Bir yeriniz yaralandığında ve yaralanan yer kanamaya başladığında, bu kanamanın bir süre sonra duracağından ve yaranın zamanla kapanacağından eminsinizdir. Bunu sağlamak için sizin yapabileceğiniz bir şey yoktur. Sadece yaranın üzerini kapatır ve bir süre beklersiniz.
Kanayan yaranın kapanacağına dair eminliğiniz, vücudunuzda kusursuz işleyen bir pıhtılaşma mekanizmasının varlığına ve o bölgeye mutlaka müdahale edeceğine olan güveninizden kaynaklanmaktadır. Allah (cc)`ın sizin için yaratmış olduğu bu mükemmel mekanizmaya teslim olur ve bunda Allah (cc)`ın dilemesiyle hiçbir zaman bir hata meydana gelmeyeceğini bilirsiniz. Size verilmiş olan bu nimet, hayatınızı kurtarmakta ve insan bedeninin her yanında hakim olan Allah (cc)`ın Yüce Kudreti`ni açıkça göstermektedir. Kanın pıhtılaşma sistemi, birbirini tetikleyen bir dizi proteinin oluşturduğu son derece şuurlu bir sistemdir. Vücutta herhangi bir kanama başgösterdiğinde ilk yardım, trombosit adı verilen kan plakçıklarından gelir. Trombositler kanın içinde dağınık olarak dolaşırlar. Bu nedenle, kanama vücudun neresinde olursa olsun mutlaka o bölgeye yakın, devriye gezen bir trombosit vardır.
"Von Willebrand" isminde bir protein, kaza yerini işaret ederek yardım isteyen bir trafik polisi gibi, trombositleri gördüğünde önlerini keser ve olay yerinde durmalarını sağlar.
Olay yerine gelen ilk trombosit, tıpkı telsizle yardım ister gibi, özel bir madde salgılayarak, diğer ekipleri olay yerine çağırır. Gözle görülemeyen bir protein ortada bir problem olduğunu anlamakta ve daha önce hiç görmediği, nerede olduğunu bilmediği başka yapılarla haberleşebilmektedir.
Bu haberleşme ve arka arkaya kusursuz gerçekleşen kimyasal işlemler sonucunda, vücutta yer alan 20'ye yakın enzim, yaranın üzerinde trombin adında bir protein üretmeye başlar. Bu enzimlerden tek bir tanesinin olmaması sistemin durmasına neden olacaktır. Ancak vücuttaki pıhtılaşma mekanizması kusursuzdur. Mutlaka her enzim kendi görevini bilir ve pıhtılaşma şelalesinin son maddesi olan trombin yara üzerinde üretilir.
Trombinin açık yaranın bulunduğu yerde üretilmesi, olay yerinde bulunan ilk yardım ekibinin, hasta için gereken ilacı olay yerinde imal etmeleri gibidir. Üstelik bu üretim tam ihtiyaç kadar olmalıdır. Ayrıca bu proteinin üretimi tam zamanında başlamalı ve tam zamanında durdurulmalıdır. Başlama ve durdurma kararını trombini üreten enzimler kendi aralarında belirlerler.
Enzimlerin bu seri çalışmaları sonucunda biriken iplikçikler, yaranın üzerinde adeta bir balık ağı oluştururlar. Bu ağa takılan trombositler yoğunlaştığında kanın dışarı akışı durur. Yara tamamen iyileştiğinde ise kan pıhtısı yine benzer işlemlerle çözülür.
Kanın pıhtılaşma işleminin tam olarak gerekli yerde, gerekli zamanda gerçekleşmesi, gerekli zamanda çözülmesi gerekmektedir. Acaba kör, şuursuz atomların oluşturduğu, kör, şuursuz enzim ve proteinler bu olağanüstü işi nasıl başarırlar? Her biri, bir yarayı kapatabilmek için nasıl organize olur, nasıl gerekli proteinleri üretir ve nasıl diğer proteinleri haberdar edebilir? Birbirinden habersiz sayısız protein nasıl olur da vücudu bir tehlikeden korumaları gerektiğini bilir ve bir anda birlikte çalışmaya başlayabilirler? Aralarındaki iş bölümünü kim belirlemiş, onlara kim öğretmiştir?
Tüm bunları gerçekleştiren, bunların tümünü yaratmış olan ve her an kontrolü altında tutan Yüce Allah (cc)`tır. Bir proteinden haber aldığını düşündüğümüz bir enzim, aslında sadece Allah (cc)`tan ilham almaktadır. Bir enzimi görev yerine getiren Allah (cc)`tır. Onu pıhtılaşma sisteminin bir parçası yapan Allah (cc)`tır. Allah (cc) onu yoktan var etmiştir ve onun her yaptığı Yüce Rabbimiz`in bilgisi dahilindedir.
Bu üstün mekanizma, hiç bir parçasının eksiltilemeyeceği, tek bir parçanın olmaması durumunda mekanizmanın tamamen duracağı indergenemez komplekslikte bir sistemdir. Böyle bir sistemin hayali evrimsel aşamalarla, tesadüflerle oluşması mümkün değildir. Sisteme dahil olan yüzlerce faktörün, daima aynı anda birarada bulunması ve kusursuz şekilde görevlerini yapıyor olmaları gerekmektedir. Henüz tek bir enzimin mükemmel yapısını ve yeteneklerini açıklayamamış olan evrim teorisi için böyle bir mucizenin varlığı aşılamaz bir problemdir.
Her detayı ayrı bir plan ve hesap ürünü olan bu sistem, Allah (cc)'ın sonsuz ilminin, aklının ve gücünün bir göstergesidir. Samimi ve akıllı bir insan için bu gerçeği görmek zor değildir.
Yaratan, hiç yaratmayan gibi midir? Artık öğüt alıp-düşünmez misiniz? (Nahl Suresi, 17)