"Allah'ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır." (Al-i İmran Suresi, 180)
ucgen

"Allah'ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır." (Al-i İmran Suresi, 180)

8864

Ayette bildirildiği gibi, Allah'ın bol ihsanından insanlara verilen mallar, o insanlar tarafından "cimrilik" yapmadan harcanması içindir. İnsan, malı sahiplenip onu muhafaza etmeye çalışmak yerine, malın gerçek sahibinin Allah olduğunu bilmek ve malı Allah’ın emrettiği biçimde harcamakla yükümlüdür. Kendisine emanet verilen mallardan, kendi ihtiyaçları için gerekli olan makul bir kısmını kullanacak, "ihtiyaçtan arta kalanı" (Bakara Suresi, 219) ise Allah yolunda harcayacaktır. Eğer Allah yolunda harcamak yerine, bu malları "biriktirmeye" kalkarsa, onları sahiplenmiş olur. Ayette, bu durumun o kişiler için hayır değil, şer olduğu bildirilmekte ve cimrilik yapmaları ve yığıp biriktirmeleri nedeniyle, Allah’ın ahirette bu kişileri cezalandıracağı haber verilmektedir.

Ayetin devamında yeryüzündeki tüm mülkün sahibinin Allah olduğu hatırlatılmaktadır. "Mal sahibi" olduklarını zanneden kişiler kendilerini aldatırlar. Sahip olduklarını sandıkları şeyleri kendileri yaratmamışlardır, bunları yaşatmaya güçleri yetmez. Yok olmalarını da engelleyemezler. Dahası, bir şeye "sahip" olacak bir durumları yoktur. Çünkü Allah, sahip oldukları malları insanlara dünya hayatında "emanet" olarak vermiştir. Bu gerçeğin farkında olmayan bazı insanların, sahiplendikleri, tutkuyla bağlandıkları mülkün tek ve yegane sahibi alemlerin Rabbi Yüce Allah'tır. Bu emanet, belli bir vakte kadardır ve elbette günü geldiğinde hesabı sorulacaktır. İnsana sorulacak olan hesap, kendisine "emanet" olarak verilen mülkü nasıl ve hangi mantıkla kullandığıdır.

Mal ve mülk sevgisi insanların çoğunun kalbini katılaştırır ve onları din ahlakından uzaklaştırır ve bu kişiler daha fazla mal edinmek için hırsa kapılırlar. Allah'a kulluk etmek için yaşayacaklarına, mal biriktirmek için yaşarlar. Müslüman ise, Allah'ın vermiş olduğu tüm imkanlara şükreder ve bu imkanları O'nun rızası için O'nun yolunda kullanır. Allah kendisine büyük bir mülk, ihtişam ve iktidar nasip ettiğinde de bunların hepsini birer nimet ve imtihan vesilesi olarak görür, Allah'a olan saygı, korku ve sevgisi daha da artar.


PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER