DİDEM ÜRER: Irak’ta düzenlenen İslam Birliği konferansında konuşan Şeyh Sadr Hareketi Lideri Mukteda es-Sadr, hükümetin zulmüne ve baskılarına maruz kalan Sünnilerden özür diledi. “İslam bütün mezhepleri kucaklar. Biz mezhepler arasında ayrım yapmayız. Hiçbirini ayırt etmeksizin söylüyorum. Mezhep çatışmalarının olduğu İslam ülkelerinden Allah, Resulü ve Ehl-i Beyt razı değildir. Şii Sünni’nin, Sünni Şii’nin düşmanı oldu. Bu kabul edilemez. Şiilimizden ve Sünniliğimizden önce biz Müslümanız” dedi.
ADNAN OKTAR: Mukteda’nın bu yöndeki tavrı, üslubu çok güzel ama zeminde işte bu olmuyor. Yani bütün ulemanın, alimlerin bu görüşü benimsemesi gerekiyor. Bu da ancak Hz. Mehdi (a.s) ile mümkün. Hz. Mehdi (a.s) olmadan bu düzelmiyor. İllaki güneş gibi doğacak Hz. Mehdi (a.s). İllaki Hz. İsa Mesih (a.s), illaki Hz. Mehdi (a.s). Çünkü Cenab-ı Allah öyle yaratmış, o şekilde yaratmış. Adam diyor ki, “Ben şu şekilde halledeceğim” diyor. Allah öyle yaratmış, sen onun dışında bir şey yapamazsın.
Diyor ki Cenab-ı Allah; “Kavmi onunla çekişip-tartışmaya girdi.” Şeytandan Allah’a sığınırım. Şimdi de mesela öyle tartışmaya giriyorlar. Dedi ki: "O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip-tartışmaya mı girişiyorsunuz?” Çünkü Allah yolu belirlemiş, nasıl olacağını belirlemiş. “Hz. İsa Mesih (a.s) inecek” diyor Cenab-ı Allah, “Hz. Mehdi (a.s) çıkacak.” Tamam. Hz. Mehdi (a.s) ile, kurtuluş Hz. Mehdi (a.s) ile.
Mantıklı olan da budur, akıllı olan da budur. Çünkü tek bir beyin, tek bir akıl ancak toparlayabilir. O oradan çeker, o oradan çekerse anarşi oluyor. Yani bir noktayı belirli bir yerden çekersen, belirli bir noktaya doğru gider. Dört kişi ayrı noktadan çekerse parçalanır. Şimdiki sistemde öyle oluyor. (Adnan Oktar, 3 Mayıs 2013, A9 TV)