
Dünya hayatı iyi ve kötülerin daimi bir mücadele içinde olduğu bir yerdir. Fakat bu dünyada kötülük ve iyilik, birkaç özelliğe göre belirlenmiş değildir. Kötü ile iyi, birbirinden tümüyle farklı, çok kapsamlı ve detaylı özel karakter niteliklerine sahiptirler. Kötü olan tamamen şeytanın yönlendirmesi ile hareket ederken, iyi olan vicdanına göre davranır. Kötü olanın Allah korkusundan kaynaklanan bir sınırı olmaz, her şeyi yapmaya hazırdır. Durum ve şartlar gerektirdiğinde, yalan söyleyebilir, iftira atabilir, haram yiyebilir, vefasızlaşır, hainlik yapar, menfaatini karşısındakine tercih eder, kindardır, kıskançtır, dengesizdir, entrikacıdır. Allah’tan korkusu olmadığından her türlü hainliği, her türlü kötülüğü yapabilecek potansiyeldedir. Çok dengesi bozulduğunda bir insanın canına kastetmemek için hiçbir engeli yoktur. Kötülük yaptıkça şeytanın daha fazla himayesine girer, daha fazla kötülük yapmaya yönelir.
Şeytanın kontrolündeki insanlar, nimetin güzelliğini, zevkini yaşamaları gerekirken, kötülük yapmanın, insanları zora sokmanın, karanlık, kabus ve korku getirmenin peşine düşerler. Yaşadıkları dünya hayatına farklı bir şekilde bakarlar. Ömürlerinin kısa olduğunu bilmelerine rağmen, bu kısa zamanı, kendi menfaatlerini düşünerek, hırs içinde ve düşmanlıkla geçirmeyi tercih ederler. Mücadeleleri ise, sürekli olarak iyi olanlarladır.
İyi olanlar ise, Allah korkusu ile hareket eden insanlardır. Bu insanlar için dünyada yaratılmış güzellikler birer nimettir. Allah

Bu dünya hayatı, iyilerle kötülerin birbirlerinden ayrıldığı bir imtihan ortamı olduğundan her ne zaman dünyada bir kargaşa ve kötülük olsa, Kuran’a uygun yaşamanın gerekliliği ile karşılaşılır. Dünya ancak Allah’ın rızasına uygun ve dolayısıyla Kuran’a uygun yaşandığında mutlak dostluğun, kardeşliğin, dürüstlüğün, sevgi ve merhametin yaşandığı kusursuz bir yer haline gelecektir. Dünyanın Kuran’da tarif edildiği şekilde yaratılmış bir yer olması, ahiretin varlığının da önemli bir kanıtıdır. İnsanlar Kuran’a uyup uymayacaklarına göre bu dünyada imtihan edilmektedirler. Yüce Allah bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:
O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır. (Mülk Suresi, 2)

Ona yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlar şahid olurlar. Gerçek şu ki, ebrar olanlar, elbette nimetler içindedirler. Tahtlar üzerinde bakıp-seyretmektedirler. (Mütaffifin Suresi, 21-23)