Karıncaların yiyecek aramak için çok uzun mesafeler katedip ardından hiç yanılmadan nasıl tekrar yuvalarına döndükleri uzun yıllardır bilim adamları için önemli bir araştırma konusudur. Özellikle Büyük Sahra`da yaşayan çöl karıncalarının dikkat çekici yönlerinden biri olan yön bulma, her ne kadar daha önce Güneş`in yönünden faydalandıkları bilinse de, bilim adamlarını bu konuda daha fazla inceleme yapmaya teşvik etmiştir.
Çöllerde, yön belirlemeye yarayacak hiçbir iz veya işaret olmadığı halde, zigzaglar çizerek yem arayan Sahra karıncalarının yemlerine ulaştıktan sonra, gelirken çizdikleri zigzagların aksine düz bir güzergah izleyerek yüzlerce metrelik yollu aşıp yuvalarına geri döndükleri ve bu esnada şaşırtıcı bir şekilde Güneş`in yönünden faydalandıkları daha önce bilinmekteydi. Ancak bununkarıncaların yanında başka bir yöntem daha kullanmaları gerekiyordu. Ulm Üniversitesi nörobiyoloğu Harald Wolf başkanlığındaki araştırma ekibi yaptıkları birçok deney sonucu karıncaların adımlarını saydıkları sonucuna ulaştı.
Karınca hiçbir şuura, akla, karar verme, muhakeme ve yargı yeteneğine sahip olmayan bir canlıdır. Sahra karıncaları da, diğer tüm canlılar gibi yaratıldıkları ilk andan itibaren kendilerine verilen ilhamla hareket eder ve kendilerini yaratan Rabbimiz'in emri ve denetimiyle yaşamlarını sürdürürler.
O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur... (Hud Suresi, 56)