binden fazla tohum depoladığı kaydedilmiştir. Fındıkkıranlar bir mevsimde toplam 100.000 gibi yüksek miktarda tohum depolarlar. Yapılan deneyler kuşun 9 ay sonra tohum gömdüğü yeri bulduğunu göstermiştir. İyi hafızasına rağmen bu kuşların gömdüğü meşe palamutlarını unuttukları yerler de vardır. Bu da meşe filizlerinin tekrar yeşillenerek topraktan çıkmasını sağlar.
David Attenborough, The Life of Birds, s.75
"Arkadan çekiştirip duran, kaş göz hareketleriyle alay eden her kişinin vay haline." (Hümeze Suresi, 1)
Ayette arkadan çekiştirenler ve kaş göz işaretleriyle alay edenler hakkında Allah’ın büyük bir uyarısı yer almaktadır. Bu uyarı gıybetin ve alaycılığın Allah Katında ne kadar büyük bir suç olduğunun açık bir delilidir.
Gıybet “bir kişinin arkasından onun hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek” olarak tarif edilebilir. Genelde kişiyi arkasından çekiştirenler bir savunma olarak söylediklerinin doğru olduğunu, yalan söylemediklerini ve bunun gıybet olmadığını ifade etseler de, söz konusu kişilerin yaptıkları gıybettir. Eğer kişinin arkasından söylenen şeyler doğru değilse –ki bu iftira olur- bu sözleri söyleyen kişi yalan söyleyerek büyük bir günah daha işlemiş olur.
Haset ve çekememezlikten kaynaklanan gıybet gibi davranışları şeytan müminlere makul gösterebilmek için din adına yaptırmaya çalışabilir. Örneğin hata ve eksiklikleri olan bir müminin, arkasından çekiştirmeyi onun iyiliği ya da dinin menfaati için yapılması gereken bir hareketmiş gibi göstermeye çalışabilir. Oysa Allah Kuran'da müminleri bu davranıştan kesin olarak menetmiştir.
Gıybet eden, yani bir mümini arkasından çekiştiren kişi, onun hakkında birtakım kötü zanlar da besliyor demektir. Eğer mümin gereken titizliği göstermeyip gaflete dalarsa, ayette günah sayılan birçok kötü zanda bulunabilir. Dolayısıyla müminin yalnızca tavırlarında değil; niyetinde, duygu ve düşüncelerinde de hep salih olmaya özen göstermesi gerekmektedir.
Müminin diğer iman eden kardeşleri hakkındaki düşünceleri hep hüsn-ü zan (güzel zan) çizgisi içinde olmalıdır. Bu da müminlerin birbirleri hakkında her zaman olumlu düşünmeleri anlamına gelir. Böylece iman edenlerin tesanüdünü engelleyebilecek faaliyetlere karşı da çok güçlü bir manevi engel sağlanmış olur.
Bu kötü ahlak özelliklerinin müminlerin çok dikkat etmeleri gereken Kuran’a uygun olmayan davranışlar olduğu açıktır. Samimi bir niyetle gıybetin ve alaycılığın terk edilmesi, insanın ahiret yaşamı için de yapabileceği en doğru davranıştır. Samimi olarak iman eden bir kimsenin davranışları örnek, kalbi ise tertemiz olmalıdır. Müminin aklından geçirdikleri ve hissettikleri Allah'ın sınırlarını aşmamalıdır. Kuran'ın ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in sünnetinin rehberliğinde duygu ve düşüncelerini terbiye eden insan ise şüphesiz Allah’ın izniyle en doğru yola ulaşır.
Çayır Çekirgesi
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş:128 milyon yıl
Bölge: Santana Oluşumu, Araripe Havzası, Ceara, Brezilya
Tettigoniidae familyasına dahil olan çayır çekirgelerinin yalnız Kuzey Amerika'da yaşayan 225'den fazla türü vardır. Ancak bu böceklerin büyük çoğunluğu tropik bölgelerde yaşarlar.
Çayır çekirgeleri milyonlarca yıldır değişmeden, aynı kalmışlardır. Resimde fosili görülen 128 milyon yaşındaki çayır çekirgesi de bu gerçeğin delilidir.
Adnan Oktar’ın 6 Mart 2016 tarihli A9 TV röportajından
ADNAN OKTAR: Hızır (a.s) bazen dul bir kadın olarak da görünüyor o şekilde de görünür, köpek olarak da görünür, daha önce söylemiştim. Taçlı kadın şeklinde Hızır (a.s) görüntüsü ara ara böyledir taçlı. Roma İmparatorluğu’nun kullandığı paralarda da bu simge vardır. Böyle yedi sivri ucu olan taç. Nerde var o? Özgürlük heykelinde var mı Amerika’da? Bakayım. Dünyayı aydınlatan ışık tutuyor sağ elinle. Roma devrinde paralarda da var. Onların kullandığı paradan bahsediliyor biliyorsunuz Kuran’da değil mi? Kehf ehlinin kullandığı para. Başka var mı öyle o tarz?
BÜLENT SEZGİN: Birkaç resim daha vardı Adnan Bey.
ADNAN OKTAR: Bakayım. Bu heykelin Türkiye’de yapıldığını biliyor musunuz?
Hızır (a.s) zaman zaman insanları imtihan eder, aynı Hz. Musa (a.s)’yı nasıl imtihan etti? İnsanlar farkına varmaz onu imtihan ettiğinin. Hem eğitir, hem imtihan eder. Eski Tevrat’ta ismi Filiz’dir Hızır (a.s)’ın, Filiz yeşil filiz yeni açmış filiz yani yeşil. “İşte adı filiz olan adam ve o durduğu yerden filizlenecek.” (Zekeriya 6/12.)
Bu heykelin, ilk tasarımı Osmanlı tarafından yapılmış, Osmanlı zamanında. Sultan Abdülmecit zamanında olan bir çalışma. Heykelin ön ödemesini Frédéric Auguste Bartholdi’ye diye gönderiyor, ön ödemesi yapılıyor. Tarif ediliyor, elindeki meşalesi şunu bunu olayın gelişmesi böyle yani. Yani bir hikâyesi var, sonuçta başlangıç yeri bu.
“Hz. Hızır aleyhiselam her zaman Mağrip Denizi adalarında yaşayıp Rabbine ibadet ve zikirle meşgul oluyordu. Büyük Zülkarneyn’in devri olunca onun yanına varması Allah tarafından emredildi. Hemen kalkıp Zülkarneyn’in yanına gitti. Zülkarneyn bütün dünyayı kendi hâkimiyeti altına aldığında Hz. Hızır onunla beraberdi.” Yine hadise göre Nuh (a.s)’ın gemisine binenlerden biri de Hz. Hızır (a.s). “Selamın aleyküm diyor “ben de Müslümanım senin peygamberliğini kabul ediyorum. Ben de gelebilir miyim?” Diyor. Biniyor gemiye. Bilmiyorlar Hızır (a.s) olduğunu.
Hz. Musa (a.s), Hızır (a.s)’ı biliyorsunuz o balık olayında hemen anlıyor tamam diyor bizim kastettiğimiz buydu hemen gerisin geri dönelim diyor. Gittiğinde deniz sahilinde denizin hemen yakınında hemen deniz burada o yakınında yeşil bir yaygı üzerinde yani böyle ipek gibi yeşil seccade gibi bir yaygı üzerinde otururken buluyor Hızır (a.s)’ı hep yeşildir Hızır (a.s). Hadislerde İbn-i Hacer El İsabe birinci cilt 431’de Hz. Hızır (a.s)’ın deccalı yalanlaması için ömrünün uzatıldığı bildirilir. Rivayetlerde deccalın karşısına çıkacak kişinin Hz. Hızır olacağı bildirilir. (Nevile) Atı boz renkli, boz atlı Hızır diye geçiyor hep. Bak hep fotoğraflarında bir at üstünde görülür. Mesela o filmler uydurma değil. Zaten öyle yapılmaz o yapan öyle yapamaz. O doğru yani. Hızır (a.s) üstü başı perişan bir fakir görünümünde gelebiliyor. Dişi bir köpek şeklinde geliyor. İşte o Kehf’in. Hamile bir kadın şeklinde geliyor. Yaşlı bir dede kılığına girebiliyor.
Celal Bayar rahmetli biliyorsunuz masondu Vatikan’a mektup yazdı. Papa da güzel duvar ören birisiydi. Usta yani taşı koydu mu böyle jilet gibi güzel duvar yapan birisiydi. Celal Bayar idam edilmedi biliyorsunuz mektup üzerine. Vatikan’ın parasında da bu yedi ışık yedi kollu şamdana işaret eder aynı zamanda. Var mı o resim sizde? Yaklaştır. Evet.