Al Baghdadia TV, 29 Haziran 2008 Adnan Oktar: Müslümana bu yakışmaz. Ama tabi bu meyanda mesela samimi bir hıristiyana, samimi bir yahudiye de şefkat ve sevgi çok önemli. Yani onlarda Allah’ın bize bir emaneti, onlarda aynı Allah’a inanıyorlar. Aynı peygamberleri seviyorlar. Onlara karşıda bir şefkat ruhu çok çok önemli. Yani böyle hırsla ve kinle bakan bazı insanlar var. Bu Kuran’a uygun değil. Peygamberimizin sünnetine uygun değil. Peygamberimiz zamanında museviler son derece rahat yaşadılar. Hıristiyanlar son derece rahat yaşadılar. Hatta Peygamberimizin bir cariyesi biliyorsunuz Hıristiyandı. Bu çok çok çok yanlış olur. Yemekleri yenir. O insanlardan kız alınıp evlenilebilir. Evlerine gidip yatıya kalırsınız. Sohbet edilir. Onlar da Allah’ın yarattığı bir kul. Allah onların kaderini o şekilde yaratmış.
Adnan Oktar: Tabi tabi. Ermeniler, Museviler, Hıristiyanlar. Onlar için dünyayı adeta cennete çevireceğiz biz. Çok önemli. Müslüman kardeşlerimiz zaten cennet hayatı gibi hayat yaşayacaklar. Ama onlar da ehli kitaptır, Allah’ın bize emanetidir. Onların çektiği çileden kimse bahsetmiyor. İsrail’de Hıristiyanların nasıl ölüm korkusu içerisinde yaşadıklarını, mesela manastırlardan, kiliselerden nasıl çıkamadıklarını, nasıl eziyet gördüklerini kimse bilmiyor. Dindar Musevilere yapılan zulmü kimse bilmiyor. Çok fakir ve perişan vaziyetteler onlar. Ben geçenlerde öyle bir haham geldi İsrail’den dostumuz. Çok şeker bir şey. Böyle sakallarını filan sevdim. Nasıl coşkulu, nasıl sevgi dolu maşaAllah. Mesela biz bu Türk İslam Birliği’nden nasıl rahat edeceklerinden bahsettim, adamcağız ağladı. O kadar hoşuna gidiyor. İnşaAllah vesile olursun dedi, Allah sizi vesile eder dedi. |