A9 TV, 16 Kasım 2012 İsrail bu sabah erken saatlerde Gazze’yi yine bombalamaya başladı. BaşbakanNetenyahu 30.000 yedek askere göreve hazır olun çağrısı yaparak seferberlik ilan etti. Son saldırılarla birlikte Filistin’de 20 kişi öldü, 235’e yakın kişi yaralandı ve saldırıda Gazze’de İçişleri Bakanlığı binasının isabet aldığı ve tamamen yıkıldığı öğrenildi. Ayrıca Gazze’nin kuzeyindeki pek çok sivil yerleşim bölgesine de onlarca saldırı gerçekleştirildi. İsrail 3 gün içinde toplam 300 ayrı noktayı vurdu ADNAN OKTAR: İsrail’de de Moşiyah’ı halk, dindarlar büyük bir coşkuyla Allah’tan istemeleri lazım. Gürül gürül sokaklarda dua etmeleri lazım. Duyulsun “Yarabbi bize Moşiyah’ı göster” diye. Filistin’de de gençler İttihad-ı İslam’ı istediklerine dair çok güçlü bir üslup kullansınlar ve “Yarabbi bize Mehdi (as)’ı göster, İsa Mesih’le görüşmeyi bizlere nasip et” diye Allah’a dua etmeleri lazım. Ve yüksek sesle bunun duyulması lazım. O zaman o bölgeye bereket gelir, güzellik gelir. Onun dışında felaket bitmez. A9 TV, 15 Kasım 2012 İsrail Gazze’yi vurmaya devam ediyor. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ordunun Gazze’deki operasyonu genişletmeye hazır olduğunu, saldırıların süreceğini söyledi. Ameika ise bu sabah konuyla ilgili bir açıklama yaptı ve “İsrail’in savunma hakkını destekliyoruz” denildi. Filistin de bu sabah İsrail’in güneyine roket saldırısı düzenledi ve 3 İsrailli hayatını kaybetti. ADNAN OKTAR: Yapılacak şey İttihad-ı İslam’dır. Bütün Müslümanları birleştirmek. O zaman İsrail de 3000 yıldan beri beklediği o mutluluğa kavuşur. Bütün bölgede huzur, sükunet, asayiş temin olur. Ticaret, sanat, bilim alabildiğine gelişir. Demokrasi tam anlamıyla oturur. Dış tehlike tamamen yok olur. Sevgi içerisinde, kardeşlik içerisinde, barış içerisinde çok güzel, huzurlu yaşarlar. İsrail’in yapacağı sürekli Moşiyah’ı Allah’tan istemek, Kral Mesih’in zuhurunu Allah’tan istemektir. Filistin’in de yapacağı Allah’tan sürekli Mehdi (as)’ı istemek ve İttihad-ı İslam için gayret etmektir. A9 TV, 5 Haziran 2012 Ben, Musevilerden ricam Musevilerin mezhep ayrılıklarını kaldırıp bir araya gelmeleri, kardeş olmaları ve topluca büyük meydanlarda toplanarak İbranice Allah’a dua etmeleri: “Yarabbi, bize Mesih’i göster. Yarabbi, bize Davutoğlu’nu gönder. Geldiyse artık onu görelim. Bize onları lider haline getir. Onun ve talebelerinin gücünü bize göster. Bizlere onunla destek ver.” diye dua etmelerini istiyorum ki Tevrat’ın da bir hükmüdür bu. Kral Mesih çıkmadan acı bitmez. Her yerden, her olaydan, her düşünceden bir ızdırap kaynağı oluşacaktır. İnsanlar buna sosyal yönden, siyasi yönden diğer bilimleri kullanarak çare bulmaları mümkün değildir. Çare bulsalar bu perişanlığı yüz yıldan beri yaşamazlardı. Kral Mesih konusunda direnmeleri yersiz. Kral Mesih onlar bir nimet ve güzelliktir, hayırdır, berekettir. Dindar Museviler bir araya gelsinler, birbirlerini koruyup kollasınlar Allah’a dua edip Kral Mesih’i istesinler. Bu kadar kolay. Müslümanlar da aynı şekilde Allah’a dua ederlerse, Hıristiyanların inancı zaten ayrı, onlar Hz. İsa Mesih’i bekliyorlar. Ki Hz. İsa Mesih de gelmiştir. Çok güzel netice alınır. Ama dinsiz olarak, ateist olarak bilimle, sosyal tedbirlerle netice alınmış olsaydı bu manzara oluşmazdı. Şu an çok acı bir tablo var dünyada. Tek çözümün Mehdiyet ve Mesihiyet olduğunu Tevrat’ta, peygamberimiz (sav)’in hadisleri de bizlere gösteriyor. Bu konuda direnmek sadece vakit kaybetmek olur. Ve insanların acısının daha artmasına sebep olur. |
