İman edenler, dünyadaki binlerce mükemmel ve kompleks sistemi, üstün güç ve akıl sahibi olan Yüce Allah (cc)'ın yarattığını kesin olarak bilen kişilerdir. Etraflarına gaflet perdesinin arkasından bakanlar ise, bu üstün yaratılışı takdir edemezler. Yeryüzünde, gökyüzünde ve kendi bedenlerinde her gün gördükleri mucizevi yaratılış delillerine ülfetle bakarlar. Oysa ki Allah (cc)'ın yarattığı yaratılış delillerini görüp vicdanının sesini dinleyen her insan, gaflet perdesinden sıyrılarak Allah (cc)'ın varlığını ve büyüklüğünü açıkça görerek iman edebilir.
Yüce Rabbimiz Kuran'da iman edenlerin gaflete kapılanlardan olmamalarını buyurmakta, Kendisi'ni sabah akşam, için için zikretmelerini bildirmektedir. (Araf Suresi, 205) Allah (cc)'ın Kuran'da bildirdiği bu şuura sahip olan insan, etrafında gördüğü herşeyde, her an Allah (cc)'ın şanını yüceltecek sayısız delille karşılaşır. Allah (cc)'ın kullarına merhametinin tecellileri olarak verdiği nimetler ve güzellikler, müminlerin Allah (cc)'a olan yakınlıklarını daha da artırır.
Allah (cc)'ın dünya üzerinde yarattığı herşey insanların hizmetindedir. Onlara her istediklerini veren; herşeyin sahibi olan yalnızca Yüce Rabbimiz'dir. İnsanlar dünyada türlü vesilelerle pek çok nimete, rızka, rahata ulaşırlar. Bunların her biri insanlara Allah (cc)'ın takdiriyle ulaşır. Allah (cc) bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:
Gece ile gündüzün art arda gelişinde, Allah'ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarları yönetmesinde aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır. (Casiye Suresi, 5)
Büyük İslam alimi Abdülkadir Geylani de Fütulh'ul Gayb adlı eserinde, insanlar için büyük bir tehlike olan gaflet halini şöyle bir örnekle açıklamaktadır:
Sana bir hediye gelse, o hediyeyi getiren güzele mi bakman lazım? Ona mı nimet sahibi diye itibar göstermen gerek? Hayır, asıl o hediyeyi sana gönderene şükür ve saygılarını takdim etmen gerekir. Nimeti getireni görüp onun esas sahibini unutuyorsan şu ayetin bildirdiği zümreye dahil olursun:
Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır. (Rum Suresi, 7)
Akıllı kimse işin sonunu bilendir. Sebeplere bağlanan kısa akıllıdır. Dışa bağlanıp işin iç alemini unutmak bir cahillik sayılır. (Fütuh'ul Gayb-Gizliden Sesler, Abdülkadir Geylani Alperen Yayınları, s. 200)
Geylani Hazretleri'nin de hatırlattığı gibi, insanın gerçekleri en açık şekilde görebilmesi için gaflet perdesinin kalkması çok önemlidir. Bunun için çok bilgi sahibi olmak ya da özel eğitim görmek gerekli değildir. Gerekli olan yalnızca samimi olup vicdanın kullanılmasıdır. Böyle bir insan, Allah (cc)'ın yaratışındaki üstün aklı ve muhteşem sanatı açıkça görüp samimi imanı yaşayabilir.