Dünya genelinde 2014 yılının en olumlu gelişmelerinden biri hiç kuşkusuz Tunus'un demokrasiye geçiş sürecinde katettiği yol oldu. Arap Baharı'nın başladığı ülke olarak gerek yeni anayasası gerekse demokratik standartlarla uyumlu biçimde gerçekleştirdiği parlemento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ile dönüşüm yolunda önemli engeller aşmış olması Tunus'u diğer Arap Baharı yaşayan ülkelerden çok daha ileri bir noktaya taşıdı. Yapılan adil seçimler vesilesiyle tüm dünyanın gözü önünde halkın özgür iradesinin tecelli etmiş olması Tunus'un istikrar, refah ve güvenlik dolu geleceğinin tesisinde çok önemli bir etken oldu. Öyle ki, cumhuriyetin ilanından bu yana demokratik ve serbest bir seçimin hiçbir şekilde gerçekleştirilemediği ülkede yaşanan tüm bu gelişmeler Tunus'un geleceği adına atılan çok önemli adımlardı.
Halkın tıpkı parlamento seçimlerinde olduğu gibi büyük bir demokratik olgunluk içinde sandık başına gittiği cumhurbaşkanlığı seçimlerinin galibi Nida Tunus Partisi lideri Baci Kaid Es-Sibsi, 2011'de Zeynel Abidin Bin Ali iktidarının yıkılmasının ardından kurulan geçici hükümette başbakanlık ve Burgiba döneminde İçişleri, Savunma ve Dışişleri bakanlığı yapmış olan deneyimli bir siyasetçi. 88 yaşındaki Es-Sibsi güçlü bir lider olarak tanınıyor. Önceleri kendisini Burgiba’nın siyasi varisi olarak nitelendiren Es-Sibsi, Bin Ali’nin Burgiba’ya karşı gerçekleştirdiği 87 darbesinden sonra Bin Ali’nin yanında yer almayı tercih etmişti. 1991 yılında siyasi kariyerini noktalayan Es-Sibsi 2011’de geçici olarak başbakanlık görevine getirilmiş ve böylelikle siyaset sahnesine geri dönmüştü. Siyasi hayatına 15 yaşında başlayan ve Tunus’u Fransa sömürgeliğinden kurtarma yolunda uzun yıllar mücadele veren Es-Sibsi cumhurbaşkanlığı seçiminin 21 Aralık'taki ikinci turunda oyların %55,6'sını alarak ülkenin yeni cumhurbaşkanı oldu.
Yasemin Devrimi’nden bu yana gerçekleştirdiği demokratik seçimlerle, yeni anayasasıyla, farklı kesimleri temsil eden vekilleri çatısı altında toplayan çok sesli meclisiyle demokratik dönüşümünü başarıyla tamamlamış görünse de Tunus'ta tüm sorunlar henüz aşılmış değil elbet. Öncelikle Es-Sibsi'nin 23 yıl ülkeyi demir yumrukla yöneten diktatör Bin Ali'nin halefi olması Tunus halkının hafızasında ister istemez kötü hatıraların canlanmasına sebep oluyor. Zira diktatörlüğün geri gelmesi Tunus halkının en büyük kaygılarından biri. Ayrıca işsizlik, enflasyon ve bölgeler arasındaki dengesizliklerin bir an önce giderilmesi yönünde halk derin bir beklenti içinde. Laik Nida Tunus’u destekleyen kuzey ile muhafazakar Nahda Hareketi'ni destekleyen güney arasında bir bölünmenin meydana gelmesi veya ekonomik-sosyal-siyasi herhangi bir sebeple ülke çapında yeniden sokak olaylarının başgöstermesi de Tunusluların bastıramadıkları endişeler arasında. Cezayir ve Libya sınırında konuşlanmış silahlı terör gruplarının ülkenin güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmesi ise başlı başına önem arz eden bir başka sorun.
Es-Sibsi halkın tüm bu kaygılarını bildiğinden, özellikle de diktatörlüğün geri döneceği yönündeki köklü endişenin bilincinde olduğundan seçim kampanyaları boyunca sürekli birlik mesajları verdi, eşitlik ve adaleti sağlayacak hukuku mutlaka tesis edeceğini vaad etti. Es Sibsi “Tek başımıza hükmetmeyeceğiz. Tunus’un bütün evlatlarına ihtiyacı var. Bizler geçmişteki tüm uygulamaları geride bırakmak istiyoruz.” sözleriyle bütün Tunusluların el ele vermeleri gerektiğini, kendisinin de tüm Tunus’un cumhurbaşkanı olacağını sıklıkla vurguladı. Öte yandan seçim propagandasında en önemli vurgulardan birini Devrim'in gerçekleştiği unsurlar üzerine yaptı ve seçim kampanyasının büyük bölümünü ekonomik kalkınma üzerine kurarak halkın endişelerini gidermeye çalıştı. Bu haklı endişelerin tam olarak giderilmesi için Cumhurbaşkanı Baci Kaid Es-Sibsi ve yeni hükümetin özgürlükçü ve demokrat ruhtan uzak eski karanlık günleri hatırlatmayacak şekilde ileri bir demokrasi ortamını bir an önce ülkeye hakim kılmaları, terörizmi yok edecek, ekonomik kalkınmayı sağlayacak ve halkın güvenini kazanacak çalışmalara ağırlık vermeleri şart. Hiç şüphe yok demokratik geçişi diğer Arap ülkelerinin aksine barışçıl bir şekilde sağlayan Tunus samimi olarak demokrasi ve huzur arayan bir ülke. Umuyoruz ki en az zararla Arap Baharı'nı geride bırakan Tunus'un özellikle son dönemde elde ettiği ivme hızla devam edecek, toplumsal barış ve demokratik istikrar arayan halk aradığı müreffeh ortama bir an önce kavuşacaktır.
Adnan Oktar'ın Morocco World News'de yayınlanan makalesi: