... BİR KISIM ZAHİRÎ ÜLEMALAR (hadislerin dış anlamlarına bakarak hüküm veren alimler), O RİVAYET VE HADÎSLERİN ZAHİRİNE (dış anlamlarına) BAKIP ŞÜPHEYE DÜŞMÜŞLER. VEYA SIHHATİNİ (doğruluğunu) (hurafe gibi, masallarda anlatılan gerçek dışı bir şey gibi yanlış) İNKÂR EDİP VEYA HURAFEVARİBİR MANA VERİP ÂDETA MUHAL BİR SURETİ (adeta imkansız, aklın vicdani kanaatle karar verme özelliğini ortadan kaldıracak özelliklerde bir şahsı) BEKLER BİR TARZDA (anlattıkları için), AVAM-I MÜSLİMÎNE (böyle metafizik açıklamalara inanmada zorlanacakları veya bu sebeple hiç inanmayacakları için, halktan bilgisi olmayan Müslümanlara imani yönden) ZARAR VERİRLER. (Kastamonu Lahikası S. 80) |
HAZRETİ CEBRAİL (A.S) VE HAZRETİ MİKAİL (A.S), KIRK ALTI BİN (46,000) MELEK İmam Mehdi (Hz. Mehdi (a.s))’nin YARDIMCILARI VE YOLDAŞLARI arasında olacaktır. Şeyh Sadooq’un(a.r.) Al-Amaali, Oturum 92, sayfa 504; No’mani, Al-Ghaibah Sayfa 56; Tafseer al-Ayyaashi, Cilt 1, Sayfa 197; Bihar-ül Envar, Cilt 19, Sayfa 284; Sayfa. 52, Sayfa 326 Kaamil al-Ziyaaraat’tan aktarıyor; Cilt 52, Sayfa 356; Cilt 53, Sayfa 14, 87; Tafseer al-Burhaan, Cilt 1, Sayfa 313; Al -Burhaan Fi Alaamaat-e-Mahdi Aakher al-Zamaan (a.s.), Sayfa 77; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, Sayfa 29, 73-74 |
Şimdi onların: "Ona bir hazine indirilmeli veya ONUNLA BİRLİKTE BİR MELEK GELMELİ DEĞİL MİYDİ?" demeleri dolayısıyla göğsün daralıp sana vahyolunanlardan bir kısmını terk mi edeceksin? Sen yalnızca bir uyarıcısın. Allah her şeye vekildir. (Hud Suresi, 12) |
"Eğer doğruyu söylüyor isen, BİZLERE MELEKLERİ GETİRMELİ DEĞİL MİYDİN?" Hak olmaksızın Biz melekleri indirmeyiz. (Hicr Suresi, 7-8)O zaman da onlara göz açtırılmaz. |
Ve derler ki: "ONA BİR MELEK İNDİRİLMELİ DEĞİL MİYDİ?" Eğer bir melek indirilseydi, elbette iş bitirilmiş olurdu da sonra kendilerine göz açtırılmazdı. (En’am Suresi, 8) |
Gerçek şu ki, BİZ ONLARA MELEKLER İNDİRSEYDİK, ONLARLA ÖLÜLER KONUŞSAYDI VE HERŞEYİ KARŞILARINA TOPLASAYDIK, -ALLAH'IN DİLEDİĞİ DIŞINDA- YİNE ONLAR İNANMAYACAKLARDI. Ancak onların çoğu cahillik ediyorlar. (En’am Suresi, 111) |
Onlar, KENDİLERİNE MELEKLERİN GELMESİNİ Mİ, ya da Rabbinin gelmesini mi veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin ayetlerinden bazılarının geleceği gün, daha önce iman etmemişse veya imanıyla bir hayır kazanmamışsa hiç kimseye imanı yarar sağlamaz. De ki: "Bekleyin, biz de şüphesiz beklemekteyiz." (En’am Suredi, 158) |
(Küfre sapanlar) KENDİLERİNE MELEKLERİN GELMESİNDEN veya Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi gözlüyorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı. (Nahl Suresi, 33) |
Bunun üzerine, kavminden inkâra sapmış önde gelenler dediler ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir. Size karşı üstünlük elde etmek istiyor. EĞER ALLAH (ÖNE SÜRDÜKLERİNİ) DİLEMİŞ OLSAYDI, MUHAKKAK MELEKLER İNDİRİRDİ. Hem biz geçmiş atalarımızdan da bunu işitmiş değiliz." (Müminun Suresi, 24) |
Dediler ki: "Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? ONA, KENDİSİYLE BİRLİKTE UYARICI OLACAK BİR MELEK İNDİRİLMESİ GEREKMEZ MİYDİ?" (Furkan suresi, 7) |
"Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette ONUNLA BİRLİKTE MELEKLER GELMELİ DEĞİL MİYDİ?" Böylelikle kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. Gerçekten onlar, fasık olan bir kavimdi. (Zuhruf Suresi, 53-54) |
Onlara "Yalnızca Allah'a kulluk edin" diye önlerinden ve arkalarından elçiler gelince, dediler ki: "EĞER DİLESEYDİ RABBİMİZ MELEKLER İNDİRİRDİ. BUNDAN DOLAYI BİZ, SİZİN KENDİSİYLE GÖNDERİLDİĞİNİZ ŞEYİ İNKÂR EDİCİLERİZ." (Fussilet Suresi, 14) |
"Veya ÖNE SÜRDÜĞÜN GİBİ, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da ALLAH'I VE MELEKLERİ KARŞIMIZA (ŞAHİD OLARAK) GETİRMELİSİN." "Yahut altından bir evin olmalı veya gökyüzüne yükselmelisin. Üzerimize bizim okuyabileceğimiz bir kitap indirinceye kadar senin yükselişine de inanmayız." De ki: "Rabbim'i yüceltirim; ben, elçi olan bir beşerden başkası mıyım?" Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: "Allah, elçi olarak bir beşeri mi gönderdi?" demelerinden başkası değildir. DE Kİ: "EĞER YERYÜZÜNDE (İNSAN DEĞİL DE) TATMİN BULMUŞ YÜRÜYEN MELEKLER OLSAYDI, BİZ DE ONLARA GÖKTEN ELÇİ OLARAK ELBETTE MELEK GÖNDERİRDİK." (İsra Suresi, 92-95) |
İmam Zeyn-ul Abidin aleyhi's-selâm şöyle buyurmuştur: "BİZİM KAİM'İMİZ (HZ. MEHDİ (A.S.)) İLE ALLAH'IN RESULLERİ ARASINDA BİR TAKIM BENZERLİKLER VARDIR. NUH, İBRAHİM, MUSA, İSA, EYYUB VE MUHAMMED SALLÂ'LLÂHU ALEYHİ VE ALİH PEYGAMBERLERİN HER BİRİ İLE BİR BENZERLİĞİ VARDIR. Nuh ile uzun ömürlü olmasında, İbrahim ile, doğumunun gizli olması ve halktan uzak durmasında; Musa ile, korku hali (Hz. Mehdi'ye yönelik tehlikelerin yoğunluğuyla; öldürme, tuzak kurma, tutuklanma, gözaltına alınma, sürgün gibi her türlü tehlikeyle iç içe olmasıyla) ve gaybette yaşamasında (sürekli gizlenerek yaşamasında); İsa ile halkın onun hakkındaki ihtilafa düşmesi (bir kısım insanların, 'Mehdi gelecek', bir kısımının da 'gelmeyecek', bir kısmının ‘Mehdi çok daha ileride gelecek’ ya da ‘gelmiş geçmiştir’ demesinde, bir kısmının ise ‘Mehdi hiç gelmeyecektir’ demesinde); Eyyub ile, beladan sonra kurtuluşun yetişmesinde (Hz. Mehdi'ye de birçok zorluk, sıkıntı ve dert gelmesi; ancak aynı Hz. Eyüp gibi Allah'ın rahmetiyle hepsinden kurtulmasıyla); Muhammed sallâ'llâhu aleyhi ve alih ile de kılıçla kıyam etmesinde (Peygamberimiz (s.a.v.)'in kutsal emanetleri olan mübarek sancağı, kılıcı ve hırkasının, Hz. Mehdi'nin yanında olmasıyla), benzerliği vardır." (Kemal’ud-Din s. 322, 31. babin 3. hadis) |
"Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır Aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Bu GAYBETİN (MEHDİ’NİN) SAHİBİNDE DÖRT PEYGAMBERİN SÜNNETİ VARDIR:... Dedim ki: "HZ. YUSUF’UN SÜNNETİ NEDİR?" BUYURDU Kİ: "ZİNDAN VE GAYBET."... (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 190) |
Kıyamet gününde kendi günahlarının tümünü ve bilgisizce saptırdıklarının günahlarının bir kısmını yüklenmeleri için. Bak, ne kötü yük yükleniyorlar. (Nahl Suresi, 25) |