1. Suriye Hıristiyanlarının, Ebu Ubeyde (r.a.)'a sundukları ve tarihe Ömer Akdi olarak geçen belgede yer alan ifadeler:
Gece veya gündüz kiliselerimizi Müslümanlardan esirgemeyeceğiz, onların kapılarını yolculara ve yolda kalmışlara açık tutacağız... Müslüman yolcuyu geleneksel usulümüzle ağırlayacağız ve onları besleyeceğiz. Müslümanları incitmeyeceğiz ve her kim bir Müslümanı incitirse kendi haklarını ceza olarak kaybedecektir. (Majid KODURİ, İslam'da Savaş ve Barış, Fener Yayınları, İstanbul, 1998, s. 223) |
"Şayet onlardan biri güçten düşer ve yaşlanırsa veya hastalıktan acı çekerse veya zengin iken yoksullaşırsa, o ve ailesi İslam toprakları içerisinde bulundukları sürece beyt-ül maldan (kamu hazinesi) yardım görecektir" |
Allah'ın lütfettiği toprakları insanların ellerinden almayın ve Allah'ın Kitabında belirttiği gibi güçlerine göre cizye koyun. Şayet cizye onlar tarafından ödenirse daha fazlasını istemeyin... Toprakları kendi aramızda paylaşırsak evlatlarına hiçbir şey kalmayacaktır. Eğer topraklar asıl sahiplerine bırakılırsa Müslümanlar onların ürettiği ile yaşayabilirler. Onların üzerine cizye koyabilirsiniz, ama asla onları esir alamazsınız. Onları incitecek ya da onlara zarar verecek haksızlığı yapamazsınız ve üzerinde hakkınız olmadıkça onların mallarını alamazsınız. Onlarla yaptığınız anlaşmalarla kabul ettiğiniz yükümlülükleri yerine getirmek zorundasınız. (Majid Khoduri, İslam'da Savaş ve Barış, Fener Yayınları, İstanbul, 1998, s. 216) |
Araplar bizlere hiç zulmetmediler. Gerçekten onlar, dinimize, din görevlilerimize, kilise ve manastırlarımıza hürmet gösterdiler. (Frend, 289; Hamidullah, İslam Peygamberi, II. 920; Levent Öztürk, Asr-ı Saadetten Haçlı Seferlerine Kadar İslam Toplumunda Hıristiyanlar, İz Yayıncılık, istanbul, 1998, s. 55) |