Sayın Adnan Oktar yakın zaman önce Myanmar Hükümeti’nin ülkede yaşayan Arakan Müslümanlarına Bengali vatandaşı olarak kendilerini kaydettirme şartı getirmesi konusunun Arakan Müslümanlarına yaşatacağı zorlukları gündeme getirmek için Sayın Davutoğlu’na, ABD’ye ve BM’e mektup göndermişti. Nitekim Sayın Davutoğlu G20 zirvesinde Obama’ya Myanmar Hükümetine yaptığı, Rhongiyalı Müslümanların Bengali kimliği almaları baskısını durdurun çağrısı için teşekkür etmiştir. 16 Ekim 2014, A9 TV KARTAL GÖKTAN: Arakan için faaliyet gösteren bazı aktivistler size şu konuyu belirtmemizi istediler. Myanmar hükümeti ülkede yaşayan Arakan Müslümanları için Bengali vatandaşı olarak kendilerini kaydettirme şartı getirmiş. Buna göre Arakanlılar normalde Myanmar’da doğmuş olmalarına rağmen kendilerini Bengali vatandaşı olarak kaydettirecekler. Ama bundan sonra Myanmar vatandaşlığına ancak geçebiliyorlar. Fakat aktivistler pratikte Myanmar vatandaşlığına geçmenin imkansız olduğunu çünkü kamplarda yaşayan Arakanlılar’ın geçmişlerine dair hiçbir belgenin olmadığını söylüyorlar. Bu durumda da bu kişiler yabancı konumunda olacakları için bir süre sonra ülkeden atılacaklar. Bu şekilde kaydedilmeyenler, şartları çok kötü mülteci kamplarında yaşamak durumunda kalıyorlar ve sonrasında da ülkeden sürülmeleri söz konusu. Mülteci olarak da başka bir yere gidemiyorlar çünkü Birleşmiş Milletler bu insanları mülteci olarak kabul etmiyor. Aktivistler bu uygulamanın Arakanlılar’ı ülkeden atmak için Myanmar hükümetinin yeni bir oyunu olduğunu belirtiyorlar. Özellikle Türk hükümetinin konuyla yakından ilgilenmesini rica ediyorlar. Siz de her zaman destek olduğunuz için bu konuda sizden de destek istiyorlar. ADNAN OKTAR: “Arakanlılar’a oyuna son” diye bir etiket yapalım. Etiketimizi de kardeşlerimiz geniş çapta desteklesinler. İngilizce de yapalım. Yarın hükümete hem dilekçe olarak da bildirelim. Hocamız’ın haberi vardır ama dilekçe olarak bildirirsek daha iyi olur Ahmet Davutoğlu Hocamız’a. Dilekçeyi de takip edin. İşte Facebook’ta, orada burada kardeşlerimiz desteklerlerse iyi olur. AYLİN KOCAMAN: Adnan Bey şunu da söylediler. “Türk yetkililer genelde bize çok destek veriyorlar burada” dediler “ama bunu iyi bir uygulama zannediyorlar. Yani hükümetin iyi bir uygulaması zannediyorlar. Halbuki öyle değil aslında oyun yapıyor 60 yıldır yaptığı gibi Myanmar hükümeti” diyorlar. Onu da özellikler belirtmenizi istiyorlar. ADNAN OKTAR: Bunun bir oyun olduğunu o zaman dilekçede belirtelim. Birleşmiş Milletler’e de dilekçe verelim. Birçok yere dilekçe verelim. Yazılı olarak, hatta ıslak imzalı dilekçe verelim. Oyunu nasıl oynadıklarını bir hazırlayalım, yazalım. AYLİN KOCAMAN: Bengali vatandaşlığına geçirmek istiyorlar. Bunu normalde iyi bir şey olarak sundular Birleşmiş Milletler’e. Birleşmiş Milletler de kabul etti. Ondan sonra ancak bir yasa var. Myanmar vatandaşlığına ondan sonra geçebiliyorlar. Fakat belgeleri yok hiç birinin. Zaten Myanmar vatandaşı oldukları için bunu da belgeleyemiyorlar. ADNAN OKTAR: Bu kadar sade mi bu olay? AYLİN KOCAMAN: Evet. ADNAN OKTAR: Peki hükümet bunu nasıl anlamaz yani böyle bir şeyi? AYLİN KOCAMAN: Hükümet biliyor. Bir oyun olarak yapıyor onları atmak için ama Birleşmiş Milletler bunu bilmesine rağmen kabul ediyor. ADNAN OKTAR: Hayır. “Bize yardım edenler, bize yardım ederlerken bunu iyi bir şey zannediyorlar” falan mı dediniz siz? AYLİN KOCAMAN: “Türk hükümeti yetkilileri orada bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyorlar. Çünkü ilk defa oradaki Arakanlılar’a hak verileceğini düşünüyorlar. Ama aslında böyle değil. Daha sonradan bu oyunun parçası olarak ülkeden atacaklar” diye belirttiler buradaki kişiler. ADNAN OKTAR: Ama hükümet bunu nasıl bilmez? Yani bu kadar basit, kolay bir şey. AYLİN KOCAMAN: “Bazı olaylarını bilmiyor olabilirler Myanmar hükümetinin” dediler. ADNAN OKTAR: Tamam, o zaman dilekçede yazalım bunu. ADNAN OKTAR: Etiket yapalım. İngilizce de yapın. #Arakanlılaraoyunason evet. Bu akşamdan itibaren başlayalım. Çünkü “Akşam ne yapılır?” diyorlar ama akşam Avrupa hep ayakta oluyor, Amerika ayakta oluyor. Onun için elimizden gelen her şeyi yapalım. |