Hz. Mehdi'nin İman Nuru, Bir Işığın Aynadan Aynaya Yansıyıp Her Yere Yayılması Gibi Tüm Dünyaya Yayılacaktır
Peygamberimiz (sav) hadislerinde Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin çıkışından önce Müslümanların tembelleşeceğini, insanların gaflete dalarak Kuran ahlakından uzaklaşacaklarını bildirmiştir. Bu gaflet öyle bir dereceye varacaktır ki kimi insanlar Hz. Mehdi'nin gelişini, faaliyetlerine başladığını ve 300 kişi kadar az sayıdaki yardımcısıyla birlikte İslam adına büyük bir mücadele verdiklerini, inkarcıların fikir sistemlerini etkisiz hale getirerek dünyayı yerinden oynattığını dahi idrak edemeyeceklerdir. İnkar edenlerin ve Deccaliyet'in, Hz. Mehdi ve talebeleri gibi mübarek insanları ezmeye yönelik baskılarını fark edemeyecek kadar şiddetli bir gaflet ve perdelenme içerisinde olacaklardır. İşte Hz. Mehdi böyle bir gaflet ortamı varken çıkacak ve Hz. İsa'yla birlikte İslam ahlakının hakim olmasına vesile olacaktır.
Peygamberimiz (sav)`in hadislerinde, Hz. Mehdi'nin çevresinde ona yardım eden, destek olan çekirdek bir grup olacağı ve bu grubun yaklaşık 300 kişiden oluşacağı bildirilmektedir. Hz. Mehdi gibi büyük bir mürşidin çevresinde, milyonlarla ifade edilen çok fazla insan bulunması gerekirken, bu sayının bu kadar sınırlı olmasının bir sebebi de yazı boyunca anlatılan korkular nedeniyle insanların Hz. Mehdi'ye destek olmaktan kaçınmalarıdır. Yardımcılarının sayısı az olacak, ancak Hz. Mehdi'nin ruhaniyeti tüm dünyayı kaplayacaktır.
Allah Kuran'da nurunu tamamlayacağını bildirmiştir. Nitekim Allah'ın dilemesiyle, İslam`ın gelişmesine, Kuran ahlakının yayılmasına yönelik çaba harcayan her insan, bilerek ya da bilmeyerek Hz. Mehdi'ye hizmet etmektedir. Dolayısıyla dünyada yapılan her faaliyet, aslında Hz. Mehdi'nin hizmetindedir. Bu yönde kitap hazırlayan, dergi ya da gazete çıkaran, yazı yazan, konferans veren her insan, istesin ya da istemesin Allah'ın takdiri üzere Hz. Mehdi'ye yardım etmekte, onu desteklemekte ve Hz. Mehdi'nin manevi önderliğinde İslam ahlakının hakimiyetine zemin hazırlamaktadır. Yaşanan küçük büyük her olay, Allah'ın kaderde dilediği gibi, Hz. Mehdi'nin manevi önderliğinde İslam ahlakının dünya hakimiyetinin gerçekleşmesinde çok önemli bir rol oynayacaktır. Yapılan her faaliyet, bilerek ya da bilmeyerek, istenerek ya da istenmeyerek bu sonuca ulaşılmasına destek olacaktır. Lehte yapılan faaliyetler kadar aleyhte yapılan tüm çalışma ve propagandalar da yine, Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışına, tanınmasına, hizmetlerine güç katacaktır.
Hz. Mehdi'ye destek olan kişilerin sayıları azdır. Ancak Mehdiliğin gölgesi tüm dünyayı kaplamıştır. Tüm dünya farkında olmadan Mehdiliğin mantığına, bakış açısına, tebliğ yöntemine uyar, onun iman heyecanının etkisi altına girer. İmana olan eğilim ve imani heyecan, Hz. Mehdi'den talebelerine, talebelerinden çevrelerindeki insanlara, oradan da giderek tüm dünyaya dalga dalga yayılır. Bir kişi bir kitap okur, bir konuşmaya şahit olur ya da bir film seyreder; imanında bir heyecan artışı olur. Aldığı bu feyz ve imani heyecanla okuduklarını ya da dinlediklerini bir başkasına anlatır. O kişi de ondan aldığı imani feyzi bir başkasına aktarır. Bu şekilde, zincirleme bir etkileşim ile, iman heyecanı ve etkisi, sürekli artarak insanlar arasında hızla yayılır. Yahudilerden Hıristiyanlara kadar, dalga dalga dünyanın dört bir yanını kaplar. Bunun sonucunda ise tüm dünyada imani bir uyanış olur.
Dünya, bu imani heyecan ve feyzin kaynağını bilmez; imana karşı olan giderek artan bu eğilimin, Mehdiliğin feyzinden kaynaklandığının farkına varmaz. Oysa bu Mehdiliğin ve Hz. Mehdi'nin en önemli alametlerinden biridir.
Mehdiliğin, dalga dalga tüm dünyaya yayılan bu iman feyzinin kaynağını İslam alimleri, Hz. Mehdi'nin ``Kutb`ul İrşad`` (alemin gafletten uyanmasına, hidayetine ve doğru yola ulaşmasına vesile kılınan kimse, Hz. Resulullah Efendimiz (sav)`in gerçek varisi; O`nun ilmine, edebine, ruhları nur ile temizleme işine, kalpleri Allah`a çevirme mesleğine, nefisleri terbiye etme ve hayata denge verme sanatına varis olan büyük zat) ve ``Kutb`ul Aktab`` (alemin nizamı ile alakalanan, insanların doğru yolu bulmasına vasıta kılınan, zamanın en büyük mürşidi olan büyük zat) vasıflarından kaynaklandığını açıklamışlardır.
Günümüzde, tüm dünyada yaşanan bu imani uyanışın, feyz ve heyecanın her geçen gün arttığını gösteren pek çok gelişme meydana gelmektedir. Allah'ın, "Ve insanların Allah'ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğünde" (Nasr Suresi, 2) ayetiyle bildirdiği gibi, insanlar dalga dalga imana yaklaşmakta, Allah'a yönelmektedirler.
Dünya, bu imani uyanışın kaynağının, ve tüm dünyaya nasıl etki ettiğinin farkında değildir. Oysa ki bu imani diriliş, Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışının çok yakın olduğunun en açık alametlerinden biridir. Çünkü tüm dünyayı saran bu iman heyecanının asıl çıkış noktası, Hz. Mehdi`nin nuru, iman heyecanı, feyzi ve bereketidir.
Bilindiği gibi, Hz. Mehdi`nin en büyük alametlerinden biri, bu mübarek şahsın Mehdilik iddiasıyla ortaya çıkmamasıdır. Çünkü Hz. Mehdi'nin kendini tanıtmaya ihtiyacı yoktur. Kaderinde bu görevi yapmakla görevlendirildiği için Allah onu insanlara imanının nuru, feyzi ve dünya çapındaki etkisi ile tanıtacaktır.
Kuşkusuz bu Allah'ın salih kullarına olan vaadinin ve yardımının bir tecellisidir. Allah'ın takdirinin önüne geçebilecek yoktur. Allah, İslam ahlakının tüm yeryüzünde yerleşik kılınmasını dilemiştir; Allah'ın izniyle bu büyük vaad gerçekleşecektir. Kuran'da Allah'ın dilemesiyle müminlerin üstün geleceği şöyle bildirilmiştir:
"Onlara yardım ettik, böylece üstün gelenler oldular. " (Saffat Suresi, 116)
b>"Müşrikler istemese de, O, dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur. " (Tevbe Suresi, 33)