20 Ocak 2013, A9 TV Adnan Oktar: Özetle, Güneydoğu’daki kardeşlerimiz, bizim başımızın tacı. Çok asildirler, tanımayan bilmez. Güneydoğu insanları çok efendidir, asildir, çok onurludurlar. Mesela bir yiyecek teklif etsen, bir kıyafet teklif etsen almaz, yani çok ısrar edersen, belki. Onun için sezdirmeden, mahcup etmeden hediye gitmesi gerekir Güneydoğu’ya. Kardeşlerimizden bunu ben ısrarla istirham ediyorum, Güneydoğu’ya mesela bir minibüs dolusu, mesela küçük bir kamyonet dolusu da olsa, ayakkabı, çorap, iç kıyafetleri, çocuklara biraz gofret, çikolata onlara çok makbule geçer, bisküvi bayılırlar onlar. Yani bir çocuk için bir tane bisküvinin bile çok önemi var. Yani bizim için o kadar önemli olmayan bir şey, orada canlarımız için çok kıymetli oluyor. Onun için onlara karşı sevgimizi, saygımızı, hürmetimizi en candan üslupla, Allah aşkı için, gösterelim. A9 TV, 4 Ağustos 2012 Adnan Oktar: Güneydoğu’da PKK halka sevgi gösteriyor. Yani hemşerilik, “Biz sizi koruyoruz” diyor, “Ekmeğe mi ihtiyacınız var? Onurunuzu koruyacağız, şerefinizi koruyacağız. Aşağılanmanızı engelleyeceğiz.” diyorlar. Yapan da ahlaksızlar oluyor tabii aşağılayanlar da oluyor. Sevginin savaşı var. Eğer biz daha çok sevdiğimizi gösterirsek kardeşlerimize, konu biter. Bütün mesele sevgide. Ama üst perdeden böyle resmi bir üslupla –hâşâ- adam yerine koymayarak işte “Biz sizi idare eden sizin büyükleriniziz, efendileriniziz. Efendileriniz geldi” gibi bir üslup olursa bu çok kötü olur. Ama “Hizmetkarlarınız geldi. Size hizmet eden kardeşleriniz geldi, Müslüman kardeşleriniz geldi. Sizler nur gibi Müslümanlarsınız. Selahattin Eyyubi’den, Bediüzzaman’dan bize emanetsiniz” şeklinde yaklaşılırsa PKK netice alamaz. Bütün mesele sevgidedir. 31 Ağustos 2012, A9 TV ADNAN OKTAR: Güneydoğu’yu, Güneydoğulu kardeşlerimizi canımız gibi seviyoruz. Canımızdan çok seviyoruz. Onları komünistlere teslim etmeyiz. Orada böyle Şemmame çalınacak, Kürtçe güzel şarkılar dinleyeceğiz, davul, zurnayla halay çekeceğiz, Kürt çadırlarında sohbet edeceğiz. Komünistleri orada istemiyoruz. Fikirlerini değiştirirlerse gelsinler. Ama saldırgan, kan döken, gözü dönmüş olarak oralarda barındırmayız. Bunu bırakacaklar. İyilik, güzellik istiyorlarsa, İttihad-ı İslam istesinler. Barış istiyorlarsa, İttihad-ı İslam istesinler. Adalet istiyorlarsa, İttihad-ı İslam istesinler. Modernlik, sanat, bilim, estetik istiyorlarsa İttihad-ı İslam’ı istesinler. Dolayısıyla Mehdiyet’i istesinler. Onun dışında bir kurtuluş, bir yol yoktur. |