Mısır Ortadoğu Haber Ajansı, 6 Eylül 2008 Adnan Oktar: Ehl-i Kitabın hükmü Kuran'da açıkça belirtilmiştir, Peygamberimiz (sav)'in fiili sünnetiyle de çok açıktır. EHL-İ KİTAP BİZİM KARDEŞLERİMİZDİR, ERMENİLER, YAHUDİLER, MUSEVİLER, ORTODOKSLAR, PROTESTANLAR YANİ HIRİSTİYAN ALEMİ, HEPSİ KARDEŞİMİZDİR. HEPSİ AYNI ALLAH'A İNANIYORUZ MUSEVİLERLE DE, HRİSTİYANLIK ALEMİNDE DE, MÜSLÜMANLIKTA DA ALLAH AYNI ALLAH'TIR. HEPSİ AYNI TEMEL İNANÇLARA SAHİPTİRLER, O YÜZDEN EHL-İ KİTABIN BULUNMUŞ OLMASI ZATEN BİR NİMETTİR, YANİ ONLARIN DİNSİZ OLMASINDANSA YAHUT BAŞKA SAPKIN BİR CEREYAN İÇİNDE OLMALARINDANSA, EHLİ KİTAP OLMALARI BÜYÜK BİR NİMETTİR. Bu, Müslümanlar için rahatsız edici bir şey değildir, son derece makul. Allah çünkü Ehl-i Kitabın zaten var olduğunu Kuran'da belirtiyor. Onların yapacağı güzel şeyler var, Müslümanların yapacağı güzel şeyler var. Onlarla birlikte kardeşçe yaşamak, onlarla konuşmak, görüşmek, sohbet etmek, yemek, içmek, hatta Hristiyanlardan, Musevilerden kız alınabilir, evlenilebilir, yani tam sosyal hayat normal yaşanılan insanlardır, yani güvenilebilir insanlardır ayrıca. Bir kadın, bir insanın eşi oluyorsa, kadınla çocukları oluyorsa ve aynı ailede yaşıyorsa, yani bu çok güçlü bir dostluk ve sevgi demektir. Kral Karadeniz TV, 30 Ocak 2009
Adnan Oktar: Türk-İslam Alemi’nin sürekli iyi niyetini, sevgisini, şefkatini, muhabbetini çok iyi vurgulanması gerekiyor; özellikle Hıristiyan ve MUSEVİ OLAN KARDEŞLERİMİZE ÇOK YOĞUN BİR MUHABBETLE ONLARI KORUMAKTAKİ AZMİMİZİ ÇOK İYİ HİSSETTİRMEMİZ GEREKİYOR. Yani bir ayrı gayrı olmayacağını, onların bizim canımız ciğerimiz kardeşlerimiz olduğunu çok iyi hissettirmemiz gerekiyor… |