Bilim ve Ütopya dergisinin yazarları, evrim teorisi hakkında bir süredir bazı tartışmalar sürdürüyorlar. Bu tartışmaların ortaya koyduğu en açık gerçek ise şu: evrimciler hiçbir konuda hemfikir değiller ve evrim teorisinin tüm iddiaları, herhangi bir kanıta dayanmadıkları için, farklı spekülasyonların çarpıştığı birer tartışma meydanı.
Bunun en son örneği, Bilim ve Ütopya yazarı Mustafa Topal"ın, evrimci felsefeci ve Bilim ve Ütopya yazarı Vehbi Hacıkadiroğlu"na cevap niteliğinde yazdığı, Aralık 2002 tarihli Bilim ve Ütopya dergisinde yayınlanan "İnsanlaşma: Genetik Evrim mi, Toplumsal Evrim mi?" başlıklı yazısı idi.
Vehbi Hacıkadiroğlu, Kasım 2002 tarihli Bilim ve Ütopya dergisinde, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi"nin Bilim ve Yaratılışçılık isimli kitabını ve aynı zamanda Jacques Monod isimli evrimci ateist biyoloğun Darwinist-ırkçı görüşlerini eleştirmişti. Mustafa Topal ise, Hacıkadiroğlu"nun yazısındaki bazı noktaları eleştirmekte, farklı görüşler belirtmektedir. Mustafa Topal"ın yazısındaki yanılgıların birçoğu Netcevap.org sitesinde birçok kereler cevaplandırılmış olduğu için bunlar burada tek tek ele alınmayacak, sadece bazı noktalar açıklanacaktır.
Delilsiz varsayımlar
Mustafa Topal, birçok evrimci ile aynı yanılgıya düşmekte, evrim teorisini kesin ispatlanmış bir gerçekten bahseder gibi savunmaktadır. Bu nedenle yazısında, delili olmayan hatta tam aksi ispatlanmış olan birçok iddia, kesin bir gerçek gibi satır aralarına serpiştirilmiştir.
Bu iddialardan ikisinde Mustafa Topal insanın genetik evrimin ürünü olduğunu ve bugün bile genetik evrimin devam ettiğini öne sürmektedir. Sayın Topal"a şunu soruyoruz: Bugün bile genetik evrimin devam ettiğini hangi bilimsel delil ve gözlemlere dayanarak iddia etmektedir?
İnsan ile şempanze arasında %98.5"a varan genetik benzerlik olduğu masalı
Sayın Topal, insan ile şempanze arasında %98.5"a varan genetik benzerlik olduğunu iddia etmektedir. Bu iddiası, Sayın Topal"ın değil bilimsel literatürü, popüler bilim yayınlarını dahi takip etmediğini, artık gazete manşetlerine kadar ulaşan bilimsel gelişmelerden haberdar olmadığını göstermektedir. Veya, Sayın Topal, evrimci görüşlerine uygun olmadığı için bu tür gelişmeleri bilerek göz ardı etmektedir. Çünkü, geçtiğimiz aylarda tüm bilim dünyasında büyük yankı uyandıran bir araştırmanın sonuçlarına göre, insan ile şempanze arasındaki genetik benzerlik evrimcilerin sandığı kadar büyük değildir.
California Teknoloji Enstitüsü"nden bir biyolog, geçtiğimiz Eylül ayında çalışmasının sonuçlarını yayınladığı açıklamasında, insanlar ile şempanzeler arasındaki genetik benzerliğin, en fazla %95 olduğunu açıklamıştı. Bu araştırma, insan DNA zincirindeki 3 milyon baz çiftinden 780.000 tanesini şempanzelerinki ile karşılaştıran bir bilgisayar programına dayanıyordu. Daha önceki araştırmacıların çok önemli bir hata yaptıklarını tespit eden biyoglog, insan ile şempanze arasındaki genetik farkın daha önce sanılandan en az 3 kat daha büyük olduğu sonucuna vardı. (detaylı bilgi için bkz. http://www.netcevap.org/itiraf0210.html)
Ancak, Sayın Topal, hala aynı yanılgıyı sürdürmekte ve %98.5 benzerlik masalını anlatmaya devam etmektedir.
Evrimcilerin "demagoji yoluyla bilim" yöntemleri
Mustafa Topal, Lamarkçılıkla birlikte Yaratılışçılığı da eleştirmekte ve özetle şunları söylemektedir: Çok özelleşmiş bir organ, örneğin bir kuşun bazı çiçeklerin özsularına ulaşabilmesi için gerekli özelliklere sahip olan gagasını yaratılışçılar, Allah"ın tasarımı olarak görürler. Mustafa Topal"a göre ise, bu gaga bir tasarım eseri değildir, tesadüflerin eseridir. Çünkü mutasyonla o gaga ortaya çıkmazsa, o kuş türü evrimleşemeyecektir. Yani o gaga kuşun çiçeklerin özsuyunu alması için evrimleşmemiştir, aksine o gaga o kuşta tesadüfen oluştuğu için o kuş evrimleşebilmiştir.
İşte bu evrimcilerin kısır döngü içindeki mantıklarının klasik bir örneğidir. Dikkat edilirse elde hiçbir delil yoktur. Evrimcilere göre eğer bir canlı türü bugün hayatta ise, demek ki o tür uygun olduğu için seçilmiştir ve evrimleşmiştir. Peki uygun olan hangi canlı türüdür? Hayatta kalan! Görüldüğü gibi bu mantıkta tam bir kısır döngü (tötoloji) vardır.
Ayrıca, Sayın Topal"ın açıklamaları, ne kuşun gagasının ne de kuşun kökenine bir açıklama getirmemektedir.
Ne Lamarkçılık Ne de Darwincilik
Sayın Topal, yazısının Lamarkçılık mı Darwincilik mi bölümünde, Sayın Hacıkadiroğlu"nun Lamarkçı görüşlerini eleştirmiş, Darwin"in "kendiliğinden, rastlantıyla" gelişme iddiasını savunmuş ve bu gelişmenin mekanizmasının rastgele mutasyonlar olduğunu söylemiştir.
Netcevap sitesinde hem Lamarkçılığın hem de rastgele mutasyonların canlı türlerinin oluşumunu açıklayamadığı birçok kereler anlatılmıştır. Bu konuların detayları için arşivdeki yazılar incelenebilir. (Ayrıca daha detaylı bilgi için bkz. http://www.harunyahya.org/evrim/hy_hayatin_gercek_kokeni/hk2.html)
Sonuç
Sayın Topal"ın yazısı, evrimcilerin kendi aralarındaki fikir ayrılıklarını ve evrim teorisinin çelişkilerini görmek açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir. Evrim teorisi delillerden değil, evrimcilerin hayal güçlerinin ürünü olan senaryolardan kaynak bulmaktadır. Bunun sonucunda ise, doğal olarak senaryolar arasında önemli farklılıklar ve çelişkiler ortaya çıkmaktadır.