ROMALILARDAN VE HER İSTİLACIDAN SADECE ZULÜM, KAN VE İŞKENCEYE LAYIK GÖRÜLEN KUDÜS VE YAHUDİ HALKI ANCAK VE ANCAK YAVUZ SULTAN SELİM'İN KUDÜS'Ü FETHETMESİNDEN VE BU FETHİN KANUNİ TARAFINDAN PEKİŞTİRİLMESİNDEN SONRADIR Kİ, İNSANCA YAŞAMANIN, EŞİTLİĞİN NE DEMEK OLDUĞUNU VE HUZUR TADININ NE ANLAMA GELDİĞİNİ ÖĞRENDİ. (İlhan Bardakçı, "Biz Hiç Irk Olmamışız", Tercüman, 7 Mayıs 1983)
"… TÜRKLER, BU BİÇARELERİN YARALILARINA BAKTILAR, FAKİRLERİNİ CÖMERTLİKLE BESLEDİLER VE SIKINTIDAN KURTARDILAR... AYNI DİNDEN OLMAYANLARIN BU KORUYUCU MUAMELELERİ..., HAÇLI HACILARI ARASINDA, ÖYLE BİR KARŞILAŞTIRMA VESİLESİ OLDU Kİ, BUNLARDAN PEK ÇOĞU KENDİ İSTEKLERİ İLE KENDİLERİNİ KURTARAN MÜSLÜMANLARIN DİNİNİ KABUL ETTİLER." (Kaynak: Osman Turan, Türk Dünya Nizamının Milli, İslami ve İnsani Esasları, Cilt 2, s. 138)
Osmanlı döneminde, kitap ehli hep sevgi, şefkat ve merhamet içinde yaşamış, korunup kollanmıştır
Adnan Oktar’ın 24 Ocak 2010 tarihli Kanal 35, TV Kayseri, Kanal Avrupa röportajından