- O gün, kendisinden sapma imkanı olamayan çağırıcıya uyacaklar. Rahman (olan Allah)a karşı sesler kısılmıştır; artık bir hırıltıdan başka bir şey işitemezsin. O gün, Rahman (olan Allah)'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz. (Taha Suresi, 108-109)
Onları görürsün; zilletten başları önlerine düşmüş bir halde, ona (ateşe) sunulurlarken göz ucuyla sezdirmeden bakarlar. İman edenler de: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendi nefislerini, hem yakın akraba (veya yandaş)larını da hüsrana uğratmışlardır" dediler. Haberiniz olsun; gerçekten zalimler, kalıcı bir azab içindedirler. (Şura Suresi, 45)
Orada bile gurur yapıyorlar. Yandan, sezdirmeden bakıyorlar.
- "Yürüyüşünde orta bir yol tut, sesinden de (yüksek perdeleri) eksilt. Çünkü, seslerin en çirkin olanı gerçekten eşeklerin sesidir." (Lokman Suresi, 19)
Allah’a karşı saygı olmadığında Allah karşılığını verebilir.
- "Yürüyüşünde orta bir yol tut, sesinden de (yüksek perdeleri) eksilt. Çünkü, seslerin en çirkin olanı gerçekten eşeklerin sesidir." (Lokman Suresi, 19)
Allah’a karşı öyle uygunsuz bir üslup kullanamaz. Peygambere karşı da kullanamaz.
- (Kıyametin) Geleceği günde, O'nun izni olmaksızın, hiç kimse söz söyleyemez. Artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyardır. (Hud Suresi, 105)
öyle kahvehane ortamı gibi bir ortam değil. Allah’ın izni olmadan konuşamazlar.
- Ve onlar Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar. RABLERİNDEN İÇLERİ SAYGI İLE TİTRER, kötü hesaptan korkarlar. (Rad Suresi, 21)
Pervasız bir konuşma tahayyül dahi edemez Müslüman.