New Scientist’in Şempanze Genomu Yanılgısı
ucgen

New Scientist’in Şempanze Genomu Yanılgısı

7621
New Scientist dergisinin 24 Aralık 2005 tarihli sayısında “Here’s Looking at You, Chimp” (İşte Size Bakıyor, Şempanze) başlıklı bir haber yayınlandı. Haberde, şempanze genomunun deşifre edildiği çalışmayla ilgili detaylar aktarılıyordu. İnsan ve şempanzenin altı milyon yıl kadar önce ortak bir atadan ayrıldıkları senaryosunu bir dogma olarak benimseyen New Scientist, iki canlının genomlarının karşılaştırmalı analizlerinin hayali evrim sürecinin detaylarını aydınlatacağını öne sürüyordu.

New Scientist dergisinin 24 Aralık 2005 tarihli sayısında “Here’s Looking at You, Chimp” (İşte Size Bakıyor, Şempanze) başlıklı bir haber yayınlandı. Haberde, şempanze genomunun deşifre edildiği çalışmayla ilgili detaylar aktarılıyordu. İnsan ve şempanzenin altı milyon yıl kadar önce ortak bir atadan ayrıldıkları senaryosunu bir dogma olarak benimseyen New Scientist, iki canlının genomlarının karşılaştırmalı analizlerinin hayali evrim sürecinin detaylarını aydınlatacağını öne sürüyordu.

Ancak insan ve şempanzenin ortak bir atadan ayrıldıkları iddiası, sadece evrim teorisine körükörüne bağlılık yüzünden ayakta tutulmaya çalışılan bir masaldır. Bu masala dayanak gösterilen sözde bilimsel açıklamalar ise iki canlı arasındaki çeşitli benzerliklerin yanı sıra son derece dağınık ve yetersiz fosil kaydı üzerinde yapılan önyargılı yorumlardan ibarettir.

İnsanın evrimi senaryosuna atfedilen fosiller son derece az miktarda ve dağınıktır. "Kayıp Halkalar" kitabının yazarı olan John Reader, New Scientist dergisinde yayınlanan bir yazısında, bu konuda üzerinde spekülasyon yapılan fosillerin, ancak bir bilardo masasını dolduracak kadar az olduğunu belirtmiştir:

Bütün (sözde) hominid koleksiyonu toplasanız bir bilardo masasını ancak doldurur, ancak bunlar, görünümlerini faydalarının çok ötesinde şişiren iki faktörden dolayı bir bilim meydana getirdiler. İlk olarak fosiller, ata olarak yüksek derecede önemli bir hayvana yani bize işaret ediyor. İkinci olarak ise fosiller bütün ümitleri kıracak şekilde eksiklerle dolu ve türler sadece küçük parçalardan ibaret, hiçbir sonuca götürmüyor, öyle ki eksik olanlar hakkında, mevcut olanlardan daha fazla şey söyleyebiliriz. (John Reader, "Whatever Happened to Zinjanthrapus?", New Scientist, vol 89, no:12446, 26 Mart, 1981)

Evrimcilerce insanın yaşayan en yakın akrabası olarak öne sürülen şempanzelerin fosil kaydı ise tamamen noksandır. Dünyaca ünlü bilim dergisi Nature’ın editörü ve paleontolog Henry Gee bu gerçeği şöyle ifade eder:

"Çoğunun bildiği gibi, hominid [insanın sözde evrimsel ataları] fosilleri seyrektir, şempanze soyunun ise herhangi bir fosil kaydı yoktur" (Henry Gee, Palaeontology: Return to the planet of the apes , Nature, 12 Temmuz 2001, 412, sf. 131 - 132)

Görüldüğü gibi New Scientist’in bir gerçek gibi göstermeye çalıştığı insanın evrimi senaryosu bilimsel kanıtlarla desteklenmemektedir. Az sayıda fosil sözde insanın atası olarak gösterilmektedir ki aslında bu fosiller de ara form olmaktan çok uzak, belirli türlere ait fosillerdir. (Detaylı bilgi için bkz. Harun Yahya, Ara Geçiş Açmazı, Araştırma Yayıncılı)

New Scientist son şempanze genomu çalışmasını da aynı körükörüne inanç yüzünden evrim teorisiyle bağdaştırmakta ve elde edilen bulguların bu hayali evrimi aydınlatacağını iddia etmektedir. Bu oldukça ilginçtir çünkü söz konusu genom çalışması, insanlarla şempanzeler arasındaki genetik farklılıkların önceden tahmin edildiğinden çok daha fazla olduğunu göstermekle tam aksi yönde sonuçlar ortaya koymuştur.

Şempanze genomunu insanınkiyle kıyaslayan araştırmacılar, farklılığın yüzde 4"ü bulduğu sonucuna varmışlardır. Ve evrimcilerce önceden savunulagelen 1.2 gibi düşük farklılık oranının yanlış olduğunu ifade etmektedirler. Örneğin Nature dergisinin haber servisince yayınlanan ve University of Washington School of Medicine"dan Evan Eichler"in yorumlarına da yer verilen bir yazıda bu konuda şu ifadelere yer verilmiştir:  

"İnsan ve şempanze, önceden zannedilen yakın kuzenler değiller. DNA"mız üzerinde geçmişte yapılan yüzeysel karşılaştırmalar dizilimlerimizin %98.5 ila %99 aynı olduğunu gösteriyordu. Sayıca 35 milyon olan ve toplam genomun %1.2"sine denk gelen tek harf değişimleri tek başlarına ele alındıklarında bu çıkabiliyor. Ama başka farklılıklar da var", diyor Eichler. Ayrı bir yazıda, duplike olmuş parçaların iki canlıya ait dizilimlerde farklı biçimlerde yayıldığını yazıyor. Bu bölgeler çeteleye %2.7"lik farklılık daha ilave ediyor. ‘Dolayısıyla, %1.2 oranı üzüntü verici bir şekilde hatalı" diyor Eichler." (Michael Hopkin, "Chimpanzee joins the genome club", news@nature.com, 31 August 2005, http://npg.nature.com/news/2005/050829/full/050829-9.html)


Sonuç:

New Scientist dergisini, insanın evrimi senaryosuna verdiği desteği bilimsel bulgular ışığında gözden geçermeye davet ediyor, bunun dogmatik olarak desteklenen bilim dışı bir hikaye olduğunu görmesini diliyoruz. İnsan ve şempanze tesadüfi bir süreçte türeyerek ortaya çıkmamış, Allah’ın “OL” emriyle kusurca yaratılmışlardır.

NOT: New Scientist haberine konu olan genom çalışması hakkındaki geniş yazımızı buradan okuyabilirsiniz. 

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo