Sayın Hüseyin Gülerce'nin yazısından: "Anlatmaya çalıştığım tablo, Türkiye'nin artık, Türk dünyası ile ilişkilere sadece hissî bakmadığını işaret ediyor. Bu ilişkiler, evet bir kopukluğu asla kaldıramaz. Çünkü, bölgesinde ve uluslararası alanda konumu giderek güçlenen, etkinliği giderek artan Türkiye, Türk dünyası ile her alanda yakınlaştıkça gerçek bir küresel aktör olacaktır. Türk dünyası ile gerçekleşecek "Büyük Türk Ailesi", başta ABD olmak üzere, diğer büyük güçler üzerinde de etkili olacaktır. Bu yeni bir odağın, yeni bir kutbun doğması değildir. Tam tersine bu, hayırlı bir güçtür. Bu gücü, dikkate aldığı, bu güce önem verdiği ölçüde ABD'nin de, AB'nin de, Rusya'nın, Çin'in de hata yapmaları azalacaktır. Bu gücün uyarılarını ve tavsiyelerini dinleyenler, kendilerini zarara uğratacak kararlardan ve gelişmelerden uzak durmuş olacaklardır. Bu hayırlı gücün içindeki Türkiye'nin üyeliği, Avrupa Birliği'ni gerçek bir küresel güç yapacaktır. Medeniyetler ittifakı ve asıl küresel barış adına, yüzyılımızın en önemli gelişmelerinden biri bu olacaktır. Türkiye, "Büyük Türk Ailesi" ile birlikte, İslam coğrafyasında da, insanî evrensel değerleri, ileri demokrasiyi öne çıkaran bir kucaklaşmayı sağlayacaktır. İşte bu "aile", bütün dünya ile birlikte; çatışmaları, sömürgeciliği, ötekileştirmeyi bitiren yeni baharların müjdecisi olacaktır." |