Kitap'ta İdris'i de zikret. Çünkü o, doğru olan bir peygamberdi. Biz onu Yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik. (Meryem Suresi, 56-57)
Cahiliye toplumunda yaşayan insanlar Allah'tan uzak, O'nun emir ve yasaklarını uygulamayan, kendilerine verilen sayısız nimeti takdir edemeyen bir yaşam sürerler. Düşünmedikleri, akletmedikleri, takdir edemedikleri için de tam anlamıyla bir bilgisizlik ve cehalet içindedirler.
İşte Allah tarih boyunca yaşamış olan tüm toplumlara Kendi emirlerini, yasaklarını ve tavsiyelerini iletecek elçiler göndermiştir. Bu yolla din ahlakından uzak yaşayan toplumları, içinde bulundukları cehaletten, bilgisizlikten kurtulmaya davet etmiş, onlara doğru yola ulaşmaları için bir imkan daha vermiştir.
Allah'ın gönderdiği elçiler aynı kavmin içinden çıkan, fakat üstün ahlak, akıl ve yüksek vicdanlarıyla toplum içinde dikkat çeken kişilerdir. Kuran'da pek çok kez belirtildiği gibi, elçiler, Allah'ın içinde bulundukları kavme özel olarak gönderdiği ve seçtiği insanlardır. Elçiler yaşadıkları toplumun insanlarından farklıdırlar; tek başlarına ve ilk olarak Allah'ın varlığının ve ahiretin kesin yakınlığının farkına varmışlardır. Elbette bu özellikler elçilerin üstün insanlar olduklarının apaçık delillerindendir.
Allah'ın varlığının ve büyüklüğünün bilincinde olan elçiler, kendilerine peygamberlik makamının verilmesinden sonra içinde yaşadıkları toplumları Kuran ahlakını yaşamaya davet etmişler, onları ahiret azabına karşı uyarıp-korkutmuşlardır. İçinde bulundukları zorlu koşullar, gönderildikleri inkarcı ve azgın kavimler, kendilerine sürekli zorluk çıkaran, hatta kimi zaman canlarına kasteden topluluklar, onları kesinlikle yollarından döndürememiş, aksine imanlarını güçlendirmiştir. Veya kimi zaman 'iman ettik, teslim olduk' dedikten sonra zor bir durumda aniden elçiyi yalnız bırakan ve 'gerisin geri dönen' topluluklarla da karşılaşmış, ancak bu zorluklar elçileri asla yıldırmamıştır. Onlar Allah'ın seçtiği, 'Yüce bir makama' layık görülmüş kullardır ve en belirgin özellikleri ise Allah'a olan samimi teslimiyetleri ve tevekkülleridir.
Bu samimiyetlerinin karşılığını da dünyada ve ahirette seçkin kılınarak almışlardır. Ayetlerde Allah şöyle haber vermektedir:
Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir. Ve ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik, hepsini hidayete eriştirdik; bundan önce de Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u hidayete ulaştırdık. Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. Zekeriya'yı, Yahya'yı, İsa'yı ve İlyas'ı da (hidayete eriştirdik.) Onların hepsi salihlerdendir. İsmail'i, Elyasa'yı, Yunus'u ve Lut'u da (hidayete eriştirdik). Onların hepsini alemlere üstün kıldık. (Enam Suresi, 83-86)