Kış uykusuna yatan canlılar doğdukları andan itibaren ilk karşılaştıkları kış ayında, sıcaklığın düşeceğini, yağan kar nedeniyle yiyecek bulamayacaklarını ve bu nedenle ilk kez karşılaşacakları yaz ayları boyunca kilo alarak besin depo etmeleri gerektiğini Allah'ın ilhamı ile bilir ve buna uygun olarak hareket ederler.
Kış uykusu, vücut sıcaklığının normalin altına (örneğin 380C`den 100C`ye) düştüğü ve kalp atışının yavaşladığı (4 saniyede bir kalp atışı gibi) derin bir uyku halidir. Bu uyku sırasında bazı hayvanlar neredeyse ölü gibi görünürler.
Kış uykusuna yatan hayvanların mucizevi davranışlarından biri, bütün yaz boyunca, sanki kış için bir hazırlık yaptıklarının bilincindeymiş gibi hareket etmeleridir. Hazırlık olarak, öncelikle kendi kilolarının iki katı kadar kilo alırlar. Kışın vücutlarının ne tip zorluklarla karşılaşacağını, uzun uyku dönemi boyunca hiçbir şey yemeden canlı kalmaları gerektiğini hesaplar gibi hareket ederler.
Bu uzun uyku sırasında hayvanın vücut sıcaklığı neredeyse yarı yarıya düşmektedir. Kalp, karaciğer ve diğer organların çalışması için az enerji gerekeceğinden, solunum ve kalp atışları iyice yavaşlar. Ancak bazı hayvan türleri zorlu kış koşullarında bu tedbirlere rağmen, soğukta donma tehlikesi geçirdikleri zaman hemen uyanarak, vücut sıcaklıklarını artırırlar ve daha sonra tekrar uykuya dalarlar. Bu denli detaylı işlemleri uykusunda gerçekleştiren hayvanların, tüm bunları kendilerinin akletmeleri imkansızdır. Bu canlılara, tüm bu hayranlık uyandıran davranışları alemleri yoktan var eden, sonsuz merhamet sahibi Yüce Allah ilham etmektedir.
Anne adayı kutup ayısı, kış uykusuna girdiği dönemde hiç enerji harcamamak ve yavrularının daha iyi beslenmesini sağlamak için metabolizmasının hızını düşürür. 7 ay boyunca metabolizmasındaki yağı proteine çevirir ve yavrularının beslenmesini sağlar. Bu 7 aylık süre boyunca kendisi hiç beslenmez. Kalp atış oranını dakikada 70'den 8'e kadar indirebilir ve metabolizmasını yavaşlatır. Bu dönemde yemek yemediği gibi doğal ihtiyaçlarını da karşılamaz. Böylelikle yavrularını doğuracağı dönemde fazla enerji harcamamış olur.
Sibirya boz ayısı sonbaharda vücuduna yağ depoladıktan sonra, yuvasına çekilir ve aylarca (4 ila 7 ay) süren bir uyku dönemine girer. Ayının 37 derece olan vücut ısısı, kış uykusu sırasında 5 ila 6 derece azalır. Buna rağmen, kalp atışı ve nefes alma ritimleri daha yavaşlar. Bu nedenle genel metabolizmada yüzde 50 ila yüzde 60'a varan düşüşler gözlenir. Ayı, bu devre boyunca yemek-içmek dahil hiçbir hayati fonksiyonunu yerine getirmez. Bununla birlikte su kaybı belirtisi de göstermez. Çünkü uyku esnasında kendi yağını (lipitlerini) başlıca enerji ve su kaynağı olarak kullanır.
Ekim ayından itibaren havalar soğudukça ve yiyecekler azaldıkça kaplumbağaların bedensel aktiviteleri azalır ve kendilerini korumak için uyku haline geçerler. Kalp atışları ve solunumları da yavaşlar. Ekim'le Mart arası kaplumbağalar için kış uykusuyla geçer.
İri köpek balıkları da denizlerdeki pek çok canlı gibi planktonlarla beslenirler. Kuzey Denizi'nde her Kasım ayında plankton yoğunluğu azaldığı için köpek balıkları besin ararken her zaman harcadıklarından çok daha fazla enerji harcamak zorunda kalırlar. Bu nedenle bir süre sonra güçsüz kaldıkları için yemek aramayı bırakıp dibe çökerler ve kış uykusuna yatarlar. Okyanusun derinliklerinde aylarca hareket etmeden ve hiç beslenmeden yaşayabilirler. Bu sırada kalpleri sanki çalışmıyormuş gibi oldukça yavaş atar.
Burada sadece birkaç tanesine yer verdiğimiz kış uykusuna yatan canlılar, Allah'ın evrenin her noktasına hakim olan üstün gücünü gösteren delillerden yalnızca bir tanesidir.