Mehdiyet insanları tahayyül bile edemedikleri bir hayata, mükemmelliğe, neşe ve sevince götürecek bir sistemdir.
www.kurtkardeslerimiz.beyazsiteler.com
Hz. Mehdi (a.s.) tüm dünyanın manevi lideridir. Dünyadaki çatışma ortamının yatışması da ancak Mehdiyet’le mümkündür ve Mehdiyet her kesimin isteğini karşılayacak her grubun gönlünü alacak ve sevgiyi hakim edecek bir sistemdir. Demokrasi isteyene demokrasinin en güzel uygulanacak halini, tüm Müslümanlara, Hristiyanlara, Musevilere ve diğer inanışlardaki herkese istedikleri barış ve adalet ortamını; kısacası arzuladıkları herşeyi en fazlasıyla verecek ve inançlı-inançsız herkesin huzur içinde yaşamasını temin edecektir. Hz. Mehdi (a.s.), sevgi ve dostluk dağıtmasıyla birleştirici ve anlayışlı olmasıyla, sevgi ruhunu yaymasıyla bir kurtarıcıdır. Bu nedenle tıpkı Hz. Nuh (a.s.)’ın, gemisine binenleri Yüce Allah’ın izniyle tufandan kurtarması gibi Hz. Mehdi (a.s.) da dünyayı karmaşadan, savaştan mutsuzluktan ve nefretten arındıracak, insanların maddi ve manevi kurtuluşuna vesile olacaktır.
Hz. Mehdi (a.s.) Farklı Mezhepleri Ortadan Kaldırarak Mezhep Çatışmalarına Son Verecek, Müslümanları Kuran Çatısı Altında Toplayacaktır
“İşte sizin ümmetiniz bir tek ümmettir ve Ben de sizin Rabbinizim; öyleyse benden korkup-sakının. Ancak onlar, işlerini kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir.” (Mü'minun Suresi, 52-53) ayetlerinde Allah Müslümanların tek bir ümmet olduğunu, ancak daha sonra bazı kişilerin mezheplere, cemaatlere ayrılarak Kuran hükümlerini farklı farklı uyguladıklarını bildirir. Allah başka bir ayette bu kişilerin yaptıklarının büyük hata olduğunu, Kuran’da bildirilen hükümlerin dosdoğru uygulandığı tek bir din olması gerektiğini haber verir:
“O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı). Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete erdirir.” (Şura Suresi, 13)
Mezhepleri birleştirme görevi ise Hz. Mehdi (a.s.)'a aittir. Hz. Mehdi (a.s.) içtihat etme (hükümleri usulüne uygun olarak Kuran ve hadislerden istifade ile ortaya koyma) ve hüküm vermeye en yetkili kişi olarak, "tüm mezhepleri kaldıracaktır". Zaten en büyük mezhep imamı olduğu için tüm diğer mezhepleri kaldırması gerekir. İslam tarihinin en büyük alimlerinden biri olan Muhyiddin Arabi "Fütühat-ül Mekkiye" isimli eserinde bu konuda şöyle bir bilgi vermiştir:
“... HZ. MEHDİ (a.s.), DİNİ PEYGAMBER'İN ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ AYNEN UYGULAYACAK. YERYÜZÜNDE MEZHEPLERİ KALDIRACAK. HALİS HAKİKİ DİNDEN BAŞKA HİÇBİR MEZHEP KALMAYACAK.” (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 186-187)
Hüseyin Hilmi Işık ise, Saadet-i Ebediye adlı eserinde Hz. Mehdi (a.s.)'ın bu özelliğini şöyle aktarmıştır:
“HAZRET-İ MEHDİ (A.S.), AHİR ZAMANDA DÜNYAYA GELECEKTİR. Resulullah Efendimiz (s.a.v.)’in soyundan olacaktır. İsa Aleyhisselam'la buluşacak, MEZHEPLERİ KALDIRACAK, YALNIZ ONUN MEZHEBİ KALACAK.” (H. Hilmi Işık, Saadeti Ebediye, s. 35)
Hadislerden anlaşıldığı gibi Hz. Mehdi (a.s.) Allah’a iman eden, aynı Peygambere biat etmiş, aynı Kitap’a inanan, aynı kıbleye dönen Müslümanlar arasındaki mezhep çatışmalarını durduracak, olayları kör bir kavgaya dönüştüren öfke dolu bir ortam yerine, kardeşliği tesis edecek itidalli ve sevgi dolu bir ortam oluşturacaktır.
www.muminlerinbolunmuslugu.com
Müslümanların, Musevilerin ve Hristiyanların Birlikte Huzur İçinde Yaşamaları Mehdiyetin Birleştirici Gücü ile Mümkündür
Hz. Mehdi (a.s.) Kuran’da Müslümanlara öğütlenen davranış şeklini uygulayarak Kitap Ehli’ne sevgi, saygı, şefkat ve merhamet ile yaklaşılmasını, onların korunup kollanmasını, ihtiyaçlarının en güzel şekilde karşılanmasını temin edecektir.
Kitap Ehli’nin hükmü Kuran’da açıkça belirtilmiştir. Bu hüküm Peygamberimiz (s.a.v.)’in fiili sünnetiyle de çok açıktır. Ermeniler, Museviler, Ortodokslar, Protestanlar; tüm Hristiyan alemi, Müslümanların Lailaheillallah kardeşleridir. Çünkü Müslümanlar ve Kitap Ehli aynı Allah’a inanır. Musevilikte de, Hristiyanlık aleminde de, Müslümanlıkta da aynı Allah inancı vardır. Her birimiz Hz. İbrahim (a.s.)’ın torunlarıyız. Üç dinin mensupları da aynı temel inançlara sahiptirler, bu yüzden Kitap Ehli’nin varlığı büyük bir nimettir. İşte bu sebeple Mehdiyet sadece Müslümanların rahatlığı ve huzuru üzerine kurulu değildir. Kuran’a göre Kitap Ehli de rahat edecek, huzur içinde yaşayacak ve Müslümanlar tarafından korunacaklardır. Kitap Ehli ile kardeşçe yaşamak, onlarla görüşmek, konuşmak, sohbet etmek bir güzelliktir. Kuran’a göre Kitap Ehlinden hanımlarla evlenilebilir, onların yemeklerinden yenilir, onlarla ticari ilişkiler içinde olunabilir, sosyal bağlantılar kurulabilir. Kitap Ehli’ne şefkat ve sevgi, İslam dininin bir gereğidir, Müslümanlar için bir ibadettir. Allah ayetinde şöyle bildirir:
“Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü'minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır.” (Maide Suresi, 5)
Yüce Allah’ın bu hükmünün bir gereği olarak Hz. Mehdi (a.s.) Kitap Ehli’nin kurtuluşuna da vesile olacaktır. Mehdiyetin bu özelliği Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hadislerinde şöyle haber verilir:
“Kap su ile dolduğu gibi YERYÜZÜ BARIŞLA DOLACAKTIR. Hiçbir kimse arasında bir DÜŞMANLIK KALMAYACAKTIR VE BÜTÜN DÜŞMANLIKLAR, BOĞUŞMALAR, HASETLEŞMELER MUHAKKAK KAYBOLUP GİDECEKTİR.” (Sahih-i Müslim, 1/136)
“... Cenab-ı Hak İslam'ı nasıl bizimle başlatmışsa onunla (Hz. Mehdi (a.s.) ile) sona erdirecektir. Nasıl, bizimle onlar aralarındaki ŞİRK VE ADAVETTEN (HUSUMET VE DÜŞMANLIKTAN) KURTULMUŞ VE KALPLERİNE ÜLFET (DOSTLUK) VE MUHABBET (SEVGİ) YERLEŞMİŞSE, (HZ. MEHDİ (A.S.) GELİŞİ İLE) YİNE ÖYLE OLACAKTIR.” (Ahir Zaman Mehdisi'nin Alametleri, Celalettin Suyuti, s. 20)
Farklı Görüşteki Kişiler Aradıkları Rahat, Huzur ve Mutluluğa Mehdiyetin Gücü ile Kavuşacaklardır
Günümüzde farklı görüşe sahip olsalar da her grup aslında aynı temelde buluşur. İnsanlar siyasi görüşleri ya da inançları ve inançsızlıkları ne olursa olsun huzur ve mutluluğu ararlar. Bu mutlu yaşama isteğinin karşılanması da hemen hemen her ideolojinin vaatleri arasında yer alır. Ancak sevgi ve şefkat temeli üzerine hareket edilmediğinde bunun gerçekleşmesi mümkün görünmemektedir. Bu idealin gerçekleşmesi için modern bir hayat tarzının, bir sanat anlayışının, estetiğin, kardeşliğin, sevginin, barışın ön plana alınması gerekmektedir. Öfkeli konuşmalarla, hakaretler içeren, demagoji yapan, egoist bir üslup ile bunun sağlanması mümkün değildir. Bunun için herkes tarafından bir sevgi ve kardeşlik dilinin oluşturulması şarttır. Elbette ki mutluluğun gerçek kaynağı ise dindir.
Bir insan ancak Allah’ın dilediği gibi yaşadığı vakit tam mutlu olur. Allah’a bağlandıkça huzur bulur, çünkü dünyanın her türlü yükünden ve anlamsız korkusundan kurtulur. İşte bu, Mehdiyetin her iki kesimi kucaklayan Kuran ruhudur. Bu; sanat, sanayi, tıp ve mimari gibi alanlarda çok zengin, güçlü, diri ve çağlar üstü olan, uçsuz bucaksız bir güzellik, şefkat ve sevgi sunan bir ruhtur.
Sayın Adnan Oktar: “Hz. Mehdi (a.s.), bazı yönleriyle Hz. Nuh (a.s.)’a benzer”
ADNAN OKTAR:“Hz. Mehdi (a.s.)'da Hz. Nuh (a.s.)'ın mizacı vardır” diyor Peygamberimiz (s.a.v.). “Bu hayatının uzun olmasıdır” diyor. Bir yönüyle. Diğer yönü de sabırlı olması Hz. Nuh (a.s.) gibi. Ayette Hz. Nuh (a.s.)’ın "Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim." (Nuh Suresi, 9) dediği bildiriliyor. Hz. Mehdi (a.s.) da işte böyle yani gizliden gizliye açıktan açığa tebliğ yapacak. (23 Eylül 2012, A9TV)
Tüm Müslümanları İttihad-ı İslam Çatısı Altında Toplayacaktır
Hz. Mehdi (a.s.) sevgisizliğe karşı güzel ve iyi olanı, ileri demokrasiyi, insan haklarını, özgürlüğü, sevgiyi, barışı, sosyal adaleti, yani özetle 'Kuran ahlakı'nı dünyaya hakim kılacaktır. Sevgiyi esas aldığından onun vesilesiyle herkes birbirini koruyup kollayacak bir ahlaka ve bir ruha sahip olacak, kısa sürede insanlar birbirlerini müthiş coşkuyla sevecektir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanında Mekkeliler ve Medineliler birbirine düşman kavimlerdi. Herkes birbiriyle savaşıyor, nefret ediyor ve her gün zulüm uygulanıyordu. Ancak Peygamber Efendimiz (s.a.v.) vesilesiyle Müslüman olduktan sonra Muhacirler ve Ensar arasında müthiş bir muhabbet ve bir sevgi gelişmiştir. Bu dostluk, sevinç ve sevgi havasını onlara Kuran vermiştir. Kuran’ı onlara uygulatan ise Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’dir. Peygamberimiz (s.a.v.) döneminde yaşayanlar Efendimiz (s.a.v.)’in fiilen yaptıklarını kendi hayatlarına uygulayarak bu güzel ortamı hep birlikte coşkuyla yaşamışlardır. Peygamberimiz (s.a.v.) vefat ettikten sonra da Kuran’ın varlığına rağmen Müslümanlar aralarındaki sevgiyi kaybetmeye başlamış, çeşit çeşit isimler ve görüşler altında parçalara ayrılmışlardır. İşte İslam dünyasındaki bu bölünmüşlüğü ve parçalanmışlığı Allah’ın izniyle Hz. Mehdi (a.s.) ortadan kaldıracaktır.
Hz. Mehdi (a.s.)’ın manevi liderliğinde kurulacak olan İslam Birliği’nde, Müslümanların iddialı olacakları yön, savaşçı yönleri değil, barışçı yönleri, tüm insanları kucaklayan engin adalet anlayışları, sevgileri, merhametleri ve akılcılıkları olacaktır. Bu vesileyle, bütün dünyanın savaştan, terörden, anarşiden, kargaşadan, zulümden kopup ayrılması, huzur içinde yaşaması, herkesin kardeş olması, silahların ve dehşetin kalkması ve nihayetinde dünyanın cennet gibi olması sağlanabilecektir. Hadiste Hz. Mehdi (a.s.)’ın bu özelliği şöyle anlatılır:
“Ve köşe bucakta benim oğluma (Hz. Mehdi (a.s.)'a) yardım edecek dağınık olan TÜRK BAYRAKLARI ZUHUR EDECEK.” (Gaybet-i Numani, s. 323)
...Allah ona (Hz. Mehdi (as)'a) Rum'u, Deylem'i, Sind'i, Hindistan'ı, Kabilşah'ı ve Hazar'ı fethettirecektir. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 274)
Peygamberimiz (s.a.v.)'in hadisinde haber verildiğine göre, Hz. Mehdi (a.s.) önce Türk bayrağıyla Türkiye'den çıkacak, daha sonra da yeşil bayrak sahibi olan İslam ülkelerine de manen hakim olacaktır. İslam Birliği'nin oluşmasına vesile olacak ve bu birliğin manevi liderliğini üstlenecektir. Konuyla ilgili hadis şu şekildedir:
“O yılda kırmızı bayrağın ve sonra yeşil bayrağın sahibi olan oğlum (Hz. Mehdi (a.s.)'ın) gaybeti ilan olunacaktır.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 170)
Mehdiyet Tüm İnsanları Kurtuluşa Götürecek Bir Vesiledir
Yazımızın başından beri anlattığımız gibi içinde bulunduğumuz yüzyıl fitnelerin, karışıklıkların, zulmün, vicdansızlığın ve savaşların arttığı, dünyanın ateizmle, materyalizmle, bencillikle, sevgisizlikle boğuştuğu dönemdir. Artık Peygamberimiz (s.a.v.)’in 1400 yıl öncesinde, hadislerinde çok detaylı bahsettiği büyük kurtarıcının, Hz. Mehdi (a.s.)’ın zuhur etme vaktidir. Bu müjdeyi haber veren bazı ayetler şöyledir:
"Hz. Mehdi (a.s.) ile müjdelenin. O Kureyş'ten ve Ehl-i Beytim'den bir kişidir." (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Ahir Zaman, sf. 13)
“... O (Hz. Mehdi (a.s.)) arza sahib olur ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı adaletle doldurur. Sizden ona kim yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa gelsin, ona katılsın. Zira o Mehdi (a.s.)'dır.” (Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Celalettin Suyuti, sf. 14)
Kıyametten önce, dünyanın son döneminde gelecek olan bu büyük kurtarıcı yani Hz. Mehdi (as) Kuran’da birçok ayetle müjdelenmiştir.
“Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (Peygamberi), çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler. (Bakara Suresi, 146)
Bu ayet işari manada, Hz. Mehdi (a.s.)’ın tanınmasına da işaret etmektedir. Hz. Mehdi (a.s.) ortaya çıktığında insanlar, Peygamberimiz (s.a.v.)'in tarifleri ışığında, onu çocuklarını tanır gibi tanıyacaklardır. (Doğrusunu Allah bilir.)
Aşağıdaki ayetler ise Hz. Mehdi (a.s.)’ın gelişine ve İslam ahlakının dünya hakimiyetine işaret eder:
“Ve seveceğiniz bir başka (nimet) daha var: Allah'tan 'yardım ve zafer (nusret)' ve yakın bir fetih. Mü'minleri müjdele.” (Saff Suresi, 13)
“Andolsun, Biz Zikir'den sonra Zebur'da da: "Şüphesiz Arz'a salih kullarım varisçi olacaktır" diye yazdık.” (Enbiya Suresi, 105)
“Allah içinizden iman edenlere ve salih amelde bulunanlara vaat etmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir...” (Nur Suresi, 55)
Ayetlerde müjdelendiği gibi Mehdiyet Müslümanları, Hıristiyanları ve Musevileri olduğu gibi inançsız kişileri de hak din olan İslam’a davet edecek onları güzel ahlaka yöneltecek, tüm kalpler Allah sevgisiyle, Allah aşkıyla, imanla ve sevgiyle dolacaktır. Bu dönemde yaşayan insanların sevinçleri kalplerinden taşacak, yüzlerinde böyle bir dönemde yaşamanın tarifsiz mutluluğu ışıldayacaktır.
Ahir zamanda; insanların Kuran ahlakından uzaklaşacağı, dünyada fitnelerin, kargaşanın, savaşların ve dejenerasyonun artacağı dönemde, dünyayı bu içine düştüğü bataklıktan tertemiz bir aydınlığa çıkaracak biri gelecek… Bütün insanların yüzyıllardır büyük bir özlemle beklediği bu mübarek insan Hz. Mehdi (a.s.), Tevrat’taki ismiyle Şiloh, İncil’deki ismiyle Kral Mesih geldiğinde tüm dünyadaki manevi yozlaşmayı kaldıracak, mezhep kavgalarını bitirecek ve savaşları sona erdirecektir. Hz. İsa (a.s.)’ın da tekrar yeryüzüne dönüşüyle bu iki dünyalar güzeli insan dünyayı huzur, barış, mutluluk ve refah yurduna çevirecek, İslam ahlakı son kez tüm dünyaya hakim olacaktır. Allah’ın izniyle deccaliyet, bu kutlu dönemde Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Mehdi (a.s.) vesilesiyle manen son bulacak ve fikren etkisiz hale getirilecektir.
Hz. Mehdi (a.s.)’ın Üzerinde, Allah’ın “Hadi’’; “Hidayet Veren’’ İsminin Bereketi Olacaktır
Peygamberlerin insanların hidayetlerine vesile olma vasıfları vardır. Allah’ın onlara lütfettiği mucizeler ve harikalarla, imanlarının gücünü gösteren manevi derinlik ve halle insanların hidayetlerine vesile olurlar. Peygamberler gibi tarih boyunca gelmiş müceddidlerin, müçtehidlerin de insanların hidayetine vesile olma vasıfları vardır. Benzer manevi hal ve özellik Hz. Mehdi (a.s.)’ın da üzerinde olacaktır. “Mehdi” ismi, “hidayete ulaştıran” anlamındadır. Allah’ın “Hadi” yani “Hidayet veren, doğru yola ulaştıran” ismi, Hz. Mehdi (a.s.)’da yoğun olarak tecelli edecektir. Hz. Mehdi (a.s.)’ın üzerinde, Allah’ın ‘’Hadi’’; ‘’hidayet veren’’ isminin bereketi olacağı, içinde bulunduğumuz ahir zamanda tüm insanların hidayetine vesile olacağı hadislerde de haber verilmiştir:
“HZ. MEHDİ (A.S.), HİDAYET MEŞALESİYLE ALEMDE DOLAŞIR VE SALİHLER GİBİ YAŞAR.” (El-Mehdiyy-il Mev’ud, c. 1, s. 281-282 ve 266 ve 300)