Yarasalar görme engellilerin kullanımına sunulacak titreşimli bastonların üretimine ilham kaynağı oldu. Benzer esaslara göre çalışan uçak kumanda sistemlerinin geliştirilmesi de planlanıyor.
Oldukça hafif olan elektronik baston, insan kulağının algılayamayacağı frekansta (ultrasonik) ses dalgaları yayıyor ve üç metre çapındaki çevrede bulunan objeleri üç boyutlu olarak haritalandırıyor. Yol üzerinde bir engelle karşılaşıldığında baston bunları algılıyor ve tutamak kısmındaki düğmelerin titreşmelerini sağlayarak görme engelli sahibini uyarıyor. Ürünün tasarımı, Leeds Üniversitesi’nde görevli araştırmacı ve yarasa uzmanı olan Dean Waters’a ait. Water, şu ana kadar yaklaşık 25 görme engelli insan üzerinde test edilen bastonun oldukça başarılı bulunduğunu belirtiyor.
(1)Baston saniyede 60,000 ses titreşimi yayıyor ve geri dönen yankıları algılıyor. Baston üzerindeki düğmeler de görme engelli kullanıcının ultrasonik yansımaların kuvvetini ‘hissetmesini’sağlıyor. Hızlı ve kuvvetli bir sinyal objenin yakında olduğu anlamına geliyor.
(2)Bir zoolog olan Waters, çalışmalarına ilgi çekebilmek için İngiltere’nin Manchester şehri yakınındaki Salford’da gerçekleştirilen bilim festivalinde ilginç bir gösteri sundu. Bu gösteride yarasa sonarını insan kulağına adapte eden bir yer tespit sistemi, insanlarca sanal gerçeklik ortamında objelerin yerini belirlemede kullanıldı. Bundaki fikir ise savaş uçağı pilotları için bazı kontrol sistemlerini işitme duyularıyla kumanda etmelerini mümkün kılabilecek sistemler geliştirmek. Pilotlar böylece gözlerini başka işler için serbest bırakabilecekler.
“Araba kullanırken hız göstergesine ve yola aynı anda bakamazsınız” diyor Waters.
“Ama aynı esnada radyo dinleyebilirsiniz.” (3)Waters, insanlar yarasadaki yüksek frekanslı ses dalgalarını üretemedikleri için, yarasa yer tespiti sesleri yollayan ve bunların frekansını insanın duyma aralığına indirgeyen bir sanal sistem geliştirdi. Kulaklık taktığı insanları bir odaya soktu ve onlardan sadece yer tespit seslerini kullanarak sanal bir böceği avlamalarını istedi. İnsanlar hedeflerini yarasa sesleriyle bulmada, stereo gibi bir ses kaynağını bulmada olduğundan daha başarılı oldular. Bu farklılık, yarasa çığlıklarının üç boyutlu ortamın sese dayalı bir haritasını çıkarmada özellikle daha iyi olmasından kaynaklanıyor.
Çığlıklar kısa olduğu için yankı keskin bir şekilde dönüyor. Bunlar aynı zamanda genişbant yapısındalar, yani hem yüksek hem de düşük frekanslarda bilgi içeriyorlar; Böylece yarasalar sesin yerini daha etkili bir şekilde belirleyebiliyor. Ayrıca yarasalar hedeflerine yaklaştıkları sırada seslerini dinamik olarak değiştiriyorlar, bir objeye yaklaştıklarında daha kısa çığlıklar kullanıyorlar.
Hem sonar baston hem de sanal yer tespit sistemi, kaynağını yarasalardaki bu üstün avlanma sisteminden alıyor. Bu durum şüphesiz, yarasalarda mükemmel çalışan bir tasarım bulunduğunun ve bunun en son teknolojiye ilham kaynağı olacak kadar üstün olduğunun da bir göstergesi.
Sonar bastona baktığımızda bunun belli bir amaca yönelik olarak tasarlandığını anlarız. Belli parçaların, ses yayacak ve bunların yankılarını algılayıp cisimlerin yerlerini belirleyebilecek şekilde özel olarak birleştirildiğini görürürüz. Bu özellikler, sonar bastona ilham kaynağı olan yarasada aynen mevcuttur. Yarasa sonarı, geceleri avlanan ve etrafını göremeyen bu canlıya avının yerini tespit etmede fayda sağlayan ve kulak, beyin gibi organların koordinasyonuyla çalışan mükemmel bir organdır. Mühendisler yarasadaki sonarı örnek aldıkları halde yarasa bunu başka canlılardan örnek alıp kendi vücudunda geliştirmiş değildir. Sonar bastondakinden çok daha karmaşık bir tasarıma sahip olan bu organın bilinçli olarak tasarlandığı açık bir gerçektir. Allah yarasayı örnek edinmeksizin yaratmıştır. Allah bir Kuran ayetinde şöyle bildirmektedir: