Bugün doğadaki malzemelerin ya da canlıların yapısını inceleyip, bunları çalışmalarında örnek olarak kullanan pek çok bilim adamı vardır. Doğada bulunan materyallerdeki sağlamlık, hafiflik, esneklik ve kimyasal özellikler bilim adamlarını bu materyallerin yapısını taklit etmeye yöneltmiştir. Günlük hayatta karşımıza çıkan birçok malzeme ve canlıların farklı özellikleri bilim adamlarının dikkatini çekmekte, bu malzemeler taklit edilmeye çalışılmaktadır.
Çoğu insanın "yalnızca ağlandığında akan tuzlu su" zannettiği gözyaşı da bu malzemelerden biridir.
Gözyaşı son derece özel bir sıvıdır. İlk görevi gözü mikroplara karşı korumaktır. İçinde bulunan "lizozim" enzimi birçok bakteri türünü parçalayabilme ve mikrop öldürme özelliğine sahiptir. Lizozim sayesinde göz, enfeksiyonlardan korunur. Bu madde, binaları mikroplardan temizlemek için kullanılan kuvvetli dezenfektanların içeriğindeki maddelerden bile daha etkilidir. Peki böylesine güçlü bir dezenfektan, nasıl olur da göz gibi hassas bir organa hiçbir zarar vermez ve aksine mükemmel bir koruma yapar?
Bu, Allah`ın yaratışındaki üstün sanattır. Gözyaşı gözün kimyasal yapısına en uygun şekilde yaratılmıştır. Yaratılışın her noktasında mevcut olan muhteşem uyum, aynı şekilde göz ve gözyaşı için de geçerlidir.
Gözde bir de yağlama sistemi mevcuttur. Bu sistem günde yaklaşık yüz bin defa dört ayrı yöne dönen gözün, bu hareketlerin sonucunda yıpranmasını engeller.