Dünyanın neresinde olursa olsun çocukların maruz kaldığı zorluklar her geçen gün katlanarak artıyor. Örneğin çatışmalarla geçirdiğimiz 2017’de de en fazla acıyı yine çocuklar çekti. Hatta bu durum sadece Suriye yada Yemen gibi çatışma bölgesi haline gelen ülkelerle sınırlı kalmadı. Düzinelerce ülkede çok sayıda çocuk istismarı gerçekleşti. Orta Afrika Cumhuriyeti, Ukrayna yada Güney Sudan’ı kaç kişi hatırlıyordur? Bu ve diğer bir çok ülke çocukların çatışma cephesine sürüldüğü yerler haline geldi.
UNICEF Acil Durumlar Direktörü Manuel Fontaine, “Çocuklar evlerinde, okullarda ve oyun alanlarında saldırı ve şiddete maruz kalıyorlar. Bu saldırılar devam ettiği sürece biz bunlara karşı duyarsız kalamayız. Bu insani olmayan durum yeni bir alışıldık durum haline gelmemelidir.”
Ne var ki bu vahşet tablosu dünyada pek çok insan için sıradan bir görünüm aldı. Yemen’de 1,000 gün süren çatışmalar esnasında en az 5,000 çocuk hayatını kaybetti yada yaralandı. Şu an 11 milyon çocuk insani yardım beklerken, 385,000’i tedavi görmediği takdirde beslenme yetersizliği nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Bu tablo, tarihin en kötü salgın hastalığı olarak tanımlanan koleranın ortaya çıkmasıyla daha da kötü bir hal aldı. UNICEF’e göre hastalık ortalama olarak her 35 saniyede bir, 1 çocuğu etkiliyor. Aynı kuruluşun yayınladığı başka bir rapora göre ise, 2 milyon Yemenli çocuğun okula gitmediğini ve 3 milyonunun da savaş esnasında doğduğunu gösteriyor.
Suriye’de yıllardır devam eden vahşet sebebiyle 3 milyon çocuk diğer ülkelere sığınmak için ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Bu çocuklardan binlercesi yolculuk esnasında hayatını kaybederken, binlercesi de Avrupa ve diğer yerlerde insan kaçakçılarının ağına düştü. Suriye’deki duruma bir göz atacak olursak, canlı kalkan olarak kullanılmayan yada keskin nişancılarca hedef olmayanlar hariç, yaklaşık 6 milyon çocuk insani yardıma muhtaç durumda. Afganistan, Doğu Ukrayna, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Güney Sudan, Somali ve Myanmar gibi pek çok ülkede de çocuklar benzeri acılarla karşı karşıya.
21. yüzyılda dünyanın çocuklarımız için daha güvenli bir yer olması ve iki dünya savaşı gibi korkunç günlere sahne olan 20. yüzyıla benzememesi beklenebilir. Çocukların Suriye’de keskin nişancılarca hedef alınmasını, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde kesilerek öldürülmesini yada Myanmar’da diri diri yakılmasını hiçbir vicdan kabul edemez. Ne var ki kabul edilmesi imkansız, düşüncesi bile tüyler ürperten bu olaylar yaşanmakta ve en masum, en korunması gereken, toplumların en değerli üyeleri bu tür vahşi uygulamalara maruz kalmaktadır. Liderlerin bir an önce acil önlem alarak bu zulme son vermesi gerekmektedir. Unutmamalıyız ki önlem almadan geçirdiğimiz her saniye dünyanın bir yerinde bir çocuk zarar görüyor yada öldürülüyor olabilir.
Adnan Oktar'ın Hindustan Times (Hindistan), Afghanistan Times (Afganistan) ve MENA FN'de (Ürdün) yayınlanan makalesi:
http://afghanistantimes.af/atrocities-committed-children/
http://menafn.com/1096696951/Atrocities-committed-against-children?src=RSS