MÜSTEAN (Kendisi'ne ihtiyaç olunan ve Kendisi'nden yardım beklenen)
Ey insanlar, siz Allah'a (karşı fakir olan) muhtaçlarsınız- Allah ise, Ganiy (hiçbirşeye ihtiyacı olmayan)dır, Hamid (övülmeye layık)tır. (Fatır Suresi, 15)
İnsanın sadece yalnız ve çaresiz kaldığı durumlarda değil, rahat olduğu zamanlarında da Allah'ın varlığını, gücünün büyüklüğünü hissederek dua etmeye ihtiyacı vardır. Bir başka deyişle yaratılmış olan insanın, duaya muhtaç olmadığı bir an bile yoktur. Çünkü Allah dilemedikçe insan hiçbir şeye güç yetiremez. Büyük bir acz içinde yaratılmıştır. İnsan ancak Allah'ın lütfu ve rahmeti sayesinde yaşayabilir.
Allah ise, Kendisi'ne yegane sığınılan, ihtiyaç olunan İlah'tır. Kendisi'nden yardım beklenilen, medet umulan da yalnızca O'dur. O'nun dışında kimsenin, değil başkasına, kendi nefsine bile yardım etme durumu yoktur. Allah dilediğini dilediği şekilde yönlendirmeye, değiştirmeye kadirdir. O'nun "Ol" demesiyle her dilediği oluverir.
Kullarına rızkı tahsis eden, gökten suyu indiren nimetler bağışlayan, hastalanınca şifa veren, güldüren, ağlatan, yücelten ya da öne geçiren, gökten yere işleri evirip çeviren yalnızca Allah'tır. Rabbimiz nimetlerini tutsa ya da bir musibet dilese insanı bundan koruyacak yoktur ya da bir hayır dilese bunu da tutup engelleyecek yoktur. Kendisi'ne ihtiyaç olunan ve yardım istenen de yalnızca O'dur. Hayır O'nun elindedir. Yalnız insan değil tüm kainat Allah'a sığınır, O'ndan yardım diler. Allah Kendisi'nden başka yardım dilenecek hiçbir merci olmadığını pek çok ayette bildirmiştir. Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
Kendileri yaratılıp dururken, hiçbir şeyi yaratamıyan şeyleri mi ortak koşuyorlar? Oysa (bu şirk koştukları güçler ve nesneler) ne onlara bir yardıma güç yetirebilir, ne kendi nefislerine yardım etmeğe. Onları hidayete çağırırsanız size uymazlar. Onları çağırırsanız da, suskun dursanız da size karşı (tutumları) birdir. Allah'tan başka taptıklarınız sizler gibi kullardır. Eğer doğru iseniz, hemen onları çağırın da size icabet etsinler. (Araf Suresi, 191-194)