Büyük Okyanus'ta Ekvador yakınlarındaki Galapagos Adaları özellikle kuş ve sürüngen türlerinin ağırlıklı olarak bulunduğu, birçok canlı türünün yaşadığı bir bölgedir. Darwin'in söz konusu adalarda gördüğü mucizevi çeşitlilik, onu pek çok insanın aksine, tüm varlıkların rastlantı eseri meydana geldiği sonucuna götürmüştür. O, tüm bunları yaratan Allah'ın sonsuz kudretini takdir edememiştir. Evrendeki sanattan etkilenmesi ve bir araştırmacı olarak bu gerçeği hemen anlayabilmesi gerekirken, Darwin'de bu mantık tam tersine işlemiştir.
Darwin bu canlıların binlercesini toplayıp ispirtoda saklamasına rağmen, sadece ispinoz türlerine dikkat çekmiş ve bu canlıları incelediğinde de son derece dar görüşlü çıkarımlar yapmıştır. İspinozların gagalarının inceliği, uzunluğu veya kısalığı elbette incelenebilir. Ama yalnızca bu incelemeyle tüm canlı türlerinin kökenine; örneğin dev boyutlu balinaların, farklı görünümleriyle fillerin, muhteşem uçuş yeteneği ile sineklerin, kanatlarındaki olağanüstü simetri ile dikkat çeken kelebeklerin, denizaltında yaşayan birbirinden çok farklı balıkların, kabuklu deniz canlılarının, kuşların, sürüngenlerin ve en önemlisi de akıl ve şuur sahibi insanın nasıl var olduğuna yönelik bir çıkarım yapmak, akıl ve bilim yoluyla düşünen insanın benimsemeyeceği bir davranıştır.