İndirgemecilik, madde gibi görünmeyen şeylerin de aslında maddesel etkenlerle açıklanabileceği düşüncesidir. Evrim teorisinin temelinde yatan materyalist felsefe, var olan herşeyin sadece madde olduğu varsayımına dayanır. (bkz. Materyalizm) Bu felsefeye göre madde sonsuzdan beri vardır, hep var olacaktır ve maddeden başka bir şey yoktur. Materyalistler, bu iddialarına destek sağlamak için "indirgemecilik" olarak adlandırılan bir mantık kullanırlar.
Örneğin insanın zihni "elle tutulur, gözle görülür" bir şey değildir. Dahası insan beyninde bir "zihin merkezi" de yoktur. Bu durum bizi ister istemez, zihnin madde-ötesi bir kavram olduğu sonucuna götürür. Yani "ben" dediğimiz düşünen, seven, sinirlenen, üzülen, zevk alan ya da acı çeken varlık; bir koltuk, bir masa ya da bir taş gibi maddesel bir varlık değildir.
Materyalistler ise, zihnin "maddeye indirgenebilir" olduğu iddiasındadırlar. Materyalist iddiaya göre bizim düşünmemiz, sevmemiz, üzülmemiz ve tüm diğer zihinsel faaliyetlerimiz, aslında beynimizdeki atomlar arasında meydana gelen kimyasal reaksiyonlardan ibarettir. Bir insanı sevmemiz beynimizde bulunan bazı hücrelerdeki bir kimyasal reaksiyon, bir olay karşısında korku duymamız bir başka kimyasal reaksiyondur. Ünlü materyalist filozof Karl Vogt, bu mantığı "karaciğer nasıl öd sıvısı salgılıyorsa, beyin de düşünce salgılar" şeklindeki ünlü sözüyle ifade etmiştir.241 Elbette öd sıvısı bir maddedir, ama düşüncenin madde olduğunu gösterecek hiçbir kanıt yoktur.
241 Encyclopædia Britannica, “Modern Materialism”