Ahmet Hakan: Süleyman Şah Türbesi’nin Yerinin Değiştirilmesi ve Askerin Çekilmesi Doğrudur, Ancak Kahramanlık Değildir
ucgen

Ahmet Hakan: Süleyman Şah Türbesi’nin Yerinin Değiştirilmesi ve Askerin Çekilmesi Doğrudur, Ancak Kahramanlık Değildir

21360
Ne demiştiNe oldu

Sayın Adnan Oktar Suriye'de devam eden çatışmalar nedeniyle Süleyman Şah Türbesi’nin yerinin değiştirilmesi konusunda “Çatışma ortamı nedeniyle Türbe’nin yakına getirilmesinin hem Türbe’nin hem de askerin güvenliği açısından makul olduğunu” söylemiş, “vatan toprağının bırakılması diye bir konunun olmadığını, tehlike geçtiğinde Türbe’nin tekrar yerine götürüleceğini” belirtmişti. Ayrıca Sayın Oktar “Bu olayın tedbiren gerçekleştiği ve bir zaferden bahsedilemeyeceği” ifadelerini kullanmıştı.

Nitekim Ahmet Hakan da köşesinde Sayın Oktar’ın anlattıklarına benzer bir yorumla Süleyman Şah Türbesi hakkında bir yazı yazmıştır.

22 Şubat 2015, A9 TV

ADNAN OKTAR: İyi olmuş türbeyi yakına getirmeleri. Çok uzakta falan görülmeyen bir yerde, çocuklar da oradalar. Bir kahpe kurşun olur bilmem ne falan… Savaş, çatışma alanı, şimdi orada güvenli bir şey çok zor.

Türbenin yakına getirilmesi konfor açısından iyi. Ama delikanlılık açısından orada dursaydı diye düşünsek askerler çok stres içinde olurlar. Çünkü kahpe kurşun tehlikesi var. Hükümetin yaptığı bu olay makul görünüyor.

(Sosya medyada “vatan toprağı bırakıldı” diye tepki gösteriliyor.)

ADNAN OKTAR: Onu geçici olarak alır, güvenli bir yere koyarsın, ortalık yatışınca da yine alır aynı yere yerleştirirsin. Çünkü o kadar asker stres altında yaşayacak orada, iki taraf birbiriyle çatışıyor. Mesela; biz ne yaptık, Kobani’deki vatandaşları aldık, getirdik Türkiye’ye koyduk. Kobani’yi sonradan biz Müslüman kimliğimizle, dindar kimliğimizle inşa ettiğimizde, düzelttiğimizde oraya annelerimiz, kardeşlerimiz yine giderler. Geçici, emanet getirmiş oluyoruz. İsterse burada da kalabilirler.


23 Şubat 2015, A9 TV

ADNAN OKTAR: IŞİD’e Türkiye’den hiçbir saldırı olmaz, IŞİD’den de Türkiye’ye bir saldırı olmaz. İşbirliği yapıyorlar mı? Yapmazlar, çünkü Türkiye’nin ideolojisine taban tabana zıttır IŞİD’in ideolojisi. Hükümetin ideolojisiyle de zıttır. Anlaşmaları mümkün değil. Bir iman tabanı var tabii ki. O olur, her yerde olur. Ama hükümete zıttır IŞİD. Öyle bir şeyleri yok. Ama “dokunmazlar” dediğim için dokunmuyorlar. Dokunmazlar dediysek dokunmazlar. Uzatmaya gerek yok. Bizim oradan geri çekilmemiz geçici bir geri çekilme, tabii hoş bir şey değil, çok sevineceğimiz bir şey değil. ZAFER DEĞİL O. AMA BİR TEDBİRDİR. ASKERİ KORUMAK İÇİN BİR TEDBİR. Ama gurur duyulacak bir olay değil. Ama toprağı taktik olarak verdiğin için, geçici verdiğin için, askerleri koruma amaçlı olduğu için düşünülebilir. Yoksa zafer değil. Acı bir olaydır. Çok uzun süreden beri bizim kontrolümüzde olan bir yeri biz bırakıp geliyoruz, onda sevinilecek bir yön yok. 

 

24 Şubat 2015, Hürriyet

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Sülaymanşah Türbesi’nin taşınması ile ilgili madde madde şunları yazdı:

Hamasete hiç gerek yok. Askerin orayı terk etmesi doğrudur. Unutulmasın: Asker orayı terk etmeseydi ve IŞİD saldırsaydı... Bugün askerin çekilmesini eleştirenler, "Niye önlem alınmadı, niye asker çekilmedi, niye Mehmetçik tehlikeye atıldı" diyeceklerdi.

Toprak kaybetme meselesine gelince... Önemli olan nedir? Suriye'de yaklaşık 10 dönümlük toprak sahibi olmak değil midir? O toprağı kaybettik ama türbeyi Suriye'nin bir başka yerine taşımak suretiyle aynı ölçekte toprağa el koymuş olduk. Böylece ne ütmüş ne de ütülmüş durumdayız.

Çekilme? Normal... Türbeyi yıkma? Normal... Toprak kaybetme? Eh, yok sayılır... Bu durumda olup bitene "kahramanlık" denilebilir mi? Cevap veriyorum: Kahramanlık denilemez.

Aslında olup bitende eleştirilecek bir taraf yok... Eleştirilecek taraf iktidarın olayı sunuş biçiminde... "Destan yazdık, dünya bize hayran kaldı, Türk'ün gücünü gösterdik" türü hamaset edebiyatına sarılmasalar, fotoğraflarla algı operasyonu çekmeseler... Pek mesele kalmayacak. 

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo