Darwinistlerin Dino-Kuş Aldatmacasını Yaşatmak İçin Son Çırpınışları
ucgen

Darwinistlerin Dino-Kuş Aldatmacasını Yaşatmak İçin Son Çırpınışları

1026
Darwinistler dino-kuş iddialarının dehşetli yenilgisini kabul etmemek için çoktan cevaplandırılmış iddiaları yeniden gündeme getirmeye başladılar. Özellikle evrimin can çekiştiği şu son günlerde, ciddi şekilde paniğe kapıldılar ve Darwinizm’i kurtarmak adına peş peşe yeni aldatmaca yöntemleri aramaya koyuldular. Bunlara yeni örnek, bir kısım basında son zamanlarda yer alan, Çin’de bulunan bir dinozor fosili ile ilgiliydi. Darwinistler yine aynı çürük hikayeyi tekrarlıyor ve bu fosilin, sözde kuşların evrimine delil olduğu yanılgısını dile getiriyorlardı.

Darwinistler dino-kuş iddialarının dehşetli yenilgisini kabul etmemek için çoktan cevaplandırılmış iddiaları yeniden gündeme getirmeye başladılar. Özellikle evrimin can çekiştiği şu son günlerde, ciddi şekilde paniğe kapıldılar ve Darwinizm’i kurtarmak adına peş peşe yeni aldatmaca yöntemleri aramaya koyuldular. Bunlara yeni örnek, bir kısım basında son zamanlarda yer alan, Çin’de bulunan bir dinozor fosili ile ilgiliydi. Darwinistler yine aynı çürük hikayeyi tekrarlıyor ve bu fosilin, sözde kuşların evrimine delil olduğu yanılgısını dile getiriyorlardı.

Söz konusu iddianın geçersizliği ile ilgili açıklamalar şöyledir:



Limusaurus inextricabilis olarak isimlendirilen fosilin bodur kolları ve üç parmaklı pençeleri bulunmaktadır. Fosilde aynı zamanda küçük bir parmak çıkıntısının olduğunu iddia eden Darwinist paleontologlar, bunu dördüncü bir parmak olarak lanse etmeye ve canlının bu özelliğini her zamanki gibi Darwinist propagandaya alet etmeye çalışmaktadırlar. Bu canlının (zaten var olması imkansız olan) tüylerinin “her nasılsa” OLMADIĞINI, fakat söz konusu 1 cm’lik kemik nedeniyle, 5 parmaklı dinozorlardan 3 parmaklı kuşlara geçişe iyi bir aday olabileceğini iddia etmektedirler.

Oysa bu, klasik bir Darwinist aldatmacadır.

Daha önce de çok kez farklı örnekler üzerinden belirttiğimiz gibi Darwinistler, bir fosil üzerindeki çeşitli yapılar hakkında spekülasyon yapma konusunda ustadırlar. Fosilleşmiş bir canlıdaki anatomik bir bozukluğu, kırık bir kemiği ya da canlının mükemmel bir uzvunu diledikleri gibi Darwinist izahlarına propaganda malzemesi yapabilmektedirler. Bu konudaki belki de en çarpıcı örnek için, Darwinistlerin Coelacanth fosili üzerinde yaptıkları spekülasyonları hatırlamakta fayda vardır. Fosil üzerindeki bütün spekülasyonlar, Coelacanth’ın günümüzde yaşayan canlı halinin defalarca bulunması sonucunda bir anda altüst olmuş, Darwinistler, foyası ortaya çıkan her Darwinist aldatmacada olduğu gibi, bu büyük rezalet karşısında da suskun kalmayı tercih etmişlerdir. (Coelacanth aldatmacası hakkındaki detaylı bilgileri buradan ve buradan okuyabilirsiniz.)

Şimdi de canlısını hiçbir zaman inceleyeme imkanımızın olmayacağı bir dinozor fosilindeki tek bir kemik çıkıntısı, Darwinist provokasyonlara alet edilmeye çalışılmaktadır. Oysa Limusaurus inextricabilis, mükemmel bir anatomiye sahip kusursuz bir kara canlısıdır. Hiçbir ara form özelliği göstermemektedir. Canlının tüm uzuv ve yapıları tam ve kusursuzdur. Daha önce defalarca belirttiğimiz gibi, Darwinistler eğer gerçekten ara fosil delili ortaya koymak istiyorlarsa getirmeleri gereken canlılar şöyle olmalıdır:

 


 
Darwinizm’e göre canlılar birbirlerine hayali şekilde dönüşürken, anormal varlıklar meydana gelmelidir. Bu garip canlılar milyarlarca olmalı ve kazılıp araştırılan her yerden bu acayip varlıkların fosilleri hiç durmadan çıkmalıdır. İşte bunlar olmadığı için, Darwinistler çaresizlikten fosildeki bir kemiği alıp, şekilden şekle sokup buna ara fosil deyip durmaktadılar. Oysa öne sürdükleri fosillerin tamamı, tam, mükemmel, kusursuz canlılara aittir.

Daha önce de açıkladığımız gibi, kara canlıları ile kuşlar arasında hiçbir zaman bir geçiş söz konusu olmamıştır. Kara canlılarının anatomik yapısı ile uçucu kuşların anatomik yapıları birbirlerinden tamamen farklıdır ve bu mükemmel anatomik uyumda oluşabilecek anlık değişiklik bile yalnızca canlının ölümü ile sonuçlanır. Uzun yıllardır Darwinistler tarafından ortaya atılan sözde kuşların kökeni iddiası, Limusaurus inextricabilis örneğinde yeni bir sahtekarlıkla süslenmeye de çalışılmıştır. Bulunan dinozoru hayallerinde bir kuşa benzetmeye gayret eden Darwinistler, dinozorun tüylerinin de olması gerektiğine karar vermiş, fakat fosilde böyle bir bulguya rastlanılmaması üzerine yeni taktiklere başvurmuşlardır. Fosilde tüye rastlanılmaması üzerine, “dinozorun vücudu tüylerle kaplı OLABİLİR” gibi ifadeler kullanmaktan çekinmemişlerdir. Buradaki amaç, milyonlarca yıl önce yaşamış olan mükemmel bir dinozoru spekülasyonla, laf kalabalığıyla ara fosilmiş gibi insanlara lanse edebilmektir. (Burada şu noktanın ayrıca belirtilmesi gerekir: Darwinistlerin daha önceden pek çok kere gündeme getirdikleri “tüylü dinozor” iddialarının tümü de gerçek dışıdır. Tüy denen yapıların tamamen farklı yapılar olduğu ve iddia edilen fosillerin sahte olduğu anlaşılmıştır.)

Nitekim son dönemlerde dinozorlardan kuşlara geçiş iddiasını tamamen ortadan kaldıran bulguların ortaya çıkması, dinozorların kuşlardan tamamen farklı  ve uçuşa müsait olmayan kalça kemik yapısına sahip olmaları ve en önemlisi tamamen farklı femur kemiklerinin böyle bir dönüşümü imkansız hale getirmesi söz konusu Darwinist iddiayı tamamen ortadan kaldırmaktadır. Üstelik bu gerçek Darwinist bilim adamları tarafından da açıkça itiraf edilmiştir. Muhtemelen şu anda ortaya çıkarılan bu fosil, Darwinistler tarafından itiraf edilmiş bu büyük Darwinist çöküşü bertaraf edebilmek, bu yenilgiyi unutturabilmek için özel olarak gündeme getirilmiştir. Oysa Darwinist sahtekarlıklar, Darwinistleri her geçen gün daha da gülünç hale getirmektedir. Darwinistler ise bu gerçeği kabul etmekte bir sorun yaşamaktadırlar.

Limusaurus inextricabilis
sahtekarlığı, Darwinizm tarihinde bir utanç örneği olarak yerini şimdiden almıştır. Benzer Darwinist yalanlar, yıkımı kabul edemeyen Darwinist diktatörlük tarafından çeşitli popüler yayın kuruluşları yoluyla yayılmaya çalışılmaktadır. Fakat Harun Yahya eserlerinin vesilesiyle artık Darwinizm’in dünya çapında çöküşü açıkça ortaya çıkmıştır. Allah, kainatı ve içindeki tüm canlıları kusursuz bir uyum içinde yaratmış ve her birini ayrı ayrı varetmiştir. Canlılığın yaratılışında kör tesadüflerin rolünün olamayacağını Allah muhteşem eserler ve kanıtlarla insanlara göstermiştir. Darwinistlere, artık herkesin bildiği Yaratılış gerçeğini kabul etmelerini ve çoktan cevaplandırılmış dayanaksız iddialarla ortaya çıkmamalarını tavsiye ediyoruz.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo