Sayın Adnan Oktar Sohbet programlarında sık sık Musevi düşmanlığının zulüm olduğunu, Kuran’da Müslümanlara emredilenin onlara karşı şefkatli davranmak olduğunu hatırlatmaktadır. Başbakan Erdoğan’ın da herkesi kucaklayan bir siyaset yaparak Musevilere karşı şefkatli bir üslup kullanmasını tavsiye etmektedir. Nitekim Sayın Erdoğan da yaptığı konuşmalarda Musevileri ve diğer inançlardan insanları kucaklayan bir üslup kullanmış, en son olarak da Yahudilerin Hamursuz Bayramı’nı kutlayarak, İslam coğrafyasında özgürce yaşayabilmelerine önem verdiğini belirten bir konuşma yapmıştır. 21 Şubat 2014, A9 TV ADNAN OKTAR: Bir Musevi Haham’ın Türkiye’ye gelmesi güzel bir şey, şefkat gösterin Allah’ın kulu onlar. 4000 yıldan beri Hz. Musa’ya sadık kalmışlar, ne güzel bak dinlerini bırakmamışlar, helale harama dikkat etmişler, Allah birdir demişler, bütün peygamberlere inanıyorlar ki bu gelen hahamların birçoğu da, söylediğimde konuştuğumda, peygamberimizin gerçek peygamber olduğunu bildiklerini söylüyorlar. Dolayısıyla böyle Musevi düşmanlığı, Musevi karşıtlığı, Hristiyan düşmanlığı, Hristiyan karşıtlığı, Budist nefreti veya ateistlere karşı öldürücü bir nefret, bunlar zulümdür. Bunlar akılsızlıktır, bunlar gaddarlıktır. Allah seni de ateist yaratabilirdi, Musevi de yaratabilirdi, Hıristiyan da yaratabilirdi Allah seni Müslüman yaratmış elhamdülillah. Ama bizim onlara karşı görevlerimizi Kuran belirliyor, biz onlara karşı şefkatli olmak ve sevecen davranmakla mükellefiz. 27 Eylül 2013, A9 TV ADNAN OKTAR: Tayyip Hocamın ortalı siyaset yapması lazım. Herkesi kucaklayan bir siyaset yapması lazım. Denge siyaseti kolay değil. Ama yapabilir bence, makul. Mesela İsrail’e şefkatli bir üslup kullanabilir. Musevilere karşı şefkatli, sevecen bir üslup kullanabilir.Y ani “ben şunlara karşıyım ama esasında sizi çok seviyorum” mesajı verebilir. “Çok şefkatliyim size karşı” diyebilir. Tayyip Hocam’ın bu kadar etrafı ablukadayken, bu kadar abluka güçlüyken, o kadar rahat hareket etmesi, yeni bir strateji oluşturması biraz zor görünüyor tabii. Ama yapabilirler yavaş yavaş, alıştırarak, zemin geliştirerek, yoklayarak yapabilir. Tepkileri kontrol ederek yapabilir. O doğrudan, Anadolu halkının samimi ruhuna güvensin. İsrail’e karşı tavrını değiştirsin bence, Musevilere karşı. “Ben sizi seviyorum, şefkatliyim, koruma ruhundayım, Türkiye size dosttur.” desin. O zaman çok şahane olur. 23 Ekim 2013, A9 TV Adnan Oktar: Bir avuç insan var İsrail’de. Gelen vuruyor, giden vuruyor. Sayıları nasılsa az diye önüne gelen kabadayılık yapıyor. Öyle bir hengamede biz, Osmanlı atalarımız gibi Musevilere sahip çıkan, her halükarda sahip çıkan şefkatli ve merhametli bir çizgi göstermek durumundayız. Tayyip Hocam’ın da normalde çizgisi bu yönde olarak görüyorum ama ben bu çizginin daha güçlendirilmesinin iyi olacağını düşünüyorum. Mazlumdan yana olmak lazım. Zulmettiğinde, karşılığını veririz, hukukla, kanunla karşılığını veririz. Ama potansiyel zalim olarak görmek, milyonlarca insanı, çoluğu çocuğu, kadını hepsini zalim olarak görmek, zulüm olur. Çok fazla İsrail düşmanı var, çok fazla Musevi düşmanı var. Nefret için, acımasızlık için adeta yarışıyorlar. Bu adamlara prim vermesin Tayyip Hocam. Daima koruyan, kollayan şefkatli tavrını daha da güçlü vurgulasın. Çok güçlü bir çıkışla daha önce yaptığı güçlü çıkışlar gibi, Musevi dindar kardeşlerimize şefkatini, merhametini, sevgisini coşkulu bir dille dile getirmesini bekliyoruz. Ona yakışan bu olur. Güzel olur. Bir kavmin hepsi mükemmel olmaz. Bir kavmin tarihinin hepsi de mükemmel olmaz. Tarihinde de bozukluklar olabilir, kavminin içindeki insanlarda da bozukluklar olabilir ama o kavmi toptan tarihle cezalandırmak ve gelecek tarihle de cezalandırmak ve tamamını cezalandırmak, aşağılamak, lanetli göstermek çok büyük bir zulüm olur. Kuran’da Musevi kavmi övülmüştür, Ben-i İsrail övülmüştür. Ama gayri ahlaki olanları, zulmedenleri de lanetlenmiştir. Biz şefkatle mükellefiz.Tayyip Hocam’dan iyi bir atak bekliyoruz, güzel bir atak bekliyoruz. Bu dünyadaki fitneyi örtsün, fitneyi izale etsin, inşaAllah. |