Abu Dhabi TV, 19 Şubat 2009 Adnan Oktar: Ahir zamanda Mehdi’nin zuhurundan önce çok fazla Müslüman kanı akacağı, zulmün etrafı kaplayacağı, kargaşa olacağı, Müslümanların başsız olacağı, dağınık olacakları, fitne ve kargaşanın olacağını Peygamberimiz hadislerinde çok detaylı belirtmiştir. Hatta Filistin’in de ismini de vererek belirtmiştir, Arapların kanının akacağını belirtmiştir. Bunlar Mehdi’nin zuhur alametleridir ve Allah Cebbar ismiyle tecelli ediyor şu an. Ve insanları birliğe zorluyor, Müslümanların birlik olması farzdır, Allah’ın emridir, yapmamaları haramdır. Yani bunun bekletilmesi de haramdır. Bunun tek kurtuluş olduğunu Allah Müslümanlara gösteriyor. Bunu İnşaAllah bu mübarek millet, Türk milleti gerçekleştirecek, Türk-İslam Birliği oluşacak, görüyorsunuz Filistinlilerin de ümidi Türkiye, Cezayirlilerin de ümidi Türkiye, Afganistan’ın da umudu Türkiye yani Türkiye zaten doğal lider şu an... Mecburlar şu an, başka çözümleri yok. Bir kere Suriye istiyor Türkiye ile birleşmeyi, Irak da istiyor. Zaten Suriye, Irak istedi mi yani herkes ister. Azerbaycan istiyor, Ermenistan istiyor Türkiye ile birleşmeyi, Gürcistan istiyor, geriye ne kaldı? Litvanya’yı da içine alacak bir birlik olacak bu. Litvanya, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan, Doğu Türkistan hepsini içine alacak bir birliktelik olacak, ta Libya’ya kadar. Bütün Afrika’nın kenar ülkeleri ve iç kısımlarına kadar da büyük bir Türk-İslam Birliği oluşacak, daha önce zaten bir tecrübesi var Türkiye’nin, bir Osmanlı tecrübesi var, bu sefer Osmanlı’da olan hatalar da yapılmayacaktır. Tarihi hatalar vardır Osmanlı döneminde, onlar da olmayacaktır, Osmanlı'nın mükemmel yönleri alınacaktır, güzel yönleri alınacaktır, hatalı ve eksik yönleri alınmayacaktır ve mükemmel bir birliktelik oluşturulacaktır. Bu Amerika’nın da kurtuluşu demektir, Çin’in de kurtuluşu demektir, Rusya’nın da kurtuluşu demektir, İsrail’in de kurtuluşu demektir, bütün âlemin, bütün dünyanın kurtuluşu demektir. Avrupa Birliği de bu sayede zengin olup, rahatlayacak ve güç kazanacak. Çünkü bütün petroller, madenler bizde, Türk-İslam ülkelerinde, bütün dünyanın yeraltı zenginlikleri bizde. Biz o zenginlikleri onlara satacağız, kullanacağız, tesisler yapacağız, medeniyetler oluşturacağız, güzellikler oluşturacağız, hem onlar rahat edecek hem biz de rahat edeceğiz İnşaAllah.
Adnan Oktar: Ama dünyanın güç birliklerinin aleyhinde bir şey değil ki bu, yani Türkiye bölgede Amerika’nın da lehinde Rusya’nın da lehinde bir faaliyet yapıyor Türkiye ve Çin’in de lehinde bir faaliyet yapıyor. Ve hepsi memnun Amerika da memnun Türkiye den, Amerika da memnun, Rusya da memnun, Çin de memnun. Azerbaycan’la birleşince bu memnunluk ge ne devam edecek. Değişen bir şey olmayacak.... Ama o güç onların aleyhine olmayacak ki yani o Rusya’nın daha zenginleşmesi demektir. Ermenistan’ın daha zenginleşmesi demektir. Ermenistan’da, Rusya’da yeni yeni fabrikalar, yeni yeni tesisler demektir. Azerbaycan’ın petrollerinin Türk petrollerinin, Türk madenlerinin Rusya’ya, Ermenistan’a satılması demektir. Ve onların her türlü imkanının daha çok artması demektir. Pazarları genişler, ticaretleri genişler, askeri yönden risk kalkar. Çünkü, Rusya’ya karşı düşman bir tavrı yok Türkiye’nin dost tavrı var. Rusya’yı dost ülke olarak görüyoruz. Asil bir ülke olarak görüyoruz. Yani Rusya’yı düşman olarak görmek en son düşüneceği bir şeydir Türkiye’nin hiçbir şekilde öyle bir düşüncesi yok. dolayısıyla, Rusya böyle bir birleşmeden çok çok memnun olur. Çok lehine olur. |
Zaman, 27 Mayıs 2010
Sayın Hüseyin Gülerce'nin yazısından: "Anlatmaya çalıştığım tablo, Türkiye'nin artık, Türk dünyası ile ilişkilere sadece hissî bakmadığını işaret ediyor. Bu ilişkiler, evet bir kopukluğu asla kaldıramaz. Çünkü, bölgesinde ve uluslararası alanda konumu giderek güçlenen, etkinliği giderek artan Türkiye, Türk dünyası ile her alanda yakınlaştıkça gerçek bir küresel aktör olacaktır. Türk dünyası ile gerçekleşecek "Büyük Türk Ailesi", başta ABD olmak üzere, diğer büyük güçler üzerinde de etkili olacaktır. Bu yeni bir odağın, yeni bir kutbun doğması değildir. Tam tersine bu, hayırlı bir güçtür. Bu gücü, dikkate aldığı, bu güce önem verdiği ölçüde ABD'nin de, AB'nin de, Rusya'nın, Çin'in de hata yapmaları azalacaktır. Bu gücün uyarılarını ve tavsiyelerini dinleyenler, kendilerini zarara uğratacak kararlardan ve gelişmelerden uzak durmuş olacaklardır. Bu hayırlı gücün içindeki Türkiye'nin üyeliği, Avrupa Birliği'ni gerçek bir küresel güç yapacaktır. Medeniyetler ittifakı ve asıl küresel barış adına, yüzyılımızın en önemli gelişmelerinden biri bu olacaktır. Türkiye, "Büyük Türk Ailesi" ile birlikte, İslam coğrafyasında da, insanî evrensel değerleri, ileri demokrasiyi öne çıkaran bir kucaklaşmayı sağlayacaktır. İşte bu "aile", bütün dünya ile birlikte; çatışmaları, sömürgeciliği, ötekileştirmeyi bitiren yeni baharların müjdecisi olacaktır." |