Ozon tabakası Dünya`nın her yerine eşit olarak dağılmamıştır. Normal şartlar altında ozon tabakasının en kalın olduğu yer kutuplar, en ince olduğu yer ise ekvatordur. Aslında genel anlamda bakıldığında zararlı güneş ışınlarının daha dik geldiği ekvatorda ozon tabakasının daha kalın olması beklenir. Ancak burada yine oldukça hassas bir denge vardır.
Güneş radyasyonu ekvatora doğrudan geldiği ve buna bağlı olarak da çok daha şiddetli olduğundan, stratosferik ozon ekvator üzerinde yüksek miktarlarda üretilir. Başka bir deyişle, ekvator üzerinde sürekli olarak yenilenen ozon tabakası, bu kesimi zararlı güneş ışınlarından korur. Bu hikmetli yaratılış dolayısıyla ozon tabakasının ekvatorda ince olması, bu bölge için tehlike oluşturmaz.
Kutuplarda ise güneş ışınları yılın büyük bir kısmında çok yatık olarak geldiği için bu bölgede ışınlar ekvator bölgesi kadar yüksek miktarlarda ozon üretemez. Bu durum zararlı ışınlara kutup bölgelerinin daha açık olması anlamına gelir. Ancak bu olay Dünya`da asla bu şekilde sonuçlanmaz. Stratosferik rüzgarlar ve farklı stratosferik basınçlar, ozonun ekvatordan kutuplara doğru hareket etmesine neden olarak burada ozonun daha kalın bir tabaka oluşturmasını sağlar. Böylece ekvator da, kutuplar da zararlı güneş ışınlarından mükemmel bir sistemle korunmuş olur.
Bu Allah'ın benzeri olmayan yaratmasının bir örneğidir. Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
"Sizin İlahınız tek bir İlah'tır; O'ndan başka İlah yoktur; O, Rahman`dır, Rahim`dir (bağışlayan ve esirgeyendir). Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır." (Bakara Suresi, 163-164)