Bir kısım medya kuruluşları, evrim teorisini sorgusuz sualsiz kabullenmekte ve bulunan her yeni fosili, evrim teorisine bilimsel bir destekmiş gibi kamuoyuna sunmaktadırlar. Örneğin Archæoraptor isimli fosil, 1999 yılında "kanatlı dinozor" olarak gazeteler aracılığıyla tüm dünyaya empoze edilmiştir. Oysa yaklaşık iki yıl sonra, söz konusu fosilin yeni bir evrim sahtekarlığı olduğu ortaya çıkmış ve bu kez aynı gazeteler "dino-kuşun" "palavra" olduğunu kabul etmek zorunda kalmışlardır. |
Çin'de "bulunduğu" iddia edilen, ancak 2001 yılında sahte olarak üretildiği anlaşılan bir fosil.
Archæoraptor'un sahte bir fosil olduğu, araştırmacıların yaptıkları detaylı analizler sonucunda anlaşıldı. İncelemeyi yapan bilim adamları, yapılan sahtekarlığı Nature dergisinde şöyle açıkladılar:
Archæoraptor fosili kayıp halka olarak duyuruldu ve kuşların belirli bir cins dinozordan evrimleştiğine dair en iyi delil olma iddiasındaydı... Fakat Archæoraptor'un bir kuşun ve uçamayan bir dromaeosaurid dinozorunun kemiklerinin birleştirilmesiyle oluşturulan bir sahtekarlık olduğu gösterilmiştir... İskelet açıkça birçok kırık parçadan yeniden birleştirilmişti ve iskelet, dişler, tüyler, Archæopteryx'ten daha iyi uçabilen bir kanat ve uçmayan bir dinozorun kuyruğu da dahil eşsiz bir kombinasyona sahipti... Archæoraptor'un iki ya da daha fazla türü temsil ettiği ve en az iki, muhtemelen beş ayrı örnekten birleştirildiği sonucuna vardık... Bu, bilim adına bir kayıptır. Paleontoloji zaten bugüne kadar Piltdown Adamı sahtekarlığı ve Johann Beringer'in 'duran taşları' ile oldukça zarar görmüştür ve birçok fosil bilmeden ya da kasıtlı olarak yanıltıcı konstrüksiyonlara konu olmuştur.39 (bkz. Piltdown Adamı)
39 "Forensic palaeontology: The Archæoraptor forgery", Nature, 29 March 2001, vol: 410, s.539-540