Biz de Türkiye gibi olabilsek...

Endonezya Antara Haber Ajansı, 16 Eylül 2008

Adnan Oktar: Türkiye’nin anlattığı ve yaşadığı İslam anlayışı Avrupa için çok güzel bir model oldu. Avrupa Türkiye’yi bu konuda güzel görüyor, faydalı görüyor; yaşanan İslam modelini de dünya için ideal görüyor. Bu zaten konuya tam bir çözüm getirmiş oldu. Türkiye’nin önderliğinde aydın, akılcı, samimi bir İslam anlayışı bütün dünyaya hakim olacak inşaAllah.
 

Azerbaycan ATV, 27 Ağustos 2008

Adnan Oktar: Türkiye İslam alemi için gerçekten örnek bir ülke. Yani, hem Türk milliyetçiliğini güzel anlayan ve güzel uygulayan, İSLAM’I DA ÇOK GÜZEL ANLAYAN VE ÇOK GÜZEL UYGULAYAN, LAİKLİĞİ DE GÜZEL ÖZÜMSEYEN BİR YAPISI VAR. Fakat İslam dinini gerçekten en iyi uygulayan, en iyi yaşayan ülke olduğunu bütün İslam ülkelerinin hepsi kabul eder. Yani gerek temizlik olarak, gerek anlayış olarak, gerek yaşantı olarak, gerek takva olarak hakikaten çok titizdir Türkiye. Belki bu Osmanlı mirası olduğu için Osmanlı'dan gelen alimlerin etkisi de olmuş olabilir. Allah bir şekilde bu güzelliği meydana getiriyor o yüzden Türk-İslam aleminin liderliğine de Türkiye’nin çok uygun olduğunu düşünüyorum.

Cumhurbaşkanı Gül’ün yakında ziyaret ettiği dünyanın en kalabalık Müslüman ülkelerinden Pakistan’da, ülkenin en önemli gazetesi Daily Times dünkü başyazısında Türkiye’ye özlemi dile getirdi. İşte o övgü dolu yazıdan satırbaşları:

Osmanlı’nın küllerinden doğan Türkiye, nispeten gelişmiş bir ülke haline geldi ve Avrupa Birliği’nin kapılarını çalmaya başladı. Çeşitli sektörlerde yapılan işbirliğinin güçlenmesine ek olarak iç işlerini yönetmek konusunda Pakistan’ın Türkiye’nin kitabından sayfalar alması gerekiyor. Türkiye, modern gelişmelerin ışığında hadislerin yeniden yorumlanması için yapılan çabalara liderlik ediyor. İşte bu, Pakistan’ın militanlık ve aşırılıkla mücadele konusunda Türkiye’den ders alabileceği ve kendi üniversitelerinde de bu alanda benzer projeler başlatabileceği konulardan birisi. Dinin katı ve eski kafalı bir şekilde yorumlanması, militan ideolojinin temellerini oluşturan hoşgörüsüzlüğü destekliyor. Bunların çağdaş yorumlarla yer değiştirmesi, Pakistan toplumunun bütün katmanlarını ele geçiren kökten dinci ideolojinin köklerini yok edebilir. Pakistan’da Türk okullarının sayısının artmasının yanı sıra dini eğitmen ve din eğitimi alan öğrencilerin değişimi de bu amaca destek verebilir.