Gençlikte Yaşanan Dejenerasyon ve Çözümü
ucgen

Gençlikte Yaşanan Dejenerasyon ve Çözümü

31409

Darwinizm'in, "insan çatışan hayvandır" şeklinde özetlenebilecek telkinleriyle, şiddet sözde meşrulaştırılmıştır. Evrim teorisi ve Darwinist ideoloji 150 yılı aşkın bir süredir dinsizliği, ahlaksızlığı, anarşiyi, kavgayı, çatışmayı ve şiddeti toplumlara telkin etmekte ve Darwinizm'in bu telkinleri büyük toplumsal felaketlere sebep olmaktadır. Darwinizm ile doğrudan ilişkili olarak ortaya çıkan toplumsal sorunların en son halkası ise son günlerde özellikle okullarda giderek artan şiddet olaylarıdır.

Bilindiği gibi geçtiğimiz birkaç ay boyunca okullarda yaşanan şiddet olayları Türkiye'nin gündemini meşgul etti. Birçok okulda istenmeyen olaylar yaşandı. Öğrencilerin birbirlerini ürkütücü yöntemlerle yaraladıklarına ve hatta öldürdüklerine şahit olduk. Bu olaylar nedeniyle televizyonlarda çeşitli uzmanların katıldığı açıkoturumlar ve haber programları yapıldı. Gazeteler konuyu günlerce manşetlerine taşıdı. Sonuç olarak; tüm bu yaşananların ardında ailelerin ilgisizliği, ekonomik sorunlar, televizyonun zararlı etkisi gibi nedenler olduğu düşünüldü. Eğitim sisteminin düzenlenmesi, güvenlik artırımı, öğrencileri sanata ve spora özendirme gibi kesin çözüm vaad etmeyen ancak durumu hafifletmesi muhtemel olan çözümler öne sürüldü. Bu önlemlerin belli oranda fayda sağlayacağı tartışmasızdır, ancak bunların hiçbiri sorunu kesin olarak ortadan kaldıramayacaktır. Çünkü sorunun kökeni, konuşulan ve yazılanlardan farklı olarak halen devam etmekte olan bir telkinin sonucudur. Söz konusu telkin, evrim teorisinin insan yaşamına ve insanlar arasındaki ilişkilere uygulanması ile ortaya çıkan ``sosyal Darwinizm``dir.

Darwinizm'in Okullardaki Şiddetle Bağlantısı Nedir?

Evrim teorisinin sözde bilimsel bir gerçekmiş gibi gösterilmesi durumunda zalim ve saldırgan nesillerin yetişeceğinin çok iyi bilinmesi gerekir. Darwinizm'in insanı bir tür hayvan olarak sunmak istemesinin ana nedenlerinden biri, tüm ahlaki değerlerin ortadan kalktığı bir dünya özlemidir. Darwinist anlayışın hakim olduğu bir dünyanın temel özelliği ise, "kendinden olmayanla çatışmak"tır. İnsanların kişiliklerinin şekillendiği ve dünyaya bakış açılarının belirlendiği yıllar olan çocukluk ve gençlik yılları, Darwinistlerin de özellikle üzerinde durdukları bir zaman dilimidir. Bu amaçla sürdürdükleri faaliyetler ise gelecek nesillerin sağlam ahlaki temeller üzerinde yetişmesini ciddi biçimde tehdit etmektedir. Evrimcilerin ve materyalistlerin, son dönemde tüm dünyada, okullarda evrim teorisinin yanı sıra yaratılışın da anlatılmasına dair oluşan yoğun isteklere şiddetli bir tepki göstermeleri de bu yüzdendir.

Darwinizm Gençleri Böyle Zehirliyor

Kimi zaman sözde ilkel bir insanı ailesiyle ve yaşadığı ortamla beraber resmederek, kimi zaman bu resmi belgesel animasyonlarıyla canlandırarak, kimi zaman yüksek bütçeli filmlere konu ederek insanların bilinçaltlarına yollanan evrim mesajlarının bir sonraki aşaması Darwinizm'in sinsi telkinleri olmaktadır. İnsanı sözde hayvani dürtülerle hareket eden bir varlık olarak gösterme çabasının ardından, insanların da hayvanların davranışlarına benzer davranışlar içinde olmasının makul olduğu mesajları işlenmeye başlanır. Bu amaçla filmler, müzik parçaları, kitaplar ve diğer tüm iletişim araçları ustalıkla kullanılır. Film senaryoları, kitap içerikleri, şarkı sözleri çoğu zaman bu gizli mesajlarla doludur. Kuşkusuz ki, bu propaganda yöntemlerinden en çok çocuklarımız etkilenmektedir. İnsanın sözde bir hayvan olduğu, insanların vahşi hayvanlar gibi birbirleriyle mücadele etmeleri gerektiği, ancak güçlü olanın ayakta kalabileceği gibi bilim dışı telkinlere maruz kalan bir çocuğun bencil, merhametsiz, anlaşmazlıkların çözümünde kaba kuvvet kullanan biri olmasına şaşırmamak gerekir.

Öte yandan eğitim çağındaki çocukların en çok zaman geçirdikleri yerin okulları olduğu düşünüldüğünde, bu kurumlarda okutulan evrim teorisinin de bu son derece aldatıcı dünya görüşüne zemin hazırladığı göz ardı edilmemelidir. Gençlere çağdaş bir eğitimin verildiği, güzel ahlak özelliklerinin öğütlendiği okullarımızda evrim teorisinin bu çabayı baltalayıcı bir rolünün olduğu unutulmamalıdır. Evrim teorisi ve Darwinizm, gençlere sorumsuz oldukları telkinlerini vererek ahlaksızlığa, diğer insanların değersiz olduğunu söyleyerek acımasızca onları ezmeye, çatışmanın sözde makul olduğu iddia edilerek şiddete ve kavgaya itmektedir.

Ölümle birlikte yok olup gideceğini düşünen bir çocuk için dünyadaki hiçbir şeyin bir anlamı kalmaz. Dostlukların, sevginin, yaptığı iyiliklerin, yaşadıklarının hiçbir karşılığı ve devamı olmayacağını zanneden bir insana hiçbir güzellik zevk vermeyecektir. Darwinizm'in "hayat mücadelesi" dogması ve insanların bir çeşit hayvan oldukları yalanı uygulamaya konulduğunda, insan hayatı değersizleşir. Herhangi bir sebeple birini öldürmek, yaralamak, zarar vermek, suç işlemek sözde makul ve kolay hale gelir. Bunu engellemek için evrim teorisinin bilim dışı bir dogma olduğu, Darwinizm'in telkinlerinin gerçeği yansıtmadığı gençlere anlatılmalıdır.

Çözüm, Darwinizm`in Ortadan Kalkması ve Kuran Ahlakının Yaşanmasıdır

Konuyla ilgili olarak Darwinist görüşleri ile tanınan Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz, 31 Mart 2006 tarihli yazısında şöyle demektedir:

``Din ve ahlak konusunda hassas olan çevrelerde yaşayan gençler, şiddetten ve suçtan, diğer akranlarına oranla uzak duruyor.``

Ayrıca;

Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de okullardaki şiddet olaylarına neden olan faktörleri sayarken son derece önemli bir noktaya dikkat çekmektedir:

"... Ayrıca ekonomik programın yarattığı yoksulluk, işsizlik, yolsuzluklar ve haklı olanın değil güçlü olanın kazanacağı dürtüsü. Bunun da çeşitli görsel etkileri var... Bu aslında toplumun yaşadığı cinnet halinin göstergesidir. Toplum bunalıma itiliyor."

Sayın Dinçer'in ifade ettiği "Haklı olanın değil güçlü olanın kazanacağı dürtüsü", Darwinizm'in en temel yalanlarından biridir ve insanları her türlü kanun dışı ve gayri ahlaki eylemi yapmaya elverişli hale getirmektedir. Hiç şüphe yok ki, Darwinist telkinlerin gençlerde meydana getirdiği ağır tahribatı ortadan kaldıracak, onları devletlerine, milletlerine ve insanlığa faydalı hale getirecek olan yalnızca din ahlakıdır. Kendisini Yüce Rabbimiz'in yaratmış olduğunu bilen, Yaratıcımız olan Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde, yaptıklarının hesabını vereceğinin şuurunda olan bir kimse her zaman güzel ahlak gösterecek, iyiliği emredip kötülükten sakındıracak, barışa davet edecek, merhameti tavsiye edecektir.

Sonuç

Sorunun çözümüne ilişkin dile getirilen tüm tedbirler alınmış, gerekli düzenlemeler ve iyileştirmeler yapılmış olsa dahi, genç nesiller Darwinist telkinlere maruz kalmaktan kurtarılmadığı sürece bu toplumsal sorunun tam anlamıyla ortadan kalkması mümkün olmayacaktır. Öğrencilerin şiddet eğilimleri, alınan tedbirlerle engellense bile, onların aynı fikirde olmadıkları, anlaşmazlığa düştükleri kimselere karşı hoşgörülü ve affedici olmaları, her durumda barış yolunu seçmeleri öğütlenmediği takdirde istenen ve özlenen ortam oluşmayacaktır. Bu nedenle konuyla ilgili olarak özellikle yazılı ve görsel basına, televizyon yapımcılarına, yazarlara, eğitmenlere, bilim adamlarına çok önemli sorumluluklar düşmektedir. İnsanlığın barışa, huzura, kardeşliğe en çok ihtiyaç duyduğu bu yıllarda tek çözüm inançlı, adaletli, iyiliksever, insaniyetli ve vatansever nesiller yetiştirmektir. Bu ise ancak, çocuklara dünyaya tesadüfen ve boş yere gelmediklerinin, kendilerini Yüce Allah'ın yaratmış olduğunun ve O'nun öğrettiği güzel ahlaka göre yaşamaları gerektiğinin anlatılmasıyla mümkün olacaktır.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo